- 3 -

826 122 68
                                    

Merhaba, uzun bir aradan sonra ben geldim. Açıkçası yazma isteğim yok çünkü çok okunmuyor. Okurların sayı artarsa belki isteğim de artar.. Her neyse bölüme geçelim.
— 🖤

İyi okumalar..

-

Bilirsiniz, çoğu insanın kendine özel kıldığı şeyler vardır. Bu bir insan ve ya bir eşya olabilir. Belki de bir cümle ya da bir kelime. Bazen birisinin dediği cümle özel olur bizim için, nerede duysak o kişiyi hatırlarız. Bazen de bir oda.. Bu pek normal gelmedi değil mi?

-

Jeongguk ise hyung'unun boynuna saklanmış, ona sıkıca sarılmıştı. Ve bir süre sonra uyumuştu, o uyuduktan sonra kapatmıştı ışığı Taehyung. Ve ardından o da küçüğe sarılmış, uyumuştu.. İşte bir günü de böyle atlatmıştı Taehyung ve Jeongguk, en sonda birbirlerine sarılıp uyuyarak. Bu ilk ve son olmayacaktı, çok kez yaşanacaktı. Fakat tek yaşanan da bu olmayacaktı.

Dün gece çakan şimşekler, yağan yağmur, ıslanmış zemin ve toprak. Tüm bunlar güzel bir uyum içerisindeydi, fakat tek uyum içerisinde olan da bu değildi.

Uyum içerisinde olan diğer şey, dün gece çakan şimşekten dolayı korkup hyung'unun yanına gelmiş olan Jeongguk'un, şu an onun koluna sarılıp uyuyor olmasıydı. Taehyung ise tüm gece küçüğün açılan üstünü sıkı sıkı örtmekle meşgul olmuştu. Jeongguk böyleydi, örtüyü hep üstünden iterdi ve annesi de tekrar örterdi. Değişen tek şey ise artık onun üstünü örtecek kişinin Taehyung olmasıydı.

Jeongguk küçük ellerini ve kollarını hyung'unun koluna sarmış uyurken, saat 10'u geçmişti. Bu Taehyung'un uyanma saatiydi ki o şu an boş gözlerle tavanı izliyordu. Kolundaki tatlı baskı onu rahatsız etmemişti. Başını küçüğüne doğru çevirmiş, onun kapalı gözleriyle karşı karşıya gelmişti. Taehyung bunun nasıl olduğunu bilmese de, Jeongguk hâlâ bebek gibi kokuyordu. Ve bu onun hoşuna gitmişti ki, hafifçe gülümsemişti.

Taehyung çocuğu rahatsız etmemek için yavaşça kolunu tutmuş, kendi kolundan çekip yatağa bırakmıştı. Onun uyanmadığından emin olduktan sonra ise üstünü tekrar örtmüş, derin bir nefes almıştı. Kendi kardeşine bile bunu yaptığını hatırlamıyor oluşu ona garip hissettirmişti biraz.

Bunun ardından duşa girmişti genç.  Duşun altına öylece duruyor, sıcak suyun omuzlarından akıp gitmesine izin veriyordu. Bir süre sadece gözlerini dinlendirmişti. Aklında ise hâlâ bunu babasına nasıl açıklayacağı vardı.

Bay Kim'in çok bir şey diyeceğini sanmıyordu Taehyung, lakin öylece kabul de etmezdi. Biraz çaba sarf etmesi gerekiyordu gencin. O Jeongguk'u yalnız bırakmak istemiyordu, kendi evinde yaşamasını istiyordu. O çocuk burada Taehyung ile yaşamalıydı. En azından genç böyle düşünüyordu.

Taehyung sıkıntılı bir nefes çekmişti içine. Ardından bedenini ve saçlarını yıkamış, siyah bornozunu giyip kuşağını bağlayarak duştan çıkmıştı. Fakat hâlâ banyodaydı, saçlarını burada kurutacaktı, çocuğun rahatsız olmasını istemiyordu. Lakin saç kurutma makinesini eline almış siyah saçlarını kurutan Taehyung, çocuğun uyanmış olduğundan bihaberdi.

Jeongguk birkaç dakika önce uyanmış, etrafına bakıp hyung'unun olmadığını görmüştü. Bu onu birazcık korkutsa da ses etmemişti. Çünkü hyung'u evde olmalıydı, onu bırakıp gitmezdi sonuçta.

Tiny Glow | TaekookWhere stories live. Discover now