"Siz gelinliği ve bindallıyı alıp eve geçebilirsiniz." Dedim. "Başka işiniz yoksa yani."

"Benim yok." Dedi Sibel.

"Benim de yok." Dedi Tülin.

"Tamam o zaman ben üzerimi değiştireyim." Diyerek arkamı döndüm. Üzerimi değiştireceğim odaya girmeden önce durup kızlara döndüm.

"Olmuş değil mi?"

"Çok güzel olmuş!" Dedi ikisi de aynı anda.

Gülerek odaya girdim ve üzerimi değiştirdim. Tabii çalışanlardan biri giymeme yardım ettiği gibi çıkartmama da yardım etmişti.

Kızlar gelinliği ve bindallıyı alıp eve gitmek için çıkmışlardı. Bende eşyalarımı alıp çıktım.

Bir kaç dakika sonra Cahit'in arabası önümde durdu.

Hiç oyalanmadan arabaya bindim.

"Aşkım." Diyerek Cahit'e doğru yaklaştım ve yanağına bir öpücük bıraktım.

"Özledin galiba sevgilini." Dedi ukala bir tavırla.

"Özledim." Dedim itiraz etmeden. "Özleyemez miyim?"

"Özlersin. Bende özlüyorum seni."

"Hiç öyle durmuyor." Dedim ve yerime yerleştim.

"Öyle durmuyor mu?"

"Evet! Öptüm diye bile hemen tepki gösterdin."

"Ben mi tepki gösterdim?" Dedi hızla.

"Evet."

"Ben tepki falan göstermedim sevgilim."

"Gösterdin." Dedim emniyet kemerini çekmeye çalışırken. 

"Ben seni yanımdayken bile özlüyorum." Deyince bakışlarımı ona çevirdim. Gözlerimin içine bakarak konuşamya devam etti. "Yanımdayken seni öpmeyi, öperken sana sarılmayı, sarılırken bana bakışlarını, bakarken gülüşlerini özlüyorum."

Romantik sevgilim benim...
Çoğu zaman benden çok daha romantik oluyordu.

"Takıldı yine bu." Dedim önüme dönerken.

Şimdi olduğu gibi.

Yerinden doğrulup bana doğru yaklaştı ve emniyet kemerini çekti.

"Takılmadı sen yapamıyorsun." Dedi.

"Hayır takıldı. Araban eski çünkü."

"Eski falan değil."

"Eski." Dedim onu umursamadan.

"Senin Şaziye'yi getirelim o zaman." Dedi arabayı çalıştırırken. Büyük bir kahkaha attım.

"Getirelim!"

"En son aileni bir daha görmek istemediğini söylemiştin, arabayı almaya gider misin?" Diye sordu.

"Benim arabam sonuçta." Dedim. "Tamam onların parası ile almış olabilirim ama onların parasında da hakkım var. O yüzden giderim almaya."

Ben sustuktan sonra uzun bir sessizlik oldu arabada. İç çektim.

"Zaten ben davetiye gönderdim, yapmam gerekeni yaptım." Dedim. Ama bu pek Cahit'e söylenmiş bir cümle gibi değildi. Daha çok kendime söylemiş gibiydim. Kendimi ikna etmek için, içimde durmadan aynı şeyleri söyleyip duran sesi susturmak için.

"Yaptın birtanem." Dedi Cahit içten bir ses tonuyla.

Hemen ona döndüm.

"Gelirler mi?"

Zemheri | TamamlandıWhere stories live. Discover now