2.Bölüm

422 14 9
                                    

- Saatler Önce - 

Ekim annesi babası ve kardeşiyle hasret gidermiş sonrada odasına çekilmişti bu durum hepsini çok üzüyordu. Kızının eskisi gibi güldüğünu görmek istiyordu kahkahasını tekrar duymayı çok özlemişti

Yiğit : Abla bir daha gitmiyceksin dimi

Ekim : Leyla ablanın nişanından sonra dönücem canım

Yiğit : Gelmeseydin o zaman

Tuna : Yiğit

Yiğit: Gidiceksin yine niye geldin ki o zaman

Deyip koşorak odasına gitmişti ama Ekim ona kızmıyordu anlıyordu küçük kardeşini. 3 sene önce ablası biranda gitmişti.

Neşe : Boşver sen kızım geldin ya o yeter bana

Ekim : Boşveremem anne ben gidip bakıyım ona

Odaya girdiğinde ağladığını gördüğünde daha üzülmüştü

Yiğit : Gitmesen olmaz mı abla

Ekim : Durumları biliyorsun

Yiğit : Biliyorum ama anlamak istemiyorum abla

Ekim : Bir gün tamamen anlıycaksın. Burada sen varsın annem babam ama ben artık burada nefes alamıyorum

Yiğit: Daha çocuğum belki ama ben eski ablamı geri istiyorum

Ekim : Bende

Ablasını daha bu yaşında anlıyordu aslında neler yaşadığını da biliyordu ama yinede yanında istiyordu işte ablasını. Ekim evde biraz daha oyalandıktan sonra evden çıkıp eski yerleri gezerken tam karşıdan karşıya geçiceği sırada ortaya çıkan arabayla kala kalmıştı

"KAZA OLDU"

Aklına gelen eski anılarla olduğu yerde kala kalmıştı ama sonra aklına gelen şeyle koşarak arabaya gider arabaya gittiğinde kapıyı açıp içindeki adama bakar gözlerini hafifçe açmaya çalışıyordu

"Öldü  kabul et bunu artık"

Ekim : Sakin olun hemen ambulansı arıyorum. Ölme sakın 

Sonunda ambulans geldiğinde Ekim'de ambulansa binip gitmiş hastaneye geldiklerinde adamın üstünden çıkanları kendisine vermişler Allah'tan durumu iyiydi merakına yenik düşüp kimliğine bakar 

''Kanat Günay''

Ekim : Pardon beyfendi nin ailesine haber verdiniz dimi 

Hemşire : Merak etmeyin aradık. Siz nesi oluyorsunuz peki 

Ekim : Ben tanımıyorum kaza sırasında oradaydım 

Haberi aldıkları andan itibaren Günay'larn resmen aklı başından gitmiş hastaneye nasıl gittiklerini bilememişlerdi resmen

Rıza : Oğlum nasıl iyi mi 

Hemşire : Merak etmeyin beyfedni ciddi birşey yok omuzunda bir kırık var sadece

Suna : Çok teşekkür ederiz 

Hemşire : Bize değil hanımefendiye teşekkür edin oğlunuzu o getirdi 

Aziz : Çok teşekkür ederiz 

Ekim : Ne teşekkürü olur mu öyle şey. İnsalık görevi 

O sıra içeri koşarak gelen Leyla'yla Aziz şaşkınlıkla kala kalmıştı

Aziz : Leyla senin ne işin var burada 

Leyla : Ya Ekim hastanedeyim diyince koşarak geldim 

Aziz : Abim burada da demek Leyla'nın anlata anlata bitiremediği Ekim sensin. Aziz ben annem Suna babam Rıza  

Ekim : Memnun oldum keşke böyle tanışmasaydık 

Suna : Keşke 

Ekim : Tekrar geçmiş olsun ben artık gidiyim 

Leyla : Akşam gelirim yanına 

Ekim : Tamam 

Hastaneden çıktığında derin bir nefesler almıştı resmen gözyaşları istemsizce akmaya başlamıştı bile hiç tanımadığı bir adam için bu kadar korkmak çok garip gelmişti 

- Hastane - 

Aziz Leyla'ya durumu anlatmış kazayı abisini hastaneye getirenin Ekim olduğunu. Ama Leyla'nın bir süre dalmış olduğunu fark eder 

Aziz : Leyla ne oldu 

Leyla : Yok birşey ya dalmışım sadece 

Aziz : Allah'tan Ekim o sokaktaymışta abimi hastaneye çabuk gelmiş 

Leyla : Aynen 

Aziz : Ama biraz soğuk biri galiba Ekim 

Leyla : Öyle değildi aslında. Daha sonra böyle oldu 

Aziz : Noldu ki 

Leyla : Daha sonra anlatırım 

Kanat'ta kendine gelmiş etrafına bakınırken aklına gelen o güzel kızın hayal olduğunu düşünmüştü 

Suna : Oğlum iyisin dimi 

Kanat : İyiyim anne merak etme 

Rıza : Allahtan Leyla'nın arkdaşıda o sokaktan geçiyormuş 

Kanat : Arkadaşı mı 

Suna : Hani şu anlattığı arkadaşı şans eseri o sokaktan geçerken senin kazanı görüp hastaneye getirmiş seni 

Kanat : Gerçekti yani 

Suna ve Rıza oğullarının ne demek istediğini anlamamış ama Kanat'ın yüzünde bir gülümseme oluşmuştu bile. O kaza anında hayal gördüğünü sanmıştı oysaki meğer gerçekmiş 

- Mahalle - 

Ekim hastaneden çıktıktan sonra okuduğu liseye gelmiş öylece etrafa bakarken geçmişi yüzünde acı bir tebessümle hatırlamıştı bile. Hayatının en güzel yıllarıbı burada geçirmişti ama o hayat çok acı bir şekilde son bulmuştu. O kadar dalmıştı ki ona seslenen hocasını duymamış arkasını dönüp baktığında düz bir ifadeyle 

Ekim : Selim hocam merhaba 

Selim : Merhaba geri döndün ha

Ekim : Yok hocam hem ailemle vakit geçirmek hemde Leyla'nın nişanı için geldim 

Selim : Kaçmaya devam yani 

Ekim : Kaçmak değil bu hocam 

Selim : Ekim senin dışında herkes hayatına devam ediyor bunu sende biliyorsun 

Ekim : Çabalıyorum hocam o eski Ekim olmak için çok çaba harcadım ama olmadı 

Selim : Biraz daha çabala o zaman 

Hocası ile biraz daha sohbet ettikten sonra fotoğrafların önünde durmuş tek bir ismi odaklanmıştı 

''Kemal Arcan''

- Ertesi Sabah - 

Ekim tekrar hastaneye gelmiş odanın kapısını tıklattığında kimse yoktu dün kaza yapan Kanat dışında

Ekim : Merhaba be-

Kanat : Ekim Leyla'nın arkadaşı ailem anlattı. Teşekkür ederim

Ekim : Ne teşekkürü insanlık görevim Kanat bey 

Kanat : Sizli bizli konuşmaya gerek yok sadece Kanat deseniz yeter 

Ekim : Peki o zaman. Memnun oldum Kanat 

Kanat : Bende memnun oldum Ekim 

Bu tanışma yep yeni bir başlangıcın habercisiydi ama henüz farkında değillerdi bunun tabi 

RastlantıWhere stories live. Discover now