maybe in magazines

1.5K 201 240
                                    

"Hyunjin acaba bu fikir kötü bir fikir miydi?"

Seungmin ve Hyunjin barın içerisine daha yeni adım atmıştı ki Seungmin yüzünü buruşturmuş, Hyunjin'in koluna girmişti.

Hyunjin vücudunu Seungmin'e döndürerek büzdüğü dudaklarıyla konuşmaya başladı.

"Ama Seungmin ilk defa birlikte geliyoruz. Hem bak bizimkiler de orada. Yine de çok sevmezsen birkaç saat içerisinde gideriz. Söz veriyorum tamam mı?"

Seungmin göz devirmiş ve onu orada bırakıp önden çocukların yanına ilerleyerek sinirle Felix'in yanına oturmuştu.

Siniri Hyunjin'e değildi, kendineydi. Hyunjin'in en ufak hareketine bile mest olduğu için kendine kızıyordu. Hyunjin yüzünden istemediği şeyleri yapıyordu.

Buraya onu mutlu etmek için gelmişken, Hyunjin oturduğu yerden etrafa göz atıyordu.

Ne için mi? Bugün ki avını seçiyordu kendine.

Seungmin daha da çok sinirlenirken bu günü mahvetmemek için yavaşça oturduğu yere daha da sindi.

Kafasını dağıtmak için konuşmak istediği sırada Felix'e döndü.

Felix Changbin ile sohbet ederken çok mutlu görünüyordu.

Onları bozmamak için Jisung'a döndüğünde, öpüşen çifti görmesiyle yüzünü buruşturup tekrar önüne döndü.

Şimdiden sıkılmıştı.

Telefonunu çıkarıp bir test açarak önüne koydu ve çözmeye başladı.

Bir süre sonra telefonunun önünden çekilmesi ile kaşlarını çatarak yanındaki Hyunjin'e baktı.

"Minnie bari bugün yapma."

"Ama Hyunjin-"

"Bugün benim doğum günüm unuttun mu?" demiş ardından Seungmin'in telefonunu kendi cebine koymuştu.

"Beğendiğin birileri var mı hmm?"

Hyunjin imayla sorduğunda Seungmin göz devirmemek için kendini zor tuttu.

"Hyunjin. Beni anlamıyorsun."

"Daha önce böyle şeyler konuşmadık çünkü Seungmin. Ben her şeyimi sana anlatıyorum ama sen bana düşüncelerini paylaşmıyorsun. Çoğu zaman geliyorum, hep senin yanındayım benimle bir şeyler paylaş beraber konuşalım diye. Sen benimle konuş diye. Ama en sonunda yine gelip bir şeyler anlatan taraf hep ben oluyorum. Her neyse boşver tamam mı? İstersen gidebilirsin de, gürültüde test çözmek zor olur senin için."

Asılmış suratı ile önüne döndü Hyunjin. Seungmin'i çok seviyordu. Gereğinden fazla.

Onun da mutlu olmasını, ihtiyaçlarını çekinmeden giderebilmesini istiyordu.

Seungmin Hyunjin'in üzgün yüzüne bakarak iç çekti.

Bir müddet öylece bekledi. Ne de olsa Hyunjin birkaç saate unuturdu.

Ama unutmadı.

İki saat geçmişti. Diğer arkadaşları kendi halinde takılırken Hyunjin orada öylece oturmuştu.

Seungmin onu izlediği sırada tek bir kıza bakmak için bile başını kaldırdığını görmemişti.

Burukça gülümseyip elini Hyunjin'in eline dokundurdu.

Hyunjin bunu hissedip başını yavaşça Seungmin'e döndürürken, Seungmin kendini Hyunjin'e yaklaştırdı ve elini tuttu.

"Pekala..şey uhm o zaman sana bu konu hakkında ne hissettiğimi anlatmak istiyorum."

Hyunjin'in üzgün yüzünde anında kocaman bir gülümseme belirirken çocuksu bir heyecanla kendini Seungmin'e döndürdü.

Sonrasında ne yaptığının yeni farkına varmış gibi kendini toparladı ve ciddi bir yüz ifadesi takınmaya başladı.

Ama Seungmin çoktan görmüştü ve bu hareketlerine kıkırdayıp konuşmaya başladı.

"Bak Hyunjin. Dediklerimi yanlış anlamanı istemiyorum. Ama benim açımdan yaptığın doğru değil. Ben insanlarla sadece zevk için günü günlük takılabilecek bir insan değilim. Böyle şeyler benim için özel olmalı anlıyor musun? Zevk için değil, o kişiyi sevdiğim için bunu yapayım istiyorum. İlklerimi bu yüzden saklıyorum. Bir gün sevdiğim insanla bunları tadabileyim diye."

Burukça gülümsediğinde Hyunjin başını utançla eğmişti.

"Özür dilerim."

"Hayır hayır. Özür dileme. Sen de haklısın. Daha önce sana bunlardan hiç bahsetmedim, bilemezdin. Sadece sana söylersem kırılırsın diye düşündüm. Dediğim gibi beni sakın yanlış anlama. Bunlar benim düşüncem. Sen istediğini yapabilirsin tabii ki."

Hyunjin heyecanla başını kaldırmış ve konuşmuştu.

"Yani şimdi sana öylesine takılacak bir kız değil, sevebileceğin biri bulmalıyız öyle değil mi?"

Seungmin sevdiği oğlanın mutluluğuna ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Başkasını değil, onu istiyordu.

Yavaşça başını sağladı.

"Tamam o zaman şimdi ben gidebilir miyim?"

"Ne?"

Hyunjin ayaklanmış ve konuşmaya başlamıştı.

"Senin için şimdilik birini bulmayacaksak ben kaçıyorum güzelim. Ben hala aynı Hyunjin'im"

Seungmin'in yanağına bir öpücük kondurmuş ardından insanların olduğu tarafa ilerlemeye başlamıştı.

Seungmin arkasından şaşırmış bir şekilde öylece bakarken gözlerinin dolmasını engelleyemedi.

Hyunjin'in ona arkadaşça yaklaşmasına bile zor dayanıyorken şimdi onun kızlarla flört etmesini, hatta daha da ilerisini görmeye dayanamazdı.

Oturduğu yerden kalkarak kimseye haber vermeden bulunduğu mekandan ayrıldı.




Umarım seversiniz~♡

Ben sevmiyorum çünkü..

Ben sevmiyorum çünkü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Umbrella | hyunminWhere stories live. Discover now