Abimin kurduğu cümleler boğazımda büyük bir yumru oluşturdu. Haklıydı tabii ki. Onun hedefleri daha farklı meslekler olmasına rağmen gece yarılarına kadar işte çalışıp yorulduğu için sınavda pek de başarılı olamamıştı. Bir sene daha hazırlanmak istemişti ama eline yüklü bir para geçsin diye gazeteci olmaya karar vermişti. Babamı savunmak ona çok büyük bir haksızlık olur. Çünkü babamın yokluğunda o vardı. Ben bir sıkıntım olduğunda hemen kendimi onun yanında bulurdum. Eylul'de aynı şekilde. Peki şimdi Eylül'ün yaptığı...

Eylül hiç birşey demeden hemen kalkıp odasına gitti ve ardından kapıyı çarptı. Ben de kalkıp abimin yanına oturdum. Abim Eylül'ün bu tavrını pek ciddiye almış gibi görünmüyordu. Bana döndü bir an bana patlayacak sansamda öyle olmadı.

"Sena'm sen beni anlıyorsun değil mi?"

"Abi ben seni tâbi ki anlıyorum. Senin o zamanlar neler çektiğini bir ben gördüm. Ama Eylül'ü pek ciddiye aldığını düşünmüyorum." Deyip güldüm. O da benimle birlikte güldü.

"Almıyorum doğru. Neyse zaten böyle havaya uygun olsun diye sormuştum." Deyip güldü. Ben de hemen güldüm. Daha sonra konuşmamız gereken konular olduğu aklıma gelince hemen ciddileşip abime döndüm.

"Abi bu üvey aile hakkında neler öğrendin?" Dosyayı aldı eline ve boğazını temizleyip söze başladı.

"Sevim Demirbilek; üvey annemiz! 61 yaşında. Bir oğlu var. Adı Caner ; 26 yaşında. Kızının adı Merve; seninle yaşıt. Caner ve Merve 1 yıl önce bir şirket kurmuşlar ve ortaklar. Bu şirkette farklı işler dönüyor. Karanlık işler döndüğü ortada. Bu yüzden daha temkinli olmalıyız. 3'ü de 2 yıl önce Türkiye'ye taşınmışlar. Ama tatillerde Almanya'ya gidip geliyorlar. İyi haber şu anda burdalar. Daha iyi bir haber vereyim o zaman 2 saat sonra onlarla görüşmeye gideceğiz. Yani bir görüşme ayarladım. Bu konuları onlarla konuşmamız gerekiyor. Hemen hazırlansan iyi olur üvey aile ile sonunda tanışacağız."

Şoktan ağzım açık abime bakıyordum. Bu nasıl birşey? Onlar hakkındaki bilgilere mi şaşırayım? Abimin bu bilgileri nereden öğrendiğine mi şaşırayım? 2 saat sonra üvey ailem ile tanışacağımıza mı? Yoksa nasıl hazırlanacağıma mı şaşırayım? Ben hala durmuş abime bakıyordum.

"Yine harikalar yarattığıma şaşırıyorsun değil mi? Yorulmuyor musun kız her gün bana şaşırırken? "

Ben hemen kalktım benim hazırlanmam gerek. Ne giyecegim? Ne diyeceğim? Ne yapacağım? Beynimde herşey birbirine karışmış bir şekilde kapıya gittim. Abim arkamdan bana seslendi:

"Tamam tamam sen hazırlan ben seni almaya gelirim tamam mı güzelim?

Allah aşkına ben ne yapacağım şimdi? Hemen gidip hazırlanmam gerek. Daha sonra neler olacağını asla ama asla kestiremiyorum. Ben şimdi babamın mahvettiği bir hayatla daha mı tanışacaktım? Allah'ım yardım et. Çünkü hiç hazır değilim.

**********
Eve geldiğim gibi hemen şık olduğunu düşündüğüm bir tulum giyip, kendime de çeki düzen verdikten sonra evden çıktım. Abim beni alacağını söylemişti. Nerde şu çocuk ya. Onu aradım ve yolda olduğunu öğrendim. Bu benim için güzel bir fırsat. Şimdi düşünme vakti. Orda ne konuşacağım? Nasıl davranacağım? Hepsini aklımdan planlamam gerekiyor.

KAYBET-MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin