Soğuk Gece

19 0 0
                                    

Ruzi Çetinoğlu

Kötüydüm. Ruh halimi anlatacak kelimeleri bulamıyordum. Hayatımın aşkından ayrılmıştım bugün. Kendi isteğimle.

Ereni ilk gördüğümde anlamıştım, bir şeyler olacaktı aramızda. Ama bende duyguların bu kadar yoğunlaşacağını, canımı yakacağını, beklemiyordum.

Naki'nin Elayı öptüğü, ikimizin dışarı çıktığı o gün. Anlamıştım Eren'in benle ilgilendiğini. Her ne kadar kızlar erkekler bu konuda bir şey anlamıyor deselerde, bu benim için geçerli değildi. Anında anlardım. Yekta ile rolleri değişmiştik bu konuda. O anlamazdı.

Barda önceki tek gecelik ilişkim olan Cereni görmüştüm ve yapmıştım yapacağımı. Onu öpmüştüm gözlerinin önünde. Midem bulanmıştı, ama yaptığım işe devam etmiştim. Bize bakakaldığını hissetmiştim. Eve gitmek istediğinde ise anlamıştım. Daha fazla dayanamayacaktı, işime gelirdi.

Yolda yürürken asla benden tarafa bakmamıştı,  bense ona kaçamak şekilde de olsa bakmıştım. Yan profilini beynime kazımıştım bile. Hafif kemerli burnu, çıkık elmacık kemikleri hepsi aklıma kazınmıştı.

Elleri ile yaptığı kalbi parçalaması, benimde kalbimi parçalamıştı. Ama belli etmemeliydim. Her zamanki yaptığım şeyi yapmış, salağa yatmıştım.

Şimdi ise o hareketimden pişman mıydım, kendimde emin değildim.

Erene bunu yapamazdım. Seviyordum onu, bu bataklığa sürükleyemezdim. Konuşmaya ihtiyacım vardı. Ayaklarımın beni getirdiği yer ise Yekta'nın kapısının önünden başka bir yer değildi. Artık Reha ile beraber yaşıyorlardı, ama umrumda değildi. Birileri ile konuşmak istiyordum. Zile bastım.

Bir süre bekledikten sonra kapı açılmıştı. Reha üzerindeki siyah, ama rengi atmaktan gri olmuş tişörtü, altında siyah eşofman altıyla kapıyı açmıştı bana.

Kenara çekildiğinde eve girmiş, ceketimi asmıştım. Yekta'nın ceketini görmeyince kaşlarımı çatarak Rehaya doğru döndüm.

"Yekta nerede?"

"Kızlar gecesi yapacaklarmış, Erende. Gel içeri geçelim pes atalım."

Reha'nın sözleri ile zorlukla yutkunmuş, mutfağa doğru ilerlemiştim. Yekta'nın zulasını patlatacaktım bugün.

Elimdeki şişelerle beraber koltukta oturan Reha'nın yanına oturmuş, oyun kumandasını elime almıştım. Bir süre sonra oyunu başlatmıştı Reha. Konuşmuyor, oyun oynuyorduk.

"Neden geldin, yani yanlış anlama merak ettim sadece." Reha'nın telaşla cümlesini tamamlamasına gülümsedim. Yanlış anlamazdım da zaten. Gecenin bir yarısı evine geldiğim herkes sorgulardı bunu.

"Konuşmaya geldim." Dedim Rehaya gol atarken. Attığım gole sevinemeden Reha oyunu durdurmuş, bedenini bana çevirmişti.

"Baştan söylesene olum! Sormasan söylemeyeceksin!"

Reha'nın kızmasına karşılık omzumu silkmiş, elime şişelerden birini almıştım.

"Erenle ayrıldık." Cümlemden sonra, hızla şişeyi kafama dikmiştim. Reha olayın şokundayken ne kadar alkol alırsam kardı.

"Neden?" Reha sonunda şoktan çıktığında, ki bu yaklaşık beş dakika sürmüştü, sorusunu sormuştu.

"Anlaşamadık."

"Anlaşamamışmış," dedi Reha alayla. "Siktirtme belanı oğlum, yalan söylerken tutarlı söyle bari. Birbirinizin gözlerinize nasıl baktığını gördüm ben. Şimdi bana doğruyu söyle. Neden ayrıldın Erenden?"

HayranNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