- 4 -

838 117 141
                                    

Merhabalar, yine uzun bir aradan sonra buradayım. Umarım bundan sonra böyle uzun aralar vermem.. tam olarak 1 ay geçmiş. Her neyse.. bölüme geçelim.
—🖤


İyi okumalar..


-

Sevgi*

Herkesin hayatında bazı şeylerin temeli sevgidir. Bahsettiğim şeyler özgüven, iyilik, merhamet, cesaret, sakinlik, neşe, şefkat, saygı ve daha fazlası. Tüm bunların temelinde sevgi duruyor.

Söz konusu olan şey aşk değil. Sevgi ve aşk tamamen farklı şeyler. Kimse aşkın zamanla neye dönüşeceğini bilemez, fakat sevgi her zaman sevgi olarak da kalır.

Ama hâli hazırda bahsi geçen sevgi, sahte sevgi değil.

-

Nihayet bay Kim'in 1 haftalık seyahati bitmiş, eve geri dönmüştü. Fakat hâlâ Jeongguktan haberi yoktu. Gece geç gelmiş, geldiği gibi de odasına çekilmişti. Şimdi ise sabah saatleriydi ve herkes masaya toplandığında bay Jung Hoon çocuğu görecekti.

Her zaman olduğu gibi  yine bayan Soo Young lezzetli yemeklerinden yapmış, kahvaltı sofrasını farklı lezzetlerle donatmıştı. Bu konuda onu geçebilecek kimse yoktu, hatta birkaç günde Jeongguk'un hangi yemekleri sevip sevmediğini bile öğrenmişti.

Anlatmayı unuttuğum bir kısım da şu; günler önce Bayan Soo Young ve Eun Hee'nin dışarıya çıkma sebebi, Jeongguk için birkaç kıyafet almaktı. İkisi bunu ona söylememişti. Jeongguk mutlu olsun istiyorlardı, ki zaten öyle de olmuştu.

Üstünde yeni alınan, küçük, beyaz ve kumaşı pamuktan olan eşofman takımı ile merdivenlerden iniyordu Jeongguk. Tabii yanında onun elini tutmuş bir hyung'u da vardı.

Küçük çocuk günlerdir bir bahane ile hyung'unun yanında uyuyordu. Ona iyice alışmıştı, onunla uyumak güvende hissettiriyordu.

Aslında hiç tanımadığı birine ve ailesine böyle hızlı alışması normal değildi, fakat söz konusu aile ona çok samimi gelmişti. Bu yüzden de kısa sürede onlara alışmıştı Jeongguk.

İkisi merdivenlerden inmiş, kendi yerlerine oturmuşlardı. En başta bay Jung Hoon oturuyordu. Herkes kendi yerindeydi, sadece Taehyung ve Jeongguk kalmıştı. Onlar da geldiğinde masa tamamdı.

Geçen günlerin aksine şu an masa sessizdi, kimseden çıt çıkmıyordu. Bu hep böyle olmuştu ama Jeongguk bilmiyordu. Bu yüzden şu anki sessizliği o bozmuştu bilmeden.

"Günaydın.."

Tüm bakışlar ona dönerken, Taehyung bakışlarını Jeongguktan babasına çevirmişti bir anda. Bay Jung Hoon çatılı kaşları ve hiç hoş olmayan bakışları ile Jeongguk'a bakıyordu.

Bu bakışları fark eden Jeongguk ise aralı kalan dudaklarını birbirine bastırmış, gözlerini ondan çekip kucağındaki ellerine odaklanmıştı.

"Kim bu çocuk? Evimde ne iş var?"

Kalın ses tonu ile bir anda konuşmuştu bay Jung Hoon. O sırada Taehyung ise söyleyeceği şeyleri çocuğun duymaması için Eun Hee'ye dönmüştü.

"Eun Hee, ikiniz odana gidin. Yemeklerinizi oraya getireceğim."

Eun Hee başını sallamış, Jeongguk ile birlikte odasına gitmişti. Abisinin ne yapacağını biliyordu. Odasında küçük bir masa vardı ve oyuncaklarına çay partisi veriyordu bazen, hatta işin içine abisini de kattığı zamanlar oluyordu. Yine aynısını yapacaklardı.

Tiny Glow | TaekookWhere stories live. Discover now