9.Bölüm

232 18 7
                                    

Sabah erkenden kalkıp.saçlarını yaptıktan sonra hemen aşağıdaki sahil kenarına koşmuş sevdiğini görmek görünce hemen boynuna atlamıştı

Ekim : Günaydın

Kemal : Nerede kaldın ya ağaç oldum

Ekim: Yaaa napıyım anca işte

Kemal : Şaka yaptım şaka. Benim yola çıkmam gerek bu gün

Ekim : Nereye

Kemal: Babamın ufak tek işleri var onları halletmeye Ankara ya gidicem

Ekim : Kalıcak mısın

Kemal : Sadece bir gece sevgilim merak etme

Ekim : Ya Kemal gitmesen

Kemal : Neden birşey mi oldu

Ekim : Yok birşey olmadı ama ne biliyim içim hiç rahat değil

Kemal: Sevgilim sabah burada olucam zaten merak etme. Nişanlımı yanlız bırakmam ben merak etme

Ekim : Hele bi bırak valla ertelerim bu düğünü

Kemal : Bak ya

Beraber zaman geçirdikten sonra Kemal'i yolculadıktan sonra eve gitmiş Kemal'in anne babası Müjgan ve Yılmaz da oradaydı. Bir kaç saat sonra telefon çalmış

Yılmaz : Alo buyrun. Evet ben babasıyım. Siz kimsiniz

Herkes keyifle sohbet ederken telefon elinden düşünce tedirginlikle ona bakmışlardı

Müjgan : Yılmaz noldu

Yılmaz : Kemal kaza yapmış. Gitmemiz lazım hemen 

Arabalarına atlayıp gittiklerinde ise bir uçurum kenarına geldiklerinde Ekim'in korkusu daha da artmaya başlamıştı güçlü durmaya çalışıyordu nereye kadar dayanıcaktı ki

Müjgan : O-oğlum nerede. OĞLUM NEREDE 

Polis Memuru : Kemal bey önüne çıkan kamyon nedeniyle direksiyonu kırdığı için bu yola sapmış ve- 

Ekim : TAMAM YETER. Ke-kemal'i oradan çıkarın tamam mı çıkarın 

Polis : Aramalarımız devam ediyor

Saatler geçmişti hatta gün geçmişti araba çıkarılmıştı  ama  Kemal'den hala daha bir haber yoktu kimse oradan kıpırdamıyordu bile özellikle Ekim gözletini sadece o suya dikmiş başka bir yere bakmıyordu 

Leyla : Ekim hadi canım iç şunu 

Ekim : İstemiyorum 

Leyla : Ekim için sınsın biraz nolur 

Ekim : Kemal'de üşüyor ama hala daha çıkmadı 

Leyla : Canım 

Ekim : Biliyorum çıkıcak Leyla. Ke-kemal beni bırakmaz gelicek 

Neredeyse 3 gün olmuştu ama aralamar sonuç vermiyordu Ekim hala inatla oradan ayrılmıyordu. Ama iyice güçten düşmüş en sonunda bayılmı gözünü hastanede açmıştı 

Ekim : Kemal nerede ha Kemal nerede 

Neşe : Kızım dur sakin ol 

Ekim : Anne ne-nerede 

Tuna : Buldular yarın defnedicekler bir tanem 

- Şimdiki zaman - 

Ekim : Zaman hiçbirşeyi iyileştimiyor yarayı daha da açmaktan başka bir işe yaramıyor 

Kanat ise kendini daha fazla tutamamış ve yere çökü ağlamaya başlamıştı aşkın bu kadar cı verici bir şey olucağını hiç düşünmemişti 

- Kafe - 

Leyla işlerini tamamladıktan sonra kendisine ve Aziz'e kahve hazırlamış şimdi karşıklıklı kahve içiyorlardı 

Aziz : Ekim neden Kanat'ı istemiyor 

Leyla : Nereden çıktı şimdi bu soru 

Aziz : Leyla Kanat benim abim farkındaysan ve gözümün önünde acı çekiyor yardımda edemiyorum ona belki sebebini bilirsem 

Leyla : Gerçekten sana bunu söylüyceğimi düşünmedin dimi Aziz 

Aziz : Leyla abim- 

Leyla : Kanat senin abinse Ekim'de benimn kardeşim Aziz onunla ilgili çok öenmli bir şey sırf abin acı çekmesin diye anlatıcak değilim. Sen sormadan da söyliyim bu durumdan Ekim zevk felan almıyor oda çok üzülüyor 

Aziz : Kanat'ın mı bir yanlışını gördü 

Leyla : İnsanın geçmişi öyle derin bir yaradır canını öyle yakar ki geleceğe bakmana engel olur 

Ne demek istediğini anlamamıştı ama bu durumun sandığından daha da derin olduğunu anlamıştı. Ekim'in sıkıntısı ne ise bu önüne geçiyordu belli ki 

- Akşam - 

Ekim rutin işlerini hallettikten sonra ışığını kapatıp yatıcakken camdan biranlığına Kanat'ı görmüştü. Onun mutsuzluğuna sebep olduğunu bilmek daha daha yaralıyordu 

Ekim : Özür dilerim ama mecburum buna 

Yatağına yatıp uyumaya çalışuyordu ama pek başarılı olabildiği söylenemezdi tabi. Kanat ise doya doya uzaktan sevdiği kızı izliyordu 

Kanat : Hayat çok garip daha düne kadar aşk denen şeyin geröek olmadığını savunur dururdum hep. Ama sonra sen öyle biranda çıktın ki karşıma doğru bildiğim herşey tek tek yıkıldı sadece sen varsın Ekim ve o gözlerin. Ama çok canım yanıyor. Beni asla sevmiyceğini bilsemde seni sevmekten vazgeçemiyorum 

Kaç saat orada kalmıştı farkında bile değildi sahile ne zaman gelmişti onun bile farkında değildi. Ama kısa bir süre sonra his ettiği koku ile yine hayal dünyasında olduğunu sanmıştı ama Ekim tam karşısındaydı 

Ekim : Niye hala etrafımdasın 

Kanat : Aşığım 

Ekim : Kanat lütfen bırak bu inadı senle ben olmaz 

Kanat : Kemal yüzünden mi 

Ekim : Onunla alaklı değil ben seni mutu edemem senin sevdiğin gibi sevemem seni anla bunu artık kendine daha fazla eziyet etme 

Kanat : Maalesef eziyet etmeye devam edicem 

RastlantıWhere stories live. Discover now