-6-

176 16 0
                                    

Peri'den...

Merdivenlerden zorlanarak çıkıyordum. Baran da yardımcı oluyordu. Asansörden korkutuğumu bildiği için merdivenden çıkıyorduk.

Ayağım basamağa takıldı ve düştüm. Dizimi basamağın kenarına çarpmıştım ve canım çok yanmıştı. Kolum zaten alçılıydı. Şimdi de bacağımı kırmıştım sanırım.

"Peri. Eğer rahatsız olmazsan kucağıma alabilirim seni. Böyle 3 kat daha çıkamayacak gibisin."

Doğru söylüyordu. Fakat biraz çekinmiştim. Kucağına alması doğru olur muydu?

Birbirimizi tanıyorduk. Bana zarar vermek istemediğinden emindim. Bana hala değer veriyordu çünkü.

"Olmam."

Yavaşça beni kucağına aldı. Bir elini dizlerimin arkasına bir elini kalçamın hemen üstüne koydu. Ben de kolumu omzuna attım. Ardından merdivenlerden çıktı.

Zor da olsa anahtarı çantamın içinden buldum ve Baran'a uzattım. Çünkü anahtar deliğini tutturamazdım.

Baran kapıyı açtı ve içeri girdim. Kapının önünde bekliyordu. Gelmesini söyledim. Tedirgince içeri girdi.

Ceketimi ve çantamı kenara atıp koltuğa uzandım. Her yerim ağrıyordu. Yan dönecekken kolumda bir sızı hissettim ve acıyla inledim.

"Ne oldu?"

"Kolum sızlıyor."

"Sahi senin koluna ne oldu?"

"Trafik kazası."

"Ne dedin sen? Ne kazası? Başka bir yerine bir şey oldu mu?"

Başımı olumsuz anlamında salladım.

"Ne zaman oldu?"

"Hatırlamıyorum. Şu an hiçbir şey hatırlamıyorum."

Sırıttı.

"Peri, yardımcı olabileceğim bir şey var mı?"

Var. Beni bu evlilikten kurtar Baran Gören.

"Yok."

"Hadi kalk yatağına geç o zaman."

Biz konuşurken Baran'ın telefonu çaldı.

"Efendim Cem."

...

"Getirdim şimdi. Evdeyiz."

...

"Sanırım telefonunu arabada unutmuş."

...

"İyi iyi. Sorun yok. Sadece merdivenden çıkarken düştü."

...

"Tamam. Telefonunu alıp getiririm şimdi. Sonra da çıkarım."

Baran bana doğru yaklaştı.

"Telefonun arabada kaldı sanırım. Cem arıyormuş. Endişelenmiş. Gidip alayım ben."

Bir şey demedim. O da evden çıktı. Zorlanarak ayağa kalktım ve odama geçtim. Üstümdekini çıkartmaya çalışıyordum. Fermuarı bulamıyordum. Keşke bu kadar içmeseydim.

Zil çalınca kapıyı açtım. Baran içeri girdi ve telefonumu orta sehpaya bıraktı. Ben hala salonun ortasında dikilmiş fermuarı bulmakla uğraşıyordum.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Fermuarı bulamıyorum."

Bana doğru yaklaşıp arkama geçti. Fermuarı yavaşça açmaya başladı. Elimin uzanabileceği mesafede bıraktı. Hala arkamda duruyordu. Nefesi tenime değiyordu. Huylanmıştım.

RâyihaWhere stories live. Discover now