X. angry river

104 13 22
                                    

Nehir topraklarındaki kadınların, batı diyarının geri kalanındaki kadınlara kıyasla daha çabuk öfkelendikleri ve erkeklerine de yeri gelince sağlam bir yumruk indirdikleri bilinen bir gerçekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nehir topraklarındaki kadınların, batı diyarının geri kalanındaki kadınlara kıyasla daha çabuk öfkelendikleri ve erkeklerine de yeri gelince sağlam bir yumruk indirdikleri bilinen bir gerçekti.

Lyla Rivers o gün kesinlikle öfkeliydi.

Peşindeki Harwin Strong ise çenesine aldığı yumruktan dolayı elini yüzünde tutarak kızı yakalamaya çalışıyordu.

"Lyla, bekle beni!" diye seslendi. Genç kız öyle hızlı yürüyordu ki, şövalyenin neredeyse koşması gerekiyordu. Öğlen vaktini kavga ederek geçirmek ikisinin de planlarında yoktu. Büyükbabası iki gündür hasta olduğu için Lyla'ya onun işlerini yapmak kalmıştı ve Harwin de yardım edebilmek için kızı zar zor ikna etmişti. Her şey başta iyi gidiyordu. Bir kasayı Lyla, diğerini Harwin taşıyor ve sohbet edip kızı güldürüyordu şövalye.

Sonra bir anda olanlar olmuştu.

Harwin onu aniden öpünce, Lyla'nın ne yapacağını bilemez tepkisi bir anda öfkeli bir nehre dönüşmüştü ve adama yumruğunu indirip oradan kaçmıştı.

"Gözünü de morartmamı istemiyorsan beni yalnız bırak, Harwin Strong!"

"Bu kadar kızacağını tahmin etmedim. Lyla!" Harrenhal'ın vârisi adımlarını biraz daha hızlandırdı ve yeşil tepeden aşağıya doğru koşmaya devam ederek genç kıza yalvarır gibi tekrar seslendi.

"Özür dilerim!"

Lyla, erkeklerin özür dilemesini ciddi görmezdi. Çünkü daima özür diler ve bir saniye sonra hatalarını tekrar ederlerdi. "Beni ne sandın!? Hemen kollarına atlayacağımı mı?" diyerek onu takip eden adama bağırıyordu. Taşıp toprağa karışan nehirden pek farkı olmadan, attığı her adımı ıslak toprakta iz olarak bırakıyordu. Kızıl saçları rüzgar yüzünden dağılmıştı ve yol boyunca Harwin öptüğü için kiraz rengi dudaklarını ovuşturarak hepten kızartmıştı. Sinirden titriyordu. Soluk kahverengi elbisesinin üzerindeki gri pelerinine iyice sarıldı ve şövalye onu yakalayamasın diye etrafı ağaçlarıyla çevrili evine doğru koşmaya devam etti

"Öyle bir niyetim yoktu, Lyla."

Lyla Rivers inanmadığını belli eden söylenmeleri ile tepeyi inmişti. Soğuk rüzgardan uyuşmuş çenesini sıkıyor, bir lordun oğlunun ona ancak metresi olsun diye ilgi göstereceğinden başka şey düşünemiyordu. "Başka ne niyetin olacak ki?" diye söylenirken Harwin'in adım seslerinin yaklaştığını duydu. Hiç hevesi yoktu yine ona bakmaya. Çünkü bakarsa sözlerine ve sıcak öpücüğüne inanabilirdi. Lyla, birine inanmaktan çok korkuyordu. Bu yüzden şövalyeye dair kalbinde filizlenmiş çiçeğe açmak yerine hemen solup ölmesini emretti. Lakin çiçeğin sinsice kök saldığını da hissediyordu. O geceden beri yetişiyor, büyüyordu.

Night Will Swallow Us ☾ Harwin StrongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin