16- (~ İHANET ~) +

13.1K 409 25
                                    

İlerideki göl evine doğru yürümeye başladıklarında esen rüzgar Saranın tenini okşayınca elleriyle kollarını sıvazlayarak etrafına bakındı. Ayın aydınlattığı gecede ormanın içindeki ev ürkmesine sebep olunca Alev'e baktı. Alev'in sergilediği sıcak gülümseme telefonuna gelen mesajla soldu. Sara'ya tekrar içten gülümsemesiyle bakarak;

"Sara şarjım bitti. Birini aramam gerekiyor. Telefonunu kullanabilir miyim?" diye sorduğunda Sara çantasından çıkardığı telefonu uzattı. Alev evin kapısı açarak,"Hava esiyor sen içeri gir. Ben kısa bir konuşma yaptıktan sonra hemen geleceğim. İçerde telefon çekmiyor."dediğinde Sara bakışlarıyla Alevi onaylayarak içeri girdi ve ışığı yakmak için düğmeyi aramaya başladı. O sırada sırtından aldığı sert bir darbeyle dengesini kaybederek yere düştü. Arkasını döndüğünde Alev'le göz göze gelmesi duraksamasına neden oldu.

Alev kapıyı kapattığında hızla yerden kalkarak kapının kulpuna dokundu lakin Alev kapıyı kilitlemişti. Kapının kapanmasıyla zifiri karanlıkta kalbi hızlı hızlı çarpmaya avuçlarının içi terlemeye başlamıştı. Telefonuda Alev'de kalınca pencereden çıkmayı umdu. Koşarak tülü açtığında korkulukları gördü. Öfkeyle Alev'e bağırmaya başladı.

"Lanet olsun Alev! Ne yapıyorsun kahretsin!" haykırışları boş olan göl evinde yankılanırken Alev arabayla uzaklaşmaya başlamıştı. Perdeyi açmasıyla içeriye çok az ışık girmiş böylece kapının yanına giderek kapıyı tekmelemeye başlamıştı.
Taki karanlık salonda ayak sesleri duyana kadar. Hızla arkasına döndüğünde kalbi deli gibi çarpmaya başladı. Sesin geldiği yöne korkuyla baktı ama karanlıktan bir şey göremiyordu.
Merdivenlerden gülerek inen Mert elinde ki flaşı Sara'ya tutunca, Sara korkudan bayılacakmış gibi hissetti.

Mert alaylı bir biçimde "Merhaba avukat."dedi. Sigarasından bir duman içine çekerek. "Dünya ne kadar küçük değil mi? Kader her defasında ikimizi bir araya getiriyor." Sara adeta şok geçirmişti. Bu gerçekten olabilir miydi? Olmaması için dua ederek titreyen ses tonuyla;

"Sen hastaneden nasıl kaçabildin?" diye sordu.

Mert gözlerini kıstı. Sigarasını son bir kez içine çekti.

"Sürpriz. Beğendin mi?"

"Peki Alev?"diye sordu endişeyle.

"Bu hikayede yanan Kerem oldu." diyerek gülmeye başladı.

"Bırak şimdi Kerem'i Alev'i gel gelelim senle ilgili konuya." diye devam etti. "Ben sana bir daha karşılaşırsak seni öldürürüm demedim mi?" dediğinde sigarayı yere atarak ayağıyla söndürdü.

Korku içini kemirirken Sara belli etmemeye çalışarak, "Benden ne istiyorsun?" diye haykırdı.

"Aslında senden bir şey istemiyorum. İstediğim Pars'ın canını yakmak. Hatta canını almak."

"Emin ol bana zarar vermen Pars'ın umrunda bile olmayacak!"

"Merak etme onu anlayacağız birazdan. "

"Ne yapacaksın?" Sara'nın korkusu katlanarak artıyordu.

"Bir oyun oynacağız. Kim kimi ne kadar seviyor. Onun için neler yapabilir falan filan. Oyunda kurban sensin ve kurtarıcın Pars."

"Neden bunu yapıyorsun?"

"Abimi öldürdüler. Azra'yı hapse attınız. Sonra hayatınıza devam etmenize izin mi verecektim öyle mi?" diye kükredi. Adeta gözlerinden alev fışkırıyordu.

"Bunların benle bir alakası yok."

"Pars'la alakası var ve avukatı olarak ona yardım ettiğin için seninde alakan olmuş oluyor."

"Sen kafayı yemişsin."

"Evet evet ben kafayı yedim. Şimdi de size yedireceğim. Hazırsan başlayalım. Pars birazdan burada olur. Bakalım bu oyundan kim sağ çıkabilecek?" diyerek Sara'nın kolundan tuttu. Sertçe çekmeye başladı. Sara Mert'i ittirerek;

"Bırak beni!" diye haykırdı.

"Rahat dur oyun alanına götürüyorum seni."

Sara kurtulmak için Mert'in kolunu ısırdığında Mert Sara'nın saçından tuttu sert ve hızlı bir tokat attı. Sara kanayan dudağını tutarak, "Seni geberteceğim Mert!" diye bağırdı. Bunun üzerine iyice sinirlenen Mert Sarayı merdivenlerden indirirken Sara'yı acımasızca sürükledi. Kanayan ve sızım sızım sızlayan dizlerine aldırış etmeden kollarından kaldırarak ellerini tavanda asılı ipe bağladı. Sara'nın acıdan kurtulmaya bile çalışacak hali kalmamıştı. Etrafına bakındı burası işkence odasına benziyordu.

"Birazdan mafya sevgilin burda olur bakalım neler yaşanacak? Seni nasıl kurtaracak? Kim ölecek kim hayatta kalacak? Çok eğlenceli kanlı bir oyun sizi bekliyor. Ben yerimi alayım." diyerek kazan dairesinden çıktı. Sara içindeki korkuyu ve siniri atmak için bağlı olduğu ipi tutarak güç aldı. Tüm gücüyle avazı çıktığı kadar bağırıp çığlık attı. Çığlığı ıssız kazan dairesinde yankılandığında hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

KARANLIK +18 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin