|14|

3.5K 174 47
                                    

Güneş, Suçlarımdan Biri


Heyecandan parmaklarım titriyor, kalbim çok hızlı atıyordu. 2 haftadır konuştuğum, içimi döndüğüm kişinin sesini duyucaktım. Acaba nasıl görünüyordum? Hemen kalkıp aynanın önüne geçtim. Karışık olan saçlarımı tarak yardımıyla düzelttim. Masamın üzerinde olan nemlendiriciyi dudaklarıma sürdüm. Sanki daha iyi olmuştum.

Zaten görüntülü konuşmayacaktık ama yine de beni görüncekmiş gibi hazırlanmıştım. Telefonumun çalmasıyla kalbim daha da hızlandı. Sakin ol Naz. Sadece açıp alo diyeceksin. Umarım sesim içime kaçmazdı.

Tekrardan yatağın üzerine oturup telefonu aldım ve derin bir nefes vererek telefonu açıp kulağıma koydum.

Yaklaşık bi yarım saniye boyunca ne o konuştu ne de ben. Ne demen gerektiğini bilmiyordum ve ondan bir hamle bekliyordum. O da sıkılmış olucak ki konuştu.

"Orada mısın?"

Sesini duymak değişik hissettirmişti. Ve sesi düşündüğümden bile güzeldi. Kalın ama güzel bir sesi vardı.

En sonunda konuşmam gerektiğini kendime hatırlattım ve konuştum.

"Buradayım." Sesim içime kaçmıştı sanki. Kendime içimden söverken karşıdan hafif gülme sesi gelmişti.

"Bir ara telefonu açıp gittin sandım." Demişti gülümsediğine emin olduğum bir şekilde.

"Sadece ne demen gerektiğini bilmiyordum, o yüzden. Kusura bakma."

"Kusura bakılacak bir şey yok. Haklısın ben de ne demem gerektiğinin bilmiyordum. Ve biraz gevşe. Benimle konuşurken kendin gibi olabilirsin."

O görmesede gülümseyerek başımı salladım. Ne kadar kısa süre konuşmuş olsak da itiraf etmek istemesem de ona bağlanmıştım. Sonuç olarak tek arkadaşımdı.

"Evet şimdi sana hesap açalım, olur mu?"

"Olur."

"Uygulama yüklü mü?"

"Evet, yüklü." Dedikten sonra uygulamaya girdim.

"Hesap oluştur var, ona tıkla."

"Tıkladım, kullanıcı ismi istiyor."

"Kendi adınla mı hesap açmak istiyorsun?"

"Hayır, annemin öğrenmesini istemiyorum."

Annemden bahsettiğim için morelim bozulmuştu ama ona yansıtmayacaktım.

"Pekii, sana güzel mi isim bulalım o zaman."

"Tamam." Ben de o sıra düşünmeye başlamıştım. Ve fark etmiştim ki ben Arkın'a alışmıştım. İlk başta olduğu gibi çekinmiyordum. Bu beni mutlu hissettirmişti.

"Mesela bir şarkı sözü olur mu?"

"Evet aslında Lana'nın şarkı sözü olabilir."

"O zaman galiba buldum. Like the deep blue sea. Nasıl?"

"Gerçekten güzel beğendim. Bunu yapacağım."

"Yap bakalım." Kullanıcı adına Arkın'ın dediğini yazdım. Ve gerçekten güzel olmuştu.

"Sırada şifreyi soruyor."

"Zor bir şifre oluştur."

"Tamam." Şifreyi sayılarla, noktalama işaretleriyle güçlendirdim.

"Şifreyi de oluşturdum."

"E-posta ya da telefon numarası ister şimdi."

"Evet. Ben e-posta ile yapacağım."

Gitarist / Texting Where stories live. Discover now