Pars'ın her defasında daha derin ve ateşli öpücüklerine karşılık verirken Pars'ın yardımı ile yavaşça arkasına doğru yaşlandı.

Küçük ve dar koltuk şuan ki durumu için oldukça rahatsız edici olsada Pars'ın tenine her dokunuşu kendisini bulutların üzerinde hissettiriyordu.

Pars Sara'nın dudaklarından yavaşça boynuna doğru kayarken Sara'nın teninin kokusu ve ateşi kendisini kaybetmesine neden olmuştu.

Bir elini bacağına diğer elini göğsüne götürerek sertçe sıkınca acı bir zevkle inleyen Sara daha fazlasını istiyordu. Ellerini Pars'ın boynuna dolayarak destek aldığında Pars Sara'yı sıkıca kavradı ve onu üstüne çıkardı.

Kendisini üstte bulan Sara nefes nefese kalmıştı. Eğilerek Pars'ın dudaklarına dudaklarını usulca değdirdi.

Pars'ın gömleğinin düğmelerini tek tek açarken oldukça yavaş davranıyordu. Son düğmeye geldiğinde Pars'ın gözlerinin içine bakarak açtı ve soğuk ellerini Pars'ın göğsünden kasıklarına doğru yavaşça hareket ettirdi.

Pars daha fazla dayanamayacağını anlayınca hızla Sara'yla yer değiştirdi ve kendisini ona doğru bastırdı. Sara kadınlığının duvarlarında Pars'ı iliklerine kadar hissedince dudaklarının arasından çıkan küçük iniltiler ikisinin de kendilerinden geçmesine sebep oluyordu.

***

Jet'ten indiklerinde saat sabahın sekizi olmasına rağmen tepedeki güneş Sara'nın tenini yakmaya başlamıştı.

Jet'ten indiklerinde saat sabahın sekizi olmasına rağmen tepedeki güneş Sara'nın tenini yakmaya başlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pars'ın elinden tutmasıyla onları bekleyen arabaya doğru yürürlerken Sara nerde olduklarını anlayamamıştı. Pars'a bakarak;

"Hangi ülkedeyiz?" diye sordu. O esnada etrafı inceliyordu. Pars Sara'nın tuttuğu elini bırakarak şoför koltuğunun olduğu yere doğru yürümeye başladı.

"Seyşeller'deyiz." diyerek korumanın açtığı kapıyı tuttu ve korumayı;

"Sen arkandaki arabaya geç." diyerek yönlendirdi." Sara arabaya binerken;

"Neden bu kadar uzak bir yere geldik ki?" diye sordu.

"Güzelim balayımızı yaz ayında yapmak istedim ve en güzel yer olarak burayı seçtim. Burdan sonraki yeri sen belirlersin olur mu?" diyerek arabayı çalıştırdı.

Sara bir şey demiyerek yolu izlemeye başladığında mimarisi ve değişik kültürde ki insanların yaşamlarını gözlemlemeye başladı.

Belirli bir yol gittikten sonra asıl balayını gerçekleştirecekleri yere geldiklerinde Sara adeta büyülenmişti. Burası her ne kadar maldivleri andırsada çok daha değişik bir izlenim veriyordu.

Sara'nın gözleri kamaşmaya başlamıştı. Büyülendiği manzara karşısında daha fazla dayanamayarak terliklerini çıkarak eline aldı ve çıplak ayaklarını beyaz kumla buluşturdu.

KARANLIK +18 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin