-5-

185 16 0
                                    

Selim'den...

Arabayı hızla sürüyordum. Az önce olanlardan sonra Peri'nin evinden bir hışımla çıkmıştım. Onu üzerime çektiğim için bana tokat atmıştı. Ben de sinirlenip kalkmış, evden çıkmıştım.

Nereye gideceğimi bilmiyordum. Babamla kavga etmiştik. Peri ile beni evlendirme kararlarından dolayı çok sinirlenmiş ve işimi bilerek aksatmıştım. Bizim için önemli olan bir ihaleyi bilerek kaybetmiştim. Babam da bundan dolayı bana bağırmış ve tehdit etmişti. Tehditlerinin beni korkutmadığını, zaten beni Peri ile evlendirerek hayatımı kaydırdığını ona söylediğimde ise kavga daha da alevlenmişti.

Babam bir yandan haklıydı. Şirket için büyük bir kayba sebep olmuştum ama artık bir şeyleri fark etmesi gerekiyordu. Yeterince alttan alıp bu işi şakaya vurmuştum. Peri ile evlenmeyecektim.

Derin bir nefes aldım. Kendi evime gitmek istemiyordum. Zaten babamlara asla gitmezdim. Nereye gideceğimi düşünürken telefonum çaldı. Arayan Çiğdem'di.

"Ne var Çiğdem?"

"Ne yapıyorsun? Neden hiç uğramıyorsun yanıma?"

"İşim gücüm var."

"Aaa biraz da bana vakit ayır. Müsaitsen gel."

Çiğdem ara sıra görüştüğüm biriydi. Aramızda bir şey yoktu. Cinsellik dışında.

"Tamam geliyorum."

Zaten gidecek bir yerim yoktu. Bari Çiğdem'e gidip bu gece orada kalayım diye düşündüm. Ayrıca Peri'nin yaptığına da çok sinirlenmiştim. Üzerimdeki siniri ve gerginliği atmam gerekiyordu.

Arabayı Çiğdem'in evinin önüne park ettim ve apartmana girdim. Kapıyı sertçe çaldım.

"Hoş geldin Selimcim."

Bir şey demeden içer girdim.

"İçecek bir şeyler ister misin?"

"Getir."

İkimize de viski doldurdu. Yanıma oturup konuşmaya başladı.

"Bir sorun mu var? Sinirli görünüyorsun."

"Var. Sinirliyim. Hem de fazlasıyla."

"Anladım. Ben şimdi alırım sinirini senin."

Bardağını sehpanın üstüne koyup bana doğru yaklaştı. Dudağıma küçük ama tahrik edici bir öpücük bıraktı. Öpmek için tekrar yaklaştığında ensesinden tutup kendime çektim. Öpüşürken kucağıma çıktı. Ellerimi kalçalarına koydum ve kendime bastırdım.

Bir anda kulaklarım çınlamaya başladı ve geri çekildim. Başımı iki yana salladım. Tam geri dudaklarına yöneliyordum ki kulaklarım tekrar çınladı. Ellerimi başımın yanına koyup biraz bekledim. Çınlama geçince işime devam ettim.

Öpüşmek istemiyordum ve tuhaf bir şekilde öpüşünce kulaklarım çınlıyordu bu yüzden dudaklarımızı, Çiğdem yakınlaşsa da, birbirine değdirmedim. Üstündeki sütyeni çıkartıp kenara attım. Boynundan başlayarak memelerine doğru geldim. Fakat bir şeyler eksikti. İstediğim zevki alamıyordum.

Şortunu ve iç çamaşırını da çıkarttım. O da pantolonumu çıkarttı. Vakit kaybetmeden kondomu takarak içine girdim. Bir yandan inleyerek konuşuyor bir yandan kucağımda zıplıyordu ama ben kulaklarımın çınlamasından ötürü duyamıyor, odaklanamıyordum. Birkaç dakika daha devam etti. Sonra farklı bir pozisyona geçtik.

Sonunda kucağımdan kaldırıp üstümü giymeye başladım. O da kıyafetlerini giydi.

"Yine çok iyiydin Selim."

RâyihaWhere stories live. Discover now