you can stand under my umbrella

751 67 46
                                    

Çocuklar, Hyunjin'in dediği gibi çimlere oturmuş ve saatlerce birlikte eğlenip güzel anılar edinmişlerdi.

Aralarından hiçbiri, özellikle de Seungmin ile Hyunjin bugünün bitmesini hiç istemiyordu. Uzun zamandan sonra eski samimiyetlerini tekrardan kazanmış ve eskisi gibi vakit geçirmeye başlamışlardı.

Birlikte vakit geçirdikleri sürede birbirlerine sürekli kaçamak bakışlar atmışlar, bu kaçamakları fark eden diğer üçlünün diline düşmüşlerdi. Jisung, ikiliyi sarmaş dolaş yakaladıklarını sürekli yüzlerine vurmuş ve Hyunjin ile Seungmin ikilisinin utanmalarına sebebiyet vermişti.

Her ne kadar bugünün bitmesini istemeselerde hava kararmıştı, bu nedenle sahilden ayrılıp evlerine doğru yürümeye başladılar.

Yol üzerinde Jeongin'i evine bıraktıktan sonra kendi evlerine gelmişlerdi. Tabi bu süre zarfında onları evlerine kadar eşlik eden Hyunjin'i zorla eve davet etmeyi de unutmamışlardı.

Ve şimdi Seungmin mutfakta kahve hazırlıyor, bir yandan da Hyunjin'in salonda olmasını fırsat bilerek Jisung ile Felix'i azarlıyordu.

"Bir insan anca bu kadar utançtan yerin dibine girebilirdi. Dost muyuz, düşman mıyız belli değil. Niye Hyunjin'in yanında abuk subuk imalarda bulunuyorsunuz? Rezil oldum sizin yüzünüzden!"

Jisung gururla gülümsedi. "Hadi, hadi. Kandırma bizi. Senin de hoşuna gittiğini biliyoruz. Hem fena mı oldu? Sayemizde sürekli eniştemle bakışıp durdunuz."

Seungmin sabır dilenircesine gözünü devirdi. "Enişte deme dedim sana!"

Jisung hiç umursamadan masanın üzerindeki üzümden alıp ağzına attı ve dolu ağzıyla konuşmaya başladı. "Kimse kusura bakmasın ama Hyunjin'den ayrılsan bile Hyunjin'e enişte demeye devam edeceğim. Adam fakir ve aç ruhumu tek günde doyurdu resmen ne istediysem aldı, canım eniştem~ Eniştelerin bir tanesi!"

Son kelimeyi uzatarak söylediğinde Seungmin 'Bu çocuk iflah olmaz.' bakışı attı ve hazırladığı kahveleri bardaklara aktardı. Ardından Hyunjin ile kendi bardağını alarak yan bir bakışla diğer ikiliye baktı. "Hizmetçiniz yok burada, bir zahmet kahvelerinizi kendiniz alın."

Diğer ikiliyi beklemeden salona gittiğinde ikili söylendi. "Beklemesin tabi sevdiceğin, götür hemen kahvesini. Biz kimsek sanki? Biz olmasak iki salak hala yataklarınızda ağlıyor olurdunuz."

Hyunjin evi inceliyorken Seungmin siyah saçlı bedenin yanına oturdu ve kahvesini uzattı. Hyunjin düşünceli ifadesini değiştirip gülümsedi ve bir heyecanla koltukta Seungmin'e dönüp bacaklarını kendine çekerken kahvesini aldı.

Hyunjin'in bu neşesi Seungmin'i güldürürken sordu. "Ne oldu? Neden öyle bakıyorsun?"

Hyunjin kahvesinden bir yudum aldıktan sonra heyecanla konuştu. "Min, düşünüyorum ki.. şimdi biz tekrar birlikteyiz ya."

Hyunjin duraksadığında Seungmin meraklı büyük gözleriyle devam etmesi için konuştu. "Evet."

"Diyorum ki.. tekrar eski düzenimize mi dönsek?" Hyunjin, Seungmin'in elindeki kahveyi alıp kendi kahvesiyle birlikte sehpanın üzerine koydu. Ardından Seungmin'in ellerini tutup tekrardan konuşmaya devam etti.

"Evimize tekrar geri dönmeni istiyorum Min. Sen gittiğinden beri evimiz o kadar boş, neşesiz ve soğuk ki. Evimizi güzelleştiren kişi sensin. Sensiz o evde yaşamak benim için ızdıraptan farksız. Evimizin en ufak köşesinde senin hatıraların varken orada bir başıma yaşamak istemiyorum."

Hyunjin yüzündeki buruk bir gülümsemeyle kumral bedenin cevabını merakla bekliyordu.

Kumral saçlı kocaman gülümsedi. "Evimizi ne kadar özlediğimi tahmin bile edemezsin.
Ben de sana bu konuyu açmak istiyordum ama bir araya geldiğimiz ilk günden seni darlamak istemediğim için geri vazgeçmiştim. Dediklerinle beni ne kadar mutlu ettiğini anlatamam, yarın ilk işim eşyalarımı toplamak olacak."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 04, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Umbrella | hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin