8.Bölüm

47 7 1
                                    

         Yaptığım şeyin etkisinden bir türlü çıkamıyordum. Ben Karan ağabeye artık ağabey dememen gerekiyor Pâye. Ona şans vermiştim. Bu durum gülümsememe sebep olmuştu. Şuan yatağım da uzanmış vücudumu dinlendiriyorum. Karan'a şans verdiğim andan bu yana iki saat falan geçmiş olmalıydı.

Bana bu kadar duygu beslemiş olması garibime gidiyordu. Resmen gözümün önünde ağlamıştı. Yaptığım şey ona acımak mıydı? Hayır, istemsiz bir şekilde etkileniyordum. Bu acımak değildi. Telefonumun çalmasıyla beraber kafamı komodine çevirdim. Telefonumu aldığım da bilinmeyen bir numaraydı. Aramayı yanıtlayıp yanıtlamamak arasında kaldım. Yine de cevap verdim. Aramayı cevap verdiğimde duyduğum ses gülümsememe ve  aklımı kaybetmeme sebep oldu. 

'' Mübrem, meleğim, pâyem '' söylediklerine gülümsüyordum. Nereye gitmişti benim aklım. Aklım başa duygularım başka bir yerdeydi.'' Efendim, Karan'' dedim kıkırdayarak. Kalbim heyecandan tekliyordu. Telefondan kulağıma gelen derin bir iç çekme sesi kalbimin tekrardan tekledi. 

'' Mübrem, sen beni öldürmek istiyorsun bir günde bu kadar şey yaşamak kolay mı?'' gülümsedim. Ben ne kadar da çok gülümsüyordum.'' O zaman sana nasıl hitap etmeliyim?'' tekrardan bir iç çekiş,'' Karan demen bile beni bu hale düşürmüşken diğerlerini düşünemedim.'' gülmekten ağzım yırtılacaktı. Biraz ciddiyet Pâye netice de siz yeni flört oldunuz. 

'' Dışarı çıksana Mübrem göreyim o güzel topraklarını, toprakların karanlığıma karışsın. Çekeyim o güzel kokunu içime, okşayayım o güzel saçlarını olur mu?'' çıkıp çıkmamak arasında kalmıştım.'' Karan, bugün flört olduk ve hızlı gidiyoruz gibi hissediyorum.'' başımı öne eğdim ve onun cevabını bekledim. Aramızda bir süre sessizlik oldu. Üzülmüş olabilir miydi?

'' Sorun değil, Mübrem. Sen hızlı gidiyoruz diyorsan öyledir. Ben sadece, özledim seni.'' O görmese de kafamı salladım.'' Teşekkür ederim anlayışın için.'' telefondan gelen kıkırtı sesi kulağıma adeta melodi gibi geliyordu. Kıkırtı sesine o kadar odaklanmıştım ki bir süre Karan'ın bana seslendiğini duymamıştım.'' Mübrem bir sorun mu var?'' korku dolu sese hemen yanıt verdim.'' Yok bir şey ben öyle dalmışım.'' ardından Karan'ın  hızlıca nefes verdiğini duydum.

'' Korktum, sen ses vermeyince bir şey oldu sandım.'' onun bu halleri benim için alışık olmadığım bir durumdu. Daha önce bana hiç sert davranmamıştı fakat yakın da davranmamıştı.'' Korkmana gerek yok.'' dedim yatıştırmak için.'' Senin isteklerine ben anlayış göstermiyorum Mübre, senin isteklerin benim için emir yerine geçiyor.'' işte şimdi kıpkırmızı kesilmiştim. 

'' Karan, artık kapatsak mı?'' dedim utana sıkıla yaptığım bu teklife karşılık cevap vermesini bekledim.'' Mübre, söylemeyi unuttum ben sana.'' Neyi söylemeyi unutmuş olabilirdi.  Dinlediğim belirten bir şekilde öksürdüm.''18 Nisan saat 17.35 senin bana ilk defa şans verdiğin an. Bunu da unutma olur mu? Çünkü ben unutmayacağım.'' şaşırmıştım. Kafamı saate çevirdiğim de saatin 20.07 olduğunu gördüm. Bu adam bende bıraktığı etkinin farkında değildi. Telefonu kapatıp yatakta uzanmaya devam ettim.

Telefon numarasını kaydetmemiştim. Telefonumu elime alıp Karan'ın numarasını tuşladım. Ne olarak kaydedecektim ki. Uzun uzun boş gözlerle baktığım ekranda ki numara ile nefesimi verdim. Karan diye kaydet işte. Ben de öyle yapacaktım. Bir süre daha oyalandıktan sonra saat 24.00 olmuştu. Çok nadir bu saatlerde uyurdum. Normalde çoktan uyumuş olmam gerekiyordu. Telefonumun ekranına düşen bildirim ile gözümü ekrana çevirdim.  

Mesaj Karandan gelmişti.'' İyi geceler Mübrem. Benim iyi gecelerimden olmalı.'' gülümsedim tam cevap yazacakken bir mesaj daha geldi.'' Günaydın Mübrem. Günün ilk günaydını benden olsun istedim.'' gülümsedim ve kafamı yastığa gömüp çığlık attım. Böyle ilgi göstermesi sanırım hoşuma gidiyordu. Hemen mesajı yanıtladım.'' İyi geceler Karan ama bu kez farklı iyi geceler öncekiler gibi değil.'' mesajı yollayıp gözlerimi kapattım. Zaten sonra uykunun karanlık ama çekici tıpkı Karan gibi kollarına kendimi bıraktım.

MÜBREWhere stories live. Discover now