Bölüm 1 - Galland İmparatorluğu, Beyaz Büyü Kulesi

60 3 0
                                    


''Bu... O mu?''

Yaşlı adamın endişe ile karışık meraklı sorusu tüm salonda yankılanmıştı.

Yaşlı adam istemsizce konuşmuştu, sesli düşündüğünün farkında değildi ancak onun farkında olmadan sorduğu bu soru, tüm salonda yankılanarak herkesin çeşitli hislere kapılmasına sebep olmuştu.

Geniş beyaz mermerlerden oluşan çember şeklindeki bu salonda, çeşitli büyü kitapları, büyü araştırmaları ve antik yazıtlardan oluşan masa ve dolaplar vardı. Bu masaların başında çeşitli araştırmalarla uğraşan ve birkaç büyü kitabına bakan ve büyü parşömenlerini araştıran pek çok beyaz cübbe giymiş genç insan bulunuyordu.

Salonun merkezin de ise çember şeklinde inşa edilmiş salona, simetrik bir şekil de uyumlu dairesel olarak dizilen 6 adet altın işlemeli beyaz mermer sütun inşa edilmiş ve bu 6 sütunun, camdan yapılmış duvarlar ile birbirlerine altıgen yapıda bağlanarak daire şeklinde bir oda oluşturmuştu.

Cam duvarların her birine 8. Çember seviyesin de kısıtlayıcı mühürler yapılmıştı ve bu mühürlerin yoğun mana bulundurmasından dolayı çevresine hafif morumsu bir renkte mana yayıyordu. Morumsu mana bunun bir kara büyü olduğunu gösteriyordu. Dışarıya sızan yoğun morumsu mana, adeta mühürlerin ne kadar güçlü olduğunu dışarıya bildiriyordu.

Bu altıgen yapıdaki odanın köşelerin de bulunan 4 kenarın dış tarafın da bir nevi odanın içini görebilmek için tasarlanmış birbirinden ayrı her cam duvarın karşısına inşa edilen 4 adet yükselen tribün bulunuyordu. Tepeden bakılınca altıgen şeklinde bir amfitiyatro'yu andırıyordu ve bu tribünleri dolduran, beyaz cübbeler giymiş ve ellerin de beyaz asalar bulunduran çoğu yaşlı 40 insan bulunuyordu.

Ve böyle geniş bir salon da ve gergin insanlarla dolu kalabalığın arasından birinin beklenmeyen sorusu bir anda tüm salona hâkim olan ölüm sessizliğini bozarak çeşitli fısıltıların uçuşmaya başlamasına sebep olmuştu. Tribünlerdeki 40 kişinin bulunduğu bu geniş antik salon, 200 yılın ardından tekrar böyle bir sahneye şahit oluyordu. 

Salon da bulunan çoğu yaşlı ve kıdemli büyücüler, ne kadar yaşlı olsalar da az önce yaptıkları antik çağırma büyüsünün en son yapıldığı tarihte doğmamışlardı bile.

200 yıl, çok uzun bir süreydi. Bu büyü, en son yüzyıllar önce yapılmış olsa bile, bu büyünün kendisi bundan çok daha eskiydi ve tarihi binlerce yıl öncesine dayanıyordu. Böyle bir büyüye herkes şahit olamazdı, bu sebeple salon da bulunan en genç çırağından, en yaşlı usta büyücüsüne kadar, herkes heyecan içerisindeydi.

Ancak, bu heyecanları büyü bittikten sonra endişeye dönüşmüştü. Endişe ve heyecan duyguları karışan tüm büyücülerin gözü, mühürlü odanın içerisin de ki tek bir kişinin üzerindeydi.

Tüm bu olayların dışında, yüksek seviyeli mühür yapılmış olan odanın içerisin de mühür büyüsünün etrafa yaydığı muazzam baskısı hissedilen bu cam duvarların ardın da, zemine yaklaşık 10 insanın rahatça sığabileceği kadar büyük, saf mana gücü ile çizilmiş, çoğu büyücünün anlayamayacağı derece de detaylı ve karmaşık mana sembolleri ile dolu antik bir büyü çemberi vardı. Çember az önce yapılan geniş çaplı, binlerce yıl öncesinden kalma antik büyü yüzünden hala altın sarısı ve koyu mor karışımı mana yayıyordu ve zaman geçtikçe parlayan bu mana kararsızca soluklaşıyordu. Çemberin ortasın da ise, cam duvardaki mührü sarsacak kadar yoğun ve baskılayıcı bir altın mana yayan, sarışın bir çocuk vardı.

Tribünlerdeki herkesin gözü, dizlerinin üstüne çökmüş, şok içerisin de ki çocuğun üzerindeydi.

Her biri karmaşık duygular içerisindeydi.

Tales of RenoireWhere stories live. Discover now