Salonda adım atamayacakları derecede balon şişirildiğinde Louis kapının çaldığını duydu.

"İşte," dedi üçüzlere. "..palyaçonuz da geldi."

Üçüzler doğru anlayıp anlmadıklarını kontrol etmek için gözleriyle Louis'yi takip etmiş ve açılan kapıdan sonra duydukları sesin sahibiyle heyecanla ayaklanmışlardı.

"ARCHI!"

Louis koşar adımları duyup geri çekilirken üçüzler kapıya çıkmıştı. "Archi?"

Kenara saklanmış olan, kıvırcık saçlarını geçici bir şekilde rengarenk boyayan alfa hızla önlerine eğildi. "SÜRPRİZ!"

"AAA!"

Çocuklar anında çığlıklar ve kahkahalarla kaçarken yamalı palyaço kostümüyle peşlerine takılmıştı Arthur da. Yüzünü boyamak yerine kırmızı bir top burunla yetinen alfa zemindeki balonları uçurarak peşi sıra koştuğu üçüzlerden en arkadaki Valeria'yı yakaladı. Ardından onunla birlikte koşmaya devam ederek Adrius'ı, en son da Axel'i yakaladı.

"Hoşgeldin." Dedi Louis onun arkasından Elish'e.

"Hoşbuldum!"

Onunla birlikte içeri girdiğinde Arthur çoktan üçüzlere kollarından salıncak yapmıştı. Bir kolundan Adrius bir kolundan Axel tutunmuş sarkıyorlardı.

"Günün maskotu biraz geç kaldı sanki?"

Elish herkesi selamlayarak kendini Harry'nin yanına attı. "Evinden aldım geldim işte, anca."

"Anca? Neyse, neden geç kaldığınızı sorgulamayacağım..."

Louis üçüzleri düşürme ihtimalinden dolayı yerine oturamazken Arthur Valeria'yı omuzlarına, iki küçük adamı da birer koluna oturtup dimdik durdu. "Bence de sorgulama..." Derken Harry'ye kaşlarını oynattı.

Alfa yüzünü buruştururken Arthur Omegaya baktı. "Hadi resmimizi çek!" Dedikten sonra yan dönüp öne eğildi ve Louis'ye telefonunun yerini gösterdi. Omega gidip arka cebinden telefonu alırken Harry hızla ayaklanmıştı.

"Resmen poposuna dokundun ya!"

Louis ona bakmadan kamerayı açarken, "İlk defa dokunmuyorum." diyerek Harry'nin daha da şok olmasına neden oldu.

"NE!?"

Onu umursamadan Arthur ve çocukların verdiği pozları çekti. Geldikleri gibi eve ses getiren son parti üyelerinden sonra artık pasta zamanıydı.

"O halde, Muhteşemlerin Üçüncü Yaş Günü Partisi başlasın!"

"YEEY!"

Zaten öyle olmasına rağmen üçüzler bütün gözlerin üstünde olmasının şımarıklığını daha da yaşarlarken Arthur'un açtığı çocuk şarkısında onunla birlikte dans bile etmişlerdi. O ciddi ciddi hazırladığı kareografiyi üçüzlere de öğretmiş, onlarla birlikte sergilerken önlerindeki görüntünün sevimli mi komik mi olduğuna karar veremeseler de onlara tempo tutarak eşlik etmişlerdi. Sonunda Louis pastalarını alıp salona geldiğinde herkes onlar için doğum günü şarkısını söyledi.

Yere saçılmış balonları tekmeleyerek salonun ortasındaki pastaya koştular. Bu sırada çoktan fotoğraf makinesini boynuna asmış olan Harry onların her anını fotoğraflamaya hazırdı. Pastaları üç ayrı renkle süslenmişti, tek kat olmasına rağmen oldukça genişti ve herkesin karnını doyurmaya rahatlıkla yeterdi. Ancak pastanın asıl özelliği geniş yüzeyine batırılmış üçüzleri temsil eden mumlardı. İlk bakışta onları çağrıştıracak şekilde oyulmuş ve renklendirilmiş üç mumun tepesi çoktan yakılmıştı bile.

Raunchy Alpha // larryUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum