4.Bölüm-Yenilik mi?

193 12 0
                                    

Sonuç beklediğim, beklediğimiz gibi çıkmıştı...

Ben babamın karameleği veya abimin fıstığı (yaramazlık zamanı Antep fıstığı) değilmişim.

Ama aynı zamanda Oğuz'un ikizi, Emir ve Emre'nin ablası, varlıklarını 4 saat önce öğrenip sayılarından ağzımın açık kaldığı tamı tamına 7 ABİNİN kardeşiymişim...

Bu arada kafam çok takıldı şu konuya...

İzleyeniniz varsa bir animasyon filmi olan Storks yani Leylekler adlı filmde aileler çocuk istedikleri zaman leyleklerin olduğu gökyüzündeki bir kuleye mektup gönderiyor. O mektuplar bir makinede atomlara bölünüp bebek oluşturuyordu ya...
Hah işte o makine benim yeni anamdan esinlenilmiş...

Vücudu felan hakkında birşey diyemem, hani Wattpad karakterlerinin dediği gibi taş maş çıkar mı bilemiyorum. Gerçi benim gibi bir mükemmelliği doğurduysa büyük ihtimalle Everesttir de hadi neyse diyeceğim...

Şuan babamgilin büyük uğraşlarına rağmen ağızdan girme burundan çıkma, derin nefesler aldırmak sonucu sık sık görüşeceğimiz ve beğenmediğim, sevmediğim birşey olduğunda da geri geleceğimin sözü ile bio olan aile adaylarım ile kalmaya razı getirdim herkesi...

Normalde beni asla bırakmazlardı ama sonuçta Sıla'da babamın biyolojik kızı, abimin de kardeşiydi... Ona direkt bir ön yargıyla yaklaşmamaları, aynısını bana yapsalar ne hissedeceklerini sorduğum da asla öyle bir şey yapmayacaklarını onları cidden tanıyıp tanımadığımı sormuşlardı...

Hemen ardından aynı şekilde Sıla'da babası yani bio babam onu bırakmak istemediğin de kötü birşey olursa söyleceğinin sözünü vermişti ama o kadar soğuktu ki... Sanki sokakta yeni tanıştığı bir adamla konuşurmuş gibiydi...

Kötü bir kız değildi ama çok soğuktu. Belki abimgilin yanına gittiğim de ısınabilirdik...

Abim ve babam öncesinde yaptığımız konuşmada ki gibi davranmışlardı. Kararlarıma saygı duymuş ve Sıla'ya soğul davranmamışlardı. Sıla da pek yakın davranmasa da surat asmamıştı. Herkes çok şükür artık anlaşabildiği için yeni evlerimize gitmemiz kararlaştırılmıştı.

Önce ben babamgille bizim eve gitmiş eşyalarımı toplamış, ablama, Parsıma, Çikodarıma ve birkaç yakınımıza haber vermiştim.

O sırada Yakışıklı Savcım ile Sıla kendi evine gitmiş eşyalarını toplamış buraya yani bizim eve gelmişti. Ben de babam ve abimle vedalaşıp, Savcıcığım, ikizim, Emir ve bio babayla yeni eve, Emreciğime, 7 ADET ABİYE, umarım iyi olacak olan bio anneye doğru yola çıkmıştım.

Sıla'nın elindeki resim çantasından sonra da belki yakınlaşmamızı sağlar diye birkaç tuval ve karakalem çalışmamı orada bırakmıştım.

Biliyorum biliyorum, hayatta bu kızla anlaşamam felan demiştim ama...
Sanki onda birşey varmış gibi... Hani nasıl diyeyim... Mizacı yüzünden uzaklaşıyormuş gibi görülüp sitem aldığında uzaklaşmış olabilirmiş gibime geliyor...

Yani kötü biri değil ama soğukkanlılığını yanlış ifade ettiği ya da dışa vurduğu için kırmış ve kırılmış bence...

Bir de arkadaşlarına fazla takıntılı bir kız. Yani elbette Baranım, Parsım, Dumanım, Adarım ve Alinim söz konusu olduğunda ben de takıntılı bir manyak gibi oluyorum ama bu kız... Arkadaşlarının her işi, her bilgisi, büyük ihtimalle çekindikleri her fotoğraf kız da var...

Şimdi 'Aga müneccim misin sen de yaaaa?!' demeyin.

Bunların hepsi dinlediğim, gözlemlediğim, birazda hacklediğim için...

GökkuşağımWo Geschichten leben. Entdecke jetzt