new enemy | 40 'Final

4K 359 155
                                    

“Bence daha sakin bir yere oturalım.” dedi Seungmin. “Seungmin gece gece her yer sakin zaten. Şuraya serin örtüyü.” dedi Minho. “Ben beğenmedim orayı, çimlerin olduğu yere oturalım.” dedi Jeongin. Yaklaşık beş dakikadır nereye oturmaları gerektiğini tartışıyorlardı. Buluştukları yer, kayalıklar ve gölün birleştiği gerçekten hoş bir manzaraya sahip olan Cheonjuho Gölüydü. Devasa kayalıkların arasındaki göl ve bolca yeşillik ortamı zaten güzel kılıyorken, bir de gece olduğu için harika bir aydınlatmayla daha da büyüleyici görünüyordu.

“Hayır Minho, taşa oturmak rahat olmaz. Çimlere oturalım.” diye tekrar ısrar etti Jeongin. İkilinin arasında alevlenen bu yer kavgası, birileri durdurmazsa oldukça büyüyecek gibiydi. Chan da bu durumu sezmiş olacak ki araya girdi. “Pekala, sakin olun. Çimlere otursak daha rahat olur. Taş bir süre sonra vücudu ağrıtıyor.” dedi. Chan'ın bu araya girişiyle Felix örtüyü çimenliğe serdi. Yanlarında getirdikleri yiyecekleri örtünün üzerine yerleştirdiler. Herkes bir kenara geçip otururdu ve atıştırmalıkları açtılar.

“Biliyor musunuz? Hala çok garip geliyor. Birkaç ay öncesinde birbirini parçalayabilecek kişilerdik. Ama şimdi gerçekten iyi arkadaşlarız. Bazen oturup bunu sorguluyorum.” dedi Seungmin ve elindeki çubuk krakerden bir ısırık aldı. Changbin'in dizine kafasını koymuş bir şekilde uzanıyordu. “Beraber çokça ağladık, beraber çokça sinirlendik. Hatta pata küte kavga ettik. Yeri geldiğinde birbirimizin yüzüne bile bakamayacak şekilde pişman olduk. Ama en sonunda, beraber arkadaşlığımızı sürdürüyoruz. Belki de en başından belliydi. Belki de en başından beri kaderlerimiz bir şekilde buluşacaktı.” dedi Hyunjin. O ise sırtını hemen arkasındaki çınar ağacına yaslamıştı. Felix ise onun omzuma kafasını koymuştu ve gayet huzurluydu.

“Kore'ye ilk geldiğimde, tekrar aynı şeyleri yaşarım diye çok korkmuştum. Önce mükemmel arkadaşlarla tanıştım, birkaç düşman edindim ve onlarla sonuna kadar kavga ettim. Aynı düşmanlardan birine aşık oldum. Geri kalan üçü ise dostum oldu. Sanırım bu koca ülkenin bana kazandırdıkları sadece 6 dost ve 1 sevgili. Ha bir de birçok anı. Bu yaşadıklarımızı hayatım boyunca unutamayacağım galiba.” dedi Felix düşünceli bir şekilde. “Hepimiz sorguladık. Ancak artık geçmişi geçmişte bırakmalı ve geleceğe odaklanmalıyız. Sadece, beraber geçireceğimiz dolu dolu güzel anları düşünelim.” dedi Jisung. O ise bunları söylerken, dizine yatan Minho'nun saçlarını okşuyordu. Jeongin, ortamdaki duygusal olduğunu düşündüğü havayı dağıtmak istercesine konuştu.

“Hadi ama, bu kadar ruhsuz olmayın. Eğlenmeye geldik buraya. Dibine kadar eğlenelim.” dedi. Poşetteki içecekleri çıkarttı ve herkesin önüne birer tane koydu. Herkes önündeki içeceği eline aldı ve paketi açtı. “O zaman bu içecekleri arkadaşlığımıza içiyoruz.” dedi Minho. Hepsi içeceklerini tokuşturdu ve hepsi “Arkadaşlığımıza.” diye mırıldandıktan sonra bir yudum içti.

Bir süre hem konuştular, hem yediler, hem içtiler. Her duyguyu barındıran o samimi ortamda, sekiz oğlanın kahkahaları yankılanıyordu.

“Ben biraz yürüyeceğim. Ayaklarım uyuştu otura otura.” dedi ve ayağa kalktı Hyunjin. Kalkarken Felix'e göz kırptı ve Felix de onunla beraber ayaklandı. “Ben de yürüyeyim biraz.” dedi Felix. İkili el ele tutuştu ve onlardan biraz uzakta olan tahta köprüye yürüdüler. Köprünün önünde, eşsiz manzaraya sahip olan göl bütün ihtişamıyla orada duruyordu. İkili köprünün biraz solunda, göle yakın olacak şekilde durdu. Biraz durdular ve manzarayı izlediler. Hyunjin, manzarayı izleyen Felix'e baktı ve elini tutarak ona döndü.

