9

8.1K 212 34
                                    

Gül'ün yanina Trabzon'a geldigimden beri 10 gün gecmisti, bu sürecte Cansiz bana sadece numarasini yazmak icin mesaj atmis onun disinda rica ettigim gibi irtibata gecmemistik.

Trabzon'da son günümüzdü.

Gül'ün annesi memleketim olan Gaziantep'e gidecegimizi ögrendiginde babannem icin kücük bir paket hazirlamis icine findigindan, cayina kadar düsünüp koymustu.

„Az daha kalsaydiniz keske kizim is kacmiyo ya"
„Anne baslama yine ya of", diye homurdanmisti Gül.

Gecmisim aklima gelmisti, annemi hayal meyal hatirliyordum.

„Gül annene düzgün davran sicarim agzina ha"
„Yare baslama sende hazirsan cikalim, baydi"

Annesi yasayan biri nedense kiymetini bilmez.
Yoklugunu bilmez.
Soguklugunu bilmez.
Aglarken annesizlik cekmez.
Gözyasini silen annesi oldugu zaman kiymet bilmez...

Yavas yavas Antep'e dogru yola cikiyorduk.
Önümüzde 11 saat yolumuz vardi, sabahin erken saatlerinde yola cikmak istemistik, Gül ile anlasip sirayla kullanicaktik böylelikle mola vermemize gerek kalmayacakti, yeterince yiyecegimiz vardi.

Ilk 5 saat Gül kullanmak isteyince, annesiyle vedalasip yanina oturdum.
Gül ve ailesinin cay ve findik tarlalari vardi Türkiye'nin heryerine cay ve findik imalati yapiyorlardi.

„Gül ben biraz gözlerimi kapatayim, yoruldugumda haber ver olur mu?"
„Tamam tatlim uyu sen"

Son günlerde yasadiklarimi düsünüyordum önce Ege bey ile yasadiklarim, sonra Ferman bey ile vurulup kapima gelmeleri, Polis olmayan iki adamin evimi basmasi, acaba sonra tekrar tekrar gelmislermiydi güvende olamayisimizi bilmek beni huzursuz ediyordu, bir bahane ile tasinmak istedigimi söyliyecektim.

Döner dönmez bu konuyla ilgilenip Gül ile konusup halledecektim.

Yavas yavas gözlerimin kapandigini hissediyordum, Gül trafige cok cikmadigi icin yavas ve dikkatli kullaniyordu daha rahat uykuya dalmama olanak saglamisti.

Ferman

Yare'nin evine gelenleri arastiriyordum henüz bir sonuc elde edememistik.
Canimi kurtaran kizi korumak isteyisim Devran ve Ege'nin sacma tavirlarina ve imalarina sebep oluyordu, önemsizdi benim icin.

Mobese görüntülerinden bir sey cikmamisti.
Plaka kiralikti.
Bulmamizi zorlastiriyordu.

Sirkete gidememis isleri iyice boslamistim, Devran ve Cansiz yoklugumu ne kadar hissettirmesede kendimi toplamam gerekiyordu.

Ölmemizi bekleyenlere firsat vermemeliydik.

Sabah uyandigimda evde bir haraketlilik oldugunu farkettim.

Devran, Ege ve Cansiz huzursuz bir sekilde salonda oturuyorlardi.

Yardimcilar ise kosusturuyordu.

Merdivenleri indigimde Cansiz bana dogru geldi.

„Abi günaydin"
„Günaydin hayirdir toplanmissiniz böyle süt cocuklari gibi ne oluyor?"
„Babanne geliyor"
„Neden?"
„Bizimle bir sey konusacakmis", demisti Ege.

„Kahvaltida konusuruz, haber verdiniz mi?"
„Kus sütü bile eksik olmayacak diye talimat verdim sabahin köründe", demisti Ege.

Bahcede Safa Sultanin gelmesini bekliyorduk.
Sonunda bahce kapisi acildiginda ihtisamli bir sekilde arabanin icinde göründü, her zamanki gibi ön koltugu tercih etmisti, pes pese arabalar bahceye girdi.

Agir agir arabandan indi, babannem nami-diyar Safa Sultan uzakta bir ciftlik evinde yardimcilari ile tek basina yasiyordu, kac kez memlekete götürelim diye teklif etmistik, kimse kalmadi ahiretligimden baska, burda siz varsiniz arada sizi görüyorum diye red etmisti, dedemle evlendikten sonra ilk erkek cocuklari olan babam okul cagina geldiginde memleketinden ona iyi bir gelecek sunmak icin ayrilmislar.

 Ferman (+18) (Tamamlandi)Where stories live. Discover now