took an oath, I'ma stick it out 'til the end

631 82 70
                                    

Seungmin oturduğu koltukta utana sıkıla hareket ederken saatin kaç olduğuna bakındı, hava neredeyse kararmak üzereydi ama hala Yeonjun eve gelmemişti.

Kumral çocuk, Felix ile Jisung'la birlikte gerçekleştirdiği konuşmanın ardından daha fazla Yeonjun'da kalamayacağını anlayarak kendini bir hışımla dışarı atmış ve Yeonjun'un evine gelmişti.

İçeri girip Yeonjun'un evde olmadığını anladığında ise vakit kaybetmeden eşyalarını toplayarak gitmeye hazır hale gelmişti. Hazırlandıktan sonra yapacağı bir iş kalmadığından kendini yorgunlukla kanepeye atmış, gelecek olan çocuğu bekliyordu.

Eğer istese şimdiye dek birçok defa evden ayrılmış ve Felix'lerin evine gitmişti ama Seungmin beklemeye karar vermişti. Zor zamanında kendine kucak açan Yeonjun'la vedalaşmadan öylece çekip gitmek istemiyordu, bu nedenle oturduğu yerde gerginlikle Yeonjun'un gelmesini bekliyordu.

Kendini düşüncelerine bırakmış olan Seungmin ne kadar süre geçtiğini fark etmezken aniden duyduğu anahtar sesiyle hızla ayağa kalktı, şimdiden hissettiği gerginlikle eli ayağı birbirine dolaşmıştı.

Kapıyı açan Yeonjun bıkkınlıkla elindeki anahtarlığı ayakkabılığın herhangi bir yerine gelişigüzel atarken ayakkabılarının bağcıklarını çözmek için eğildi. Bağcıklarını isteksiz olduğu her halinden belli olan bir yavaşlıkla çözerken gözüne ilişen bir çift ayakkabıyla duraksadı.

Yavaşça doğrulurken birkaç kez gözlerini kırpıştırdı, ayakkabının sahibini gayet iyi tanıyordu ve neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Faciayla sonuçlanan aşk itirafından sonra Seungmin'i tekrar bu evde görebileceğini sanmıyordu.

Yeonjun'un yüzünde, kendiliğinden gelişen umut dolu bir gülümseme belirirken ayakkabılarıyla olmayı umursamadan bir hışımla salona ilerledi.

Salona girerken gördüğü Seungmin'le gülümsemesi daha da büyürken gözlerinin dolmasına engel olamadı. Şu an zihninden birçok düşünce geçiyordu; bunların en özel hissettireni ise Seungmin'in ona bir şans verebileceği düşüncesiydi.

Ela gözleri Seungmin'den başka hiçbir şeyi görmüyorken karşıdaki bedenin gözlerini kaçırmaya çalışması dikkatini çeken ilk durumdu. Ters giden bir şeyler olduğunu fark etmesi uzun sürmezken bakışları Seungmin'in biraz ilerisinde bulunan bavulunda takılı kaldı.

Yüzündeki gülümsemesi anında solarken nefesinin kesildiğini hissetti, kendini toparlamak için yutkunmaya çalışıyordu lakin bunu yapacak gücü dahi yoktu. Az önce mutlulukla dolan gözleri kendini üzüntü gözyaşlarına teslim etmişti.

O an kendine kızdı Yeonjun. Seungmin'i tanıyordu, hislerini karşılıksız bırakmak zorunda kaldığı birinin evinde kalmayacağını en başından biliyordu. Bu ana sürüklenirken canının fazla yanmaması için kendini öngörülebilir sona hazırlamaya çalışmıştı ama olmuyordu. Sevdiği çocuktan kopamıyordu ve ona olan bağımlılığı doğruları görmesine engel oluyor, neler olacağını bilmesine rağmen umutlanmasına neden oluyordu.

Yeonjun kendi aptallığına sevinçten uzak bir şekilde gülerken yavaşça kendini, yanında bulunan kanepeye bıraktı. Sakinleşmeli ve nasıl davranması gerektiğini düşünmesi gerekiyordu. Çünkü biliyordu Yeonjun, eğer şimdiki düşüncelerine ve hislerine göre hareket ederse Seungmin'in gitmemesi için elinden geleni yapardı. Seungmin'i ikna edebileceğine dair içinde en ufak bir umut kırıntısı olsa hemen şimdi önündeki bedenin ayaklarına kapanır, ona bir şans vermesi için yalvarırdı lakin bunlar boş çabaydı. Seungmin'in geri adım atmayacağını biliyordu ve bu durum kendisini sinirlendirip zor kullanmasına yol açardı. Seungmin'i kırmak ve ona istemediği bir konuda ısrarcı olmak istemiyordu, bu yüzden kendini dizginlemeye çalışıyor ve Seungmin'in gidecek olmasına alışmaya çalışıyordu.

Umbrella | hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin