"Güzelim?" duyduğum tok sesle beraber kendimi incelemeyi bırakıp takımı elime almıştım.

"Hemen geliyorum bebeğim!" dediğimde oyalanmayı bırakıp var gücümle giymeye çalıştım takımı.Onu bekletmek istemiyordum.Ama gel gör ki düğmeleri bir türlü kapatamamıştım.Ah,beceriksiz Jungkook!

"Jungkook,iyi misin?Yaşam belirtisi istiyorum."

"İyiyim,fakat şu lanet düğmeleri bir türlü kapatamıyorum!"

Dememle beraber kapı tıklatılmış,gelen ses ile beraber kilidi açmıştım."Yardım edeyim."

Bana doğru adımladığında küçücük kabine iki kişi sığmıştık resmen!

Üstüme yürüdüğünde sırtım duvarla birleşmişti.Elleri düğmelerime doğru yol alırken heyecan basmıştı.En ufak yakınlaşmamızda veya temasımızda,kalbim delicesine atıyordu.Nefeslerim sıklaşmıştı.

"Sakin ol canım,sadece düğmeleri ilikleyeceğim.Düşüncelerini düğünden sonraya sakla,hm?"

"N-ne düşünüyormuşum ki ben?" dediğimde hiçbir şey söylemeden sadece sırıtmıştı hafifçe.Beni aynaya döndürdüğünde ise arkamdan sarılmıştı.Başı boynumdaydı.Ben ise ona daha fazla alan tanımak istercesine başımı yana yatırmıştım.

"Taehyung."

"Hm?"

"Ben çirkin miyim?Yani fiziğim..."

"O nereden çıktı Jungkook?"

"Yani,kaslarım yok,cılızım,zayıfım...Kim böyle birini sever ki?"

"Kim sever."

"Ben de onu diyorum."

"Hayır,Kim sever işte." dediğinde anlamam saniyelerimi almıştı.Anladığımda ise gözlerim dolmuştu garip bir duygusallıkla.

"Bu yanaklara..." dediğinde dudaklarını yanaklarıma bastırmıştı.

"Bu boyna..." dediğinde dudaklarının hedefi bu sefer de boynuma olmuştu.

"Bu omuza..." ıslak öpücüklerini omzuma sakince bıraktığında ellerimi,belime sarılan ellerinin üzerine koymuştum.

"Nasıl aşık olmam?"

"Taehyung,ağlatacaksın beni!"

"Sırası var onun da bebeğim."

"Ha?" dediğimde aynı şekilde beni taklit etmişti ve dudaklarıma bir öpücük kondurup kabinden çıkmıştı.Ben ise liseli aşıklar gibi aptalca sırıtıyordum.

"Beyfendi,kabine iki kişi girmek ya-"

"S*keyim,bir rahat verin lan artıkKıçımıza takıldınız.Alarmı yeme gibi fantezimiz yok,dolayısıyla herhangi bir şeyi çalarsak zaten sesi gelir."

Duyduğum tok ses ile beraber Taehyung'un muhattap olduğu personel,sesini kesmişti ve duyduğum adım seslerinin ona ait olduğunu tahmin ettiğimde muhtemelen Taehyung'u arkasında bırakarak göt olmuş bir biçimde gitmişti.Kabinden çıktığımda ise kıkırtılarımı zar zor durdurabiliyordum.Gözleri benimkilerle buluştuğunda ise tepeden tırnağa süzmüştü beni.

"Çok güzelsin."

"Ah,teşekkür ederim..." dediğimde yanaklarıma sıçrayan kan dolayısıyla basan ateşi hissedebiliyordum.

"Alalım mı bunu Taehyungie?"

"Eğer istiyorsan alayım."

"Alalım demiştim,beraber."

"Sence ben sana ödetir miyim güzelim?" demesiyle beraber utanıp başımı öne eğmiştim ve iki yana sallamıştım."Sen giyin.Kasada bekliyorum."

°
Nihayet eve ulaştığımızda ise giyinip rahata kavuşmamıza kadar saat zaten gece olmuştu.Taehyung,yatakta telefonla uğraşıyordu beni beklerken.Yanına uzandığımda ise telefonu kapatıp komidine koymuştu ve ellerini saçlarıma daldırmıştı.

Hard Love/TaekookWhere stories live. Discover now