Ancak bunu yaptığında Luhan onu kötü birisi olarak görebilir ve bir daha onunla karşılaşmak istemeyebilirdi. Kolay yoldan karşısına çıkan zorlukları aşan birisi olmak istemiyordu Sehun, şu an o vampirleri arabalarının içinde bile öldürebilirdi ancak bunu yaparsa cezalandırılacağı gibi Minseok'a istediğini vermişte olurdu. Doğruca elf topraklarına gidebilir ve vampirlerin hiçbir şey başaramamış halde geri dönmelerini sağlayabilirdi ancak Luhan abisini takip eden arabaları gördüğünde sakin kalamazdı, tıpkı Seonghwa'nın olmayacağı gibi.

Kurt adamların topraklarına bu halde gitmek pek akıllıca değildi, alfaya bu halde sığınıyor olmak onu küçük düşürecekti ancak Sehun bunu düşünecek halde bile değildi. Peşine takılmış kan emicileri atlatmaya çalışarak sık ormanlık alana girdiğinde gecenin bu halde sonlanacağına emin olmuştu. Peşindeki araç sayısı gözle görülür şekilde azalmış olsa bile umursamayarak sınıra doğru sürmeye devam etti. Dev sekoya ağaçları yol boyunca ona eşlik ediyordu ateş böcekleri ile birlikte, dikiz aynasından arkasındaki aracı izlediği anda kaputunun üzerine atlayan bir vampir her şeyi daha da berbat etmişti. İlk önce arabanın arkası havalandı, ön camı aynı anda kırılmış ve güzel elf arabası ters dönerken oturduğu şoför koltuğundan bir hışımla çekildi. Gecenin sessizliği ters dönen ve sürüklenen aracın çıkardığı gürültüyle bozulurken lider elf yere fırlatılmak üzereyken kendini toparlayabilmişti. Vampirin yaptığı saldırı esnasında başını çarpmıştı ve parçalanan camın verdiği zarar dokunulası yüzünün ve ellerinin her bir yerindeydi.

Kurt adamların topraklarının girişine çok az kalmışken böyle bir planla Jongin'den uzak kalmış olmak onu daha da öfkelendirmişti. Sağındaki vampir hızlı bir atak yaptığında Sehun sakinliğini bozdu, ceza alıp almaması ya da Luhan'ın ondan nefret edip etmemesini artık umursamıyordu. Dev ağaçların üzerinden doğruca üstüne atlayan ve 'kibarca' kısmını rafa kaldırmış gibi onunla dövüşen, onu ısırmaya çalışan vampirler kalbi sökülmüş bir halde ormanın içine fırlatılırken ormanın girişinde vahşetin göbeğine doğru koşan bir gölge belirdi. Her bir adımda ciğerlerine taşıdığı ağır kan kokusundan başı dönüyor , geç kaldığı için kurdu ona hakaretler ediyor, karşısında gördüğü katliamın gerçek olduğuna bir türlü inanamıyordu. 

Sehun zihnindeki sesi neden bastırmak istediği en çok ona söylemek isterdi belki de. Onu avlamaya çalışan ama felaket bir şekilde başarısız olan vampirlerin hepsi öldüğünde ruhunun verdiği savaştan dolayı yorgun olduğunu söylemek isterdi. O sesi çok uzun zaman önce  - büyük savaştan sonra-  susturmayı başarmış ve bir şeyleri elini kana bulayarak değil, mantık çerçevesinde halledeceğine söz vermişti ama şimdi o ses serbestti. 

Herkesi düşmanı olarak gören ses serbestti.

Solgun ruh ışığının etrafındaki sıcak kolları daha sonra göğsüne yaslanan rahatlatıcı kalp atışlarını hissetti Sehun. Dizlerinin tutmadığını ve eğer Jongin ona sarılıyor olmasa doğruca yere düşeceğini bile hissetmezdi. Parmak uçları karıncalanıyor, başı dönüyor, midesi kusmamak için direniyordu. Nefes almaya çalıştığı her an ciğerlerine taşıdığı hava vampir kanıyla doluydu ve kendisi yüzünden bunun gerçekleşmiş olduğunu bilmek onu daha çok yaralıyordu. Kesik kesik aldığı nefesleri, daha doğrusu nefes almak için çabaladığını fark ettiğinde Jongin onu daha sıkı kucakladı ve elfin yüzünü göğsüne bastırdı. Baskın alfa kokusu diğer tüm kokuların önüne geçtiğinde Sehun sanki dakikalardır boğuluyormuş ve birisi elini boğazından çekip nefes almasına izin vermiş gibi derin derin arada öksürük krizlerine girerek nefes almaya başladı. O kadar derin bir sessizlik oldu ki Sehun nefesini düzene sokup yaşadığı şokla daha sonra uyuyakalırken, Jongin onun kan damlalarıyla lekelenmiş yanaklarını ve saçlarını okşadı, birkaç metre ilerideki devrilmiş arabayı zihninin derinliklerine kazıdı. Sehun'un uyuduğundan emin olduktan sonra onu kolları arasına aldı ve yavaşça ayağa kalktı, giriş kapısında bekleyen tanıdık yüzleri gördüğünde bu gecenin düşündüğünden daha uzun ve aynı zamanda daha kasvetli geçeceğine emin olmuştu.

REDWhere stories live. Discover now