Sabah erkenden kalkıp.saçlarını yaptıktan sonra hemen aşağıdaki sahil kenarına koşmuş sevdiğini görmek görünce hemen boynuna atlamıştı
Ekim : Günaydın
Kemal : Nerede kaldın ya ağaç oldum
Ekim: Yaaa napıyım anca işte
Kemal : Şaka yaptım şaka. Benim yola çıkmam gerek bu gün
Ekim : Nereye
Kemal: Babamın ufak tek işleri var onları halletmeye Ankara ya gidicem
Ekim : Kalıcak mısın
Kemal : Sadece bir gece sevgilim merak etme
Ekim : Ya Kemal gitmesen
Kemal : Neden birşey mi oldu
Ekim : Yok birşey olmadı ama ne biliyim içim hiç rahat değil
Kemal: Sevgilim sabah burada olucam zaten merak etme. Nişanlımı yanlız bırakmam ben merak etme
Ekim : Hele bi bırak valla ertelerim bu düğünü
Kemal : Bak ya
Beraber zaman geçirdikten sonra Kemal'i yolculadıktan sonra eve gitmiş Kemal'in anne babası Müjgan ve Yılmaz da oradaydı. Bir kaç saat sonra telefon çalmış
Yılmaz : Alo buyrun. Evet ben babasıyım. Siz kimsiniz
Herkes keyifle sohbet ederken telefon elinden düşünce tedirginlikle ona bakmışlardı
Müjgan : Yılmaz noldu
Yılmaz : Kemal kaza yapmış. Gitmemiz lazım hemen
Arabalarına atlayıp gittiklerinde ise bir uçurum kenarına geldiklerinde Ekim'in korkusu daha da artmaya başlamıştı güçlü durmaya çalışıyordu nereye kadar dayanıcaktı ki
Müjgan : O-oğlum nerede. OĞLUM NEREDE
Polis Memuru : Kemal bey önüne çıkan kamyon nedeniyle direksiyonu kırdığı için bu yola sapmış ve-
Ekim : TAMAM YETER. Ke-kemal'i oradan çıkarın tamam mı çıkarın
Polis : Aramalarımız devam ediyor
Saatler geçmişti hatta gün geçmişti araba çıkarılmıştı ama Kemal'den hala daha bir haber yoktu kimse oradan kıpırdamıyordu bile özellikle Ekim gözletini sadece o suya dikmiş başka bir yere bakmıyordu
Leyla : Ekim hadi canım iç şunu
Ekim : İstemiyorum
Leyla : Ekim için sınsın biraz nolur
Ekim : Kemal'de üşüyor ama hala daha çıkmadı
Leyla : Canım
Ekim : Biliyorum çıkıcak Leyla. Ke-kemal beni bırakmaz gelicek
Neredeyse 3 gün olmuştu ama aralamar sonuç vermiyordu Ekim hala inatla oradan ayrılmıyordu. Ama iyice güçten düşmüş en sonunda bayılmı gözünü hastanede açmıştı
Ekim : Kemal nerede ha Kemal nerede
Neşe : Kızım dur sakin ol
Ekim : Anne ne-nerede
Tuna : Buldular yarın defnedicekler bir tanem
- Şimdiki zaman -
Ekim : Zaman hiçbirşeyi iyileştimiyor yarayı daha da açmaktan başka bir işe yaramıyor
Kanat ise kendini daha fazla tutamamış ve yere çökü ağlamaya başlamıştı aşkın bu kadar cı verici bir şey olucağını hiç düşünmemişti
- Kafe -
Leyla işlerini tamamladıktan sonra kendisine ve Aziz'e kahve hazırlamış şimdi karşıklıklı kahve içiyorlardı
Aziz : Ekim neden Kanat'ı istemiyor
Leyla : Nereden çıktı şimdi bu soru
Aziz : Leyla Kanat benim abim farkındaysan ve gözümün önünde acı çekiyor yardımda edemiyorum ona belki sebebini bilirsem
Leyla : Gerçekten sana bunu söylüyceğimi düşünmedin dimi Aziz
Aziz : Leyla abim-
Leyla : Kanat senin abinse Ekim'de benimn kardeşim Aziz onunla ilgili çok öenmli bir şey sırf abin acı çekmesin diye anlatıcak değilim. Sen sormadan da söyliyim bu durumdan Ekim zevk felan almıyor oda çok üzülüyor
Aziz : Kanat'ın mı bir yanlışını gördü
Leyla : İnsanın geçmişi öyle derin bir yaradır canını öyle yakar ki geleceğe bakmana engel olur
Ne demek istediğini anlamamıştı ama bu durumun sandığından daha da derin olduğunu anlamıştı. Ekim'in sıkıntısı ne ise bu önüne geçiyordu belli ki
- Akşam -
Ekim rutin işlerini hallettikten sonra ışığını kapatıp yatıcakken camdan biranlığına Kanat'ı görmüştü. Onun mutsuzluğuna sebep olduğunu bilmek daha daha yaralıyordu
Ekim : Özür dilerim ama mecburum buna
Yatağına yatıp uyumaya çalışuyordu ama pek başarılı olabildiği söylenemezdi tabi. Kanat ise doya doya uzaktan sevdiği kızı izliyordu
Kanat : Hayat çok garip daha düne kadar aşk denen şeyin geröek olmadığını savunur dururdum hep. Ama sonra sen öyle biranda çıktın ki karşıma doğru bildiğim herşey tek tek yıkıldı sadece sen varsın Ekim ve o gözlerin. Ama çok canım yanıyor. Beni asla sevmiyceğini bilsemde seni sevmekten vazgeçemiyorum
Kaç saat orada kalmıştı farkında bile değildi sahile ne zaman gelmişti onun bile farkında değildi. Ama kısa bir süre sonra his ettiği koku ile yine hayal dünyasında olduğunu sanmıştı ama Ekim tam karşısındaydı
Ekim : Niye hala etrafımdasın
Kanat : Aşığım
Ekim : Kanat lütfen bırak bu inadı senle ben olmaz
Kanat : Kemal yüzünden mi
Ekim : Onunla alaklı değil ben seni mutu edemem senin sevdiğin gibi sevemem seni anla bunu artık kendine daha fazla eziyet etme
Kanat : Maalesef eziyet etmeye devam edicem