"Ya Jin,boşversene.Beraber takılalım."

"Ah,p-pekala.Ama Tae..."

"Jin,anlamıyor musun güzelim?"

Dur,NE?!GÜZELİM Mİ?!

"Güzelim derken?"

"Ah pardon,ağzımdan kaçmış."

"Tabi kaçar,kızlara ne kadar söylediysen artık..."

"Jin,uzatma bu konuyu.Asıl resmi gör."

"Ne resmi Namjoon?Yine ne saçmalıyorsun?"

Namjoon hyung,karşısındaki bedene bir adım atarak ellerini saçlarında gezdirmeye başladığında ise farkında olmadan tuttuğum nefesimi özgür bırakmıştım.

"Jin,Taehyung bunu başbaşa kalalım diye yaptı."

"Ne?Nereden biliyorsun ki?"

"Tahminlerime dayanıyorum ve biliyorsun,tahminlerim hep tutar."

Jin hyung,saçlarında gezinen eli tutup kendinden uzaklaştırdığında ise Namjoon hyung,meraklı gözlerle ne yapacağına bakıyordu.Jin hyung ise sadece kolunu geriye bırakmakla kalmıştı.

"Peki Namjoon,bende ne görüyorsun?"

"Çok,çok güzel şeyler görüyorum Jin."

"Mesela?"

"Dünyanın en güzel,en zarif,en kibar,en hamarat,en narin..."

Jin hyung gözleri dolu bir şekilde tebessüm ederek onu izliyordu.Ben ise tek elimi sessiz nefes alabilmesi için Taehyung'un ağzına götürüp kapatmıştım.

"Dostusun."

Namjoon hyungun dediği şey ile Jin hyung,tamamiyle yıkılmıştı.Çiçek misali olan tebessümü solmuştu,dökülüyordu.Kaşlarının orta kısmı yukarıya doğru kıvrılmıştı.Hapsettiği yaşların ise birer birer akmasına izin veriyordu yanaklarından.Bir şey söylemek için ağzını araladı.Fakat hiçbir şey söyleyememişti.Muhtemelen,boğazına büyük bir yumru oturmuştu ve konuşamıyordu.

Empati yapabiliyordum,yaşanmışlıklar aynıydı her ne kadar dozu tamamiyle farklı olsa da.

Arkasını dönüp hızlı adımlarla gözlerini gömleğinin tersiyle silerken burnunu çekiyordu hıçkırıklarının kaçmaması için.Biz ise ne olduğunu anlamamış bir biçimde olanları izliyorduk.

Namjoon hyung,hızlı bir hamleyle gözü dolu dolu olan vücudu tutmuştu ve kendine çevirmişti.

"Namjoon,b-bırak."

"Hayır Jin,ne olduğunu anlat."

Jin hyung hiçbir şey söylememişti buna karşılık olarak.Namjoon yalvaran gözler ile karşısındaki bedene bakarken Jin ise inat yapmış bir biçimde ağzını bıçak açmıyordu.

"Jin,lütfen...Seni böyle görünce içime bir hançer saplanmış gibi acı çekiyorum."

"Ah,demek benim de yaşadığım şeyleri yaşayabiliyormuşsun?Ne güzel,en azından duygusuz olmadığını görmüş oldum.Gerçi banane ki..."

Hard Love/TaekookKde žijí příběhy. Začni objevovat