“Aslında, benim de söyleyecek birkaç şeyim var.” dedi Hyunjin. Felix, Hyunjin'e döndü. “Şu an yaşadıklarımız, geçmişte yaşadıklarımız, ikimize de biraz tuhaf geliyor. Bunu biliyorum. Ancak ben, ikimizin de huzurlu olduğunu hissedebiliyorum. İkimiz de bu olanlar için pişmanlık duymuyoruz, duymayacağız da. İşte ben, hayatıma kattıkların için sana teşekkür etmek istiyorum Felix. O iğrenç kişiliğimden sıyrılmama yardımcı olduğun için, bana sevmeyi öğrettiğin için, gerçekten sevilmenin ne olduğunu hissettirdiğin için ve en önemlisi, hala benim yanımda olup beni sevdiğin için binlerce kez teşekkür ederim. Lütfen hep yanımda kal ve beni hiç bırakma çiçeğim. Sana söz veriyorum, ben senin hep yanında kalacağım. Aynı fedakarlığı sen de benim için yapamaz mısın?” dedi Hyunjin. Felix gülümsedi.

“Ben çok şanslıyım Hyunjin. Her ne kadar sen, benim hayatımı mahvettiğini düşünsen de hayatıma bir çok yararın dokundu. Çok iyi bir yöntemle olmasa bile kendimle barışık olmamı sağladın. Bana, senin gibi bir sevgiliye sahip olabilmem için bir şans verdin. Ben ise bu şansı sonuna kadar kullanacağım. Beraber geçirdiğimiz her bir saniyeyi özel kılacağım, özel kılacağız. Biz birbirimizi tamamlıyoruz. Sen benim hayatımı bu kadar güzelleştirmişken, ben sana karşı bri fedakarlık yapmaktan asla çekinmeyeceğim. Söz veriyorum, her zaman senin yanında kalacağım. İleride yaşayacağımız anıları beraber süsleyeceğiz, hayal olduğunu düşündüğümüz her şeyi gerçekleştireceğiz. Çünkü biz ikimiz beraberken, bütün Dünya bir olsa da bizi ayıramaz sevgilim. Kimse bize engel olamaz.” dedi Felix. Hyunjin de ona karşı bir tebessüm etti. Elini, Felix'in saçlarına çıkardı ve okşadı. Daha sonra ise Felix'e sıkıca sarıldı. Kulağına fısıldamaya başladı.

“Seni o kadar çok seviyorum ki benim güzel sevgilim, tıpkı senin dediğin gibi: bütün Dünya bir olsa bile senden asla ayrılmam. Sen benim ruhuma iyi gelen en özel şeysin. Seni seviyorum.” Felix, Hyunjin'den ayrıldı ve gözlerinin içine baktı.

“Ben de seni çok seviyorum sevgilim. Ruhunu iyilişetirmeyi asla bırakmayacağım.” dedi ve dudaklarını, Hyunjin'in dudaklarıyla birleştirdi Felix. Bu öpüş, kalplerindeki bütün sevgiyi aktarmanın bir yoluydu. O akşam öpüştüler, sarıldılar ve birbirlerini çokça sözler verdiler. Hepsini gelecekte gerçekleştirmek adına...

_______________

evet, final. saka gibi geliyor ama final. biraz uzun konusacagim.

bu fici yayinlarken, tamamen oylesine bir fic olarak yayinlamistim. yazmak hosuma gidiyordu ve ben de yazdim. once 1k oldu, sevindigim anlari dun gibi hatirliyorum. daha sonra etiketlerdeki siralamalar geldi, ruyada falan miyiz diye dusunmustum. daha sonra ise new enemy iyice buyudu. ben daha ficin 1k olabilecegini hayal edemezken new enemy su an 51k. hayrankurgu'da ise 5. asla bir ficimin hayrankurguda 5. olabilecegini dusunemezdim. imkansiz geliyordu cunku. ama bana imkansizi yasatan sizlere ne kadar tesekkur etsem azdir. hepinize kitabimi desteklediginiz ve severek okudugunuz icin cok tesekkur ederim. new enemy benim icin ilklerimin kitabiydi ve her zaman oyle kalacak. umarim baska ficlerde gorusebiliriz. takipte kalin.

e o zaman gorusuruz, kendinize iyi bakin, stray kids ile kalin!!<3

e o zaman gorusuruz, kendinize iyi bakin, stray kids ile kalin!!<3

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


new enemy, hyunlixWhere stories live. Discover now