2.bölüm

146 16 4
                                    



''Bu bir şakaysa kesinlikle komik değil''

Adam geri çekilip ayağa kalktı ve yüzünü buruşturup dudağını sildi 

''Neden dudağında iğrenç bir balık tadı var?'' diye sordu. Stiles da ayağa kalkmıştı. Aynısını o da yapıp dudağını sildi elinin tersiyle.

''En son yediğim balıktı çünkü. Hem sen beni hangi hakla öpersin, bu resmen taciz seni şikayet edeceğim anladın mı'' dedi, sonlara doğru sesini yükseltmişti. Adamın kaşları havalanıp parmaklarını göğüs ortasına yerleştirdi. 

''Nezaketsiz herif ben olmasaydım az daha ölüyordun Stilinski bunu kafan alıyormu. Ayrıca taciz değil suni teneffüs gibi bir şeydi bu, şimdi gidip babana şikayet edebilirsin'' dedi sakinlikle 

''Neden ölüyordum acaba- bir dakika sen benim soyadımı nereden biliyorsun''  Stiles'in şaşkınlığı kulağını bile kızartmıştı. Nasıl ve nereden biliyordu, yoksa o psikopat katillerden birimiydi. 'Tanrım gencecik yaşımda ölücem' diye içinden geçirdi. Hatta şuan altına bile yapmış olabilirdi. 

''Adım Derek, Derek Hale, benden o kadar korkmana gerek yok. Kalbin boğazında atıyor resmen'' dedi Derek olduğunu söyleyen adam. Stiles Hale ailesini tanıyordu da aileden geriye kalmış son kişiyi hiç görmemişti. 

Burada yapabileceği bir şey kalmadığını anlayan Stiles Derek'e son kez bakıp kapıya doğru adımladı. Arkadaşı Scott hala gelmemişti. Tek başına evine gidebilir miydi ki? 

Kapıyı açıp dışarıya baktı, zifiri karanlıktı kesinlikle tek başına gidemezdi. Karanlıktan çok korkardı bunun ile alakalı herhangi bir nedeni yoktu ama en korktuğu şey buydu işte.

 Kapıyı geri kapattı. Sabah olmadan hiçbir şey onu bu evden tek başına çıkaramazdı. Arkasını dönüp ellerini önünde birleştirmiş kendisine bakan adama bir iki adım gitti.

''Şey, acaba gece burada kalabilir miyim?'' dedi mahcup bir şekilde. 

''Tabii kalabilirsin, bende gidiyordum zaten'' 

Peki Stiles burada tek başına kalabilir miydi? Tabiki kalamazdı. Derek Stiles'in yanından kapıya doğru giderken Stiles iki parmağıyla adamın hırkasının ucunu tuttu. Derek sorar gibi yere bakan gence baktı. Stiles elini çekip Derek'e baktı.

''Rica etsem sabaha kadar burada kalabilirmisin?'' diye sordu aynı mahcup durumda. 

''Neden?'' 

''Tek başıma burada kalamam'' 

''Stiles 18 yaşında kocaman olmuş bir gençsin'' dedi Derek. Stiles ofladı kendi başına da idare edebilirdi herhalde. 

''İyi git bir şey demedik'' diye arkasını dönüp duvara sırtını vererek yere oturdu.

''Haydaa bu tripde neyin nesi'' dedi Derek ve devam etti ...'' Gel benimle, seni evine bırakayım'' diye kapıya doğru gitti. Stiles ağzı kulağında mutlu olup adamın peşine takıldı. 

Birlikte Derek'in arabasına binip yola koyuldular. 

Stiles evinin önünde durduklarında adresini nasıl bildiğini sorgulamak istedi ama bugünlük bu kadar merak yeterdi. Bir teşekkür mırıldanıp arabadan indi. Evine adımlıyordu ki arkasındaki ses ile durdu.

''Gece tek başına oralarda dolanma. Her zaman ben olmam'' 

Stiles arkasını döndüğünde Derek çoktan gaza basıp gitmişti bile. 'Ne yani Derek artık Beacon Hillstemi yaşayacaktı?' diye düşündü. 

Yorgunluktan yatağa uzanıp uykuya daldı. Scott'ın kıçını güzelce tekmeleyecekti yarın.

.

Stiles sınıfına girdiğinde Scott çoktan gelmişti bile. Stiles arkadaşının yanına gidip kafasına bir tane geçirdi. Scott inleyerek başını tutmuştu.

''Hey ne yaptığını sanıyorsun?'' dedi Scott şaşkınca.  Stiles yanıt verdi. 

''Dün gece seni çağırdım ve sen benim karanlıktan korktuğumu bildiğin halde gelmedin.'' dedi. Scott Stiles'in kolundan çekiştirip erkekler tuvaletine getirdi ve karnındaki sargıyı gösterdi. 

''Dün gece senin yanına gelirken bir kurt bana saldırdı ve ısırdı'' 

''Scott Beacon Hills de yıllardır kurt yok'' 

''Hayır, kurt olduğuna eminim. Hatta bak diş izleri-'' Scott bandı açtığında yaraya dair herhangi bir iz yoktu. Scott HİİĞ gibi ses çıkarıp şaşkına dödü.

''Yemin ediyorum burada bir ısırık vardı. O canavar beni ısırdı Stiles inan bana'' sanki arkadaşı inanmayacakmış gibi direniyordu Scott.

''Tamam sakin ol Scott inanıyorum sana, çözeceğiz bu meseleyi.'' 

.

Ertesi gün lakros maçı vardı. Stiles yedek Scott sahadaydı. Scott ilk kalede kalıp şovunu yaptığı için koç onu oyuna sokmuştu. Stilesmı? o kenarda yerlere yatarak bağırıp arkadaşına destek veriyordu. Her zaman olduğu gibi okulun popüler çocuğu Jackson yine bu eziklere sataşmak için Scott'a omuz atıp topu kaptı. Bunu üçüncü defa yaptığında Scott dizlerine çömeldi. Sanki bir şey oluyordu. Stiles arkasından eğilip kulağına konuşan sesle irkildi.

''Onu soyunma odasına götür. Hemen!'' bu Derek'in sesiydi. Stiles tereddüt etmeden arkadaşını sahadan alıp soyunma odasına götürdü. Derek onları orada bekliyordu. Stiles Scott'ı oturtup diklendi. 

Scott sarıya bürünen gözlerle ikisine baktı hatta parmaklar yavaş yavaş pençeye dönüşüyordu. Derek gencin karşısında durup 

''Dediklerimi tekrarla Alfa, Beta, Omega...'' dedi. Scott tanımadığı adamın yüzüne baktı hiçte alaylı bakmıyordu. Aksine ciddiydi. Scott kendisine veriler emire karşı öfkelenip adamın üzerine yürüdü. Derek genci hiç zorlanmadan alt etmişti bile. 

Dizini gencin sırtına bastırıp elini kavradı ve ''Tekrarla alfa, beta, omega..'' dedi. Scott acıyla çığlık attı ve hızlıca tekrarlamaya başladı.

''alfa, beta, omega. Alfa, beta, omega''

''Daha yavaş!'' diye bağırdı Derek.

''Alfa... beta... omega... Alfa, beta... omega'' bu sefer işe yaramıştı. Scott eski haline dönüp yerinden kalktı. 

Olayın şokuyla donup kalmış Stiles arkadaşının yanına çömeldi.

''Bana neler oluyor böyle?'' diye sordu Scott Derek'e bakarak. Derek üzerini düzelterek

''Doğa üstüler dünyasına hoşgeldin Scott''...



Vakit çok  *Sterek*Where stories live. Discover now