- 7 -

585 73 24
                                        

"Tamam, şey... Şimdi beraber miyiz?" Diye sordu Chris dudaklarını yaladıktan hemen sonra kocaman açtığı gözleri ile Seungmin'e bakarken.

"Çıkma teklifi ederseniz neden olmasın?"

Chris güldü. "Seni öptüm, Seungmin. Yeterli değil mi?"

"Ona bakacak olursak ben de sizi öptüm, Bay Bang."

"Pekala," Chris elini saçlarına geçirip gözünün önüne düşen saçlarını arkaya doğru tarayıp vücudunu Seungmin'e çevirdi. "Bay Kim, benimle çıkar mısınız? Her ne kadar sizi uzun bir süredir tanımasam da sizin ile yaşayıp öğrenmek istediğim şeyler var."

Seungmin elleri ile yüzünü kapatıp arkasına yaslandı. Birkaç saniye öyle beklediler. Chris cevap alamayınca gözlerini kırpıştırıp, "Seungmin, cevap alamayacak mıyım?" Dedi. Chris Seungmin'İn burun çekme sesini duyması ile Seungmin'in yüzünü kapattığı ellerini bileklerinden tutarak çekti. "Sen ağlıyor musun..? A.. Neden?" Seungmin Chris'in yüzüne bakmadan ona sımsıkı bir şekilde sarıldı. Chris onun sırtını sıvazlarken, "Ya Seungmin... Ne oldu sana?"

"Beni gerçekten seviyor musunuz?" Diye mırıldandı Seungmin ağlamaklı bir ses tonu ile.

"Tabii ki. Yoksa neden çıkma teklifi edeyim?"

"Teşekkür ederim... Çok teşekkür ederim."

"Ah... Minnie..." Diye mırıldanıp kollarını Seungmin'e daha da sıkı sardı Chris. 

"S-sizi seviyorum... T-teşekkürler."

"Ah... Teşekkür etmene gerek yok. Ben de seni seviyorum." Chris Seungmin'den ayrılıp küçük olanın ellerini tutup ellerine küçük öpücükler bıraktı. "Cumartesi günü seni bekliyorum. Tamam mı? Yoksa numaramı vermem."

Seungmin ağlarken kıkırdayıp burnunu tekrardan çekti. "Tamam mı?" Chris Seungmin'in gözyaşlarını başparmakları ile silerken Seungmin olumlu anlamda kafasını aşağı yukarı dolu salladı. "Harika. Seni bekleyeceğim. Hadi şimdi git ve güzel bir uyku çek. Yarın okul var. Biliyorsun."

"Hm hm."

"Hadi," 

"İyi geceler."

"İyi geceler."

İkisi de birbirine veda etmişti. Ama gözleri ile bir türlü birbirlerinden ayrılmıyorlardı. Birkaç saniye o şekilde bekledi ikisi de. Birbirlerini, gözlerini, bakışlarını izlediler. 

En sonunda Seungmin gözünü Chris'ten ayırabildiğinde samimi bir şekilde gülümsemiş arabadan inip evine  gitmişti, Chris ise kısık gözleri ile hafif tebessümü ile Seungmin gözden kaybolana kadar onu izlemişti.

-

Seungmin o gece yatağına gidip uzandığında, tavanı seyrederek yalnızca Chris'in gülüşlerini, bakışlarını, sözlerini düşündü. Sırıtarak onu düşünüyordu. Sanıyordu ki aşık olmuştu.

Sırıtışlarından habersiz bir şekilde tavanı seyrederken kapısının açılması ile hayretle yatağında oturur pozisyona geldi ve kapısını açan kişiye baktı. Annesi kısık gözleri ile kapının önünde Seungmin'e bakıyordu.

"Oğlum," Diye mırıldandı. "Geldin mi? Neden yatmadın hala?"

"Anne... Özür dilerim. Geç kaldığım için. Sana da haber vermedim."

Annesi ağır adımlarla Seungmin'in yatağının önüne geçti. "Senin için endişelendim. Ne zaman geldin?"

"Az önce. Birkaç dakika oldu." 

"Ah.." Diye mırıldandı annesi. Kollarını açtı. Seungmin de yatakta dizleri üzerinde yükseldi ve kollarını annesinin beline sardı. "Güzelim benim... İyi misin?"

unknown hacker | chanminWhere stories live. Discover now