BANA AŞIK MISIN?

944 65 17
                                    

UMBRA | GÖLGENİN AŞKI

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.


UMBRA | GÖLGENİN AŞKI

ON YEDİNCİ BÖLÜM

Seneler önce sevmediği bir adamın kolları arasında olan bir kadın...
Hiçbir zaman evlat duygusunu iliklerine kadar hissedememiş, belki de yaşayacağı bir çok ilkine veda etmiş, hayallerini küçük bir valize tıkıp tozlu bir çatı arasına atmış bir kadın...

Tarih tekerrür ediyor olabilir miydi? Senelerce bunları yaşayan kadının oğlu tarihe ezberini teyit ettirecek olabilir miydi?

Beni de aynı son mu bekliyordu?

Bilmiyorum...

Cihan'ın dağılmış odasından ayrılmıştım. Dakikalardır Dilan'ın önüme bırakmış olduğu türk kahvesini inceliyordum. Kahve istediğimi söylemiş miydim onu bile hatırlamıyorum. Kafam öylesine doluydu ki tadını bile bilmediğim bir içeceği elimde tutuyordum.

''Yine savaş çıkmış'' dedi yanıma oturan Yadigar.

''Öyle oldu'' dedim.

''Rutin bir hal almaya başladı'' dedi ve güldü.

Komik miydi? Göz devirmekle yetindim.

''Akşam şam şeytanının doğumgünü var'' demişti bu sefer.

Fakat muhattabı ben değil barın arkasındaki odada olan Dilan'aydı.

Dilan kafasını kapıdan dışarı çıkarmıştı.

''Evet biliyorum sabahtan beri gelmem için dil döküyor''dedi

Kim bu şam şeytanı?

''Gelmezsen başına gelecekleri biliyorsun değil mi?'' dedi gülerek.

''Canımı sokakta bulmadım'' demiş ve gür bir kahkaha patlatmıştı Dilan.

Yadigar'ın gözleri bana çevrildiğinde sorgulayan bakışlarıma karşılıksız bırakmadı.

''Kız kardeşim'' dedi.

''Kaç yaşına giriyor?'' diye sordum.

''On dokuz oluyor''

Benden bir yaş küçüktü.

Dilan elindeki havluyu tezgaha bırakıp bana doğru bedenini eğdiğinde kendimi istemsiz geriye doğru çekmiştim.

''Sende gel!'' demişti heyecanla.

Başımı olumsuz anlamda sağa sola salladım. Kafam bir eğlenceyi kaldırabilecek güçte değildi.

''Gel işte kuşum''

Kuşum?

''Nereye geliyor Dilan?'' dedi Cihan.

Yanımıza doğru geliyordu. Elindeki sargıya bakıyordu, muhtemelen yenilemişti. Elindeki yaraların
iyileşmesi uzun sürerdi çünkü o gün o evde fazlasıyla yıpratmıştı derisini.

UMBRA | Gölgenin AşkıWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu