☾YAÇ-16.BÖLÜM☽

39 7 0
                                    

2K OKUNMAA OLDUKK. DUYDUKK DUYMADIKK DEMEYİNN. YERALTI ÇOCUKLARII İKİ BİNN OKUNMAYAA ULAŞTII.

BUU BÖLÜMM İÇİNİZİİİ ISITMAYA, YARALARINIZI SARMAYA GELDİİ.

YILDIZIMIIIZII AYDINLATMAYII, YAZARIMIZAA ÖPÜCÜKLERİMİZİİ GÖNDERMEYİİ VEE YORUMLARIMIZII BIRAKMAAYII SAKINN AMA SAKIN UNUTMAYINN.

BİRİCİKK YAZARINIZZ KEYİFLİ OKUMALAR DİLERR VE SİZİ BU MİNNNOŞ BÖLÜMÜMÜZ İLE BAŞ BAŞA BIRAKIRR.

İbrahim tatlıses - Mavişim
Ebru Gündeş - Çingenem 

İbrahim tatlıses - Mavişim Ebru Gündeş - Çingenem 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

''Mavişim mavilendim, kapına kilitlendim''

''Pas tutmuştuu yüreğimm seninle yenilendim'' Mirza tekrar etrafımda döndürerek belimden tuttu ve sabitledi. O an gözüm etrafta hızlıca gezindi ve odağını buldu.

Irmak Teo'nun beline kırmızı bir shakira kemeri takmış ve gülerek onun oynayışını izliyordu.

''GÖZ BEBEĞİMM'' Mirza sağ kolunu kaldırarak ortaya doğru bağırdığında Teo bir anda kıvırtmayı bırakarak ''MAVİŞİM'' bu haline hepimiz Irmak gibi kahkaha atmaya başlamıştık.

O farklıydı, hem de hiç olmadığı kadar.  

''TEK DİLEĞİM'' Mirza tekrar bağırdı. ''MAVİŞİM''

Mirza bu sefer elini indirdi ve beni gösterdi. ''Sensizliktenn'' bağırmak yerine bu sefer sakinliği seçmişti ama Teo hala aynı yükseklikte ''MAVİŞİM, ÖLECEĞİM'' kıvırtmaya devam etmesiyle gülerek sahneden indim ve onun yanına doğru adımladım.

O da kıvırta kıvırta yanıma geldiğinde hala hep beraber gülüyorduk. Bu haline daha da âşık olmuştum galiba.

''Kır çiçeğim'' fısıltı ile çıkan sesiyle gülüşümü dizginleyerek kolumu boynuna doladım. Uzun parmaklı elleri belime değdi ilk önce. ''Mavişim'' gözlerimi birkaç kez istemsiz bir şekilde kırpıştırdım.

Elleri belimde yavaş bir şekilde dolandı ''Bal peteğim'' nefesimi tuttum. Sesi o kadar tuhaf ama bir o kadar da güzel geliyordu.

Karnımda fokurdayan su hoşuma gitmeye başlamıştı.

''Mavişim'' uzattığı m sesiyle biraz daha ona yaklaştım. Kolları tamamen belime doğru kaymış ve iki koluyla ince belimi rahat bir şekilde sarmıştı.

Nefesi nefesime vuruyor, burnu burnuma temas ediyordu.

''Seviyorum'' diye fısıldadığımda güzel dişlerini sundu bana, kafası arkaya doğru gittiğinde gülüş sesleri kulağımı doldurdu. Gülmesi gülümsememi daha da büyüttü.

Kanım alkolün ve onun teması ile daha da kaynıyordu.

Yanıyordum.  

''Mavişim öleceğim'' yüksek çıkan sesle bakışlarımı âdem elmasından alarak etrafa çevirdim. Irmak sandalyeye yaslanmış elindeki kameram ile bize bakıyordu. Gözlerimi yumup açtığımda o da aynısını yaparak kafasını salladı. Sonrasında bakışlarım diğerlerine kaydı.

YERALTI ÇOCUKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin