JAMES BUCHANAN BARNES-32

288 20 26
                                    

(M)"Senin suçun değil tatlım."

Arkasındaki kocaman siyah geçidin içinden geçip kaybolduğunda ne hissetmem gerektiğini bilememiştim. Kim olduğunu tam olarak kestiremiyordum ama aklımdaki tek şey olduğuna göre önemli biri olmalıydı. Gitmeden önce yüzüme bakışı ise bir-iki küçük anının zihnime doğmasını sağlamıştı.

(B)"Nereye gitti?"

Arkamı döndüğümde korku ve endişeyle bakan üç kişi gördüm. O kızıl kadın, normal gözüken bir adam ve resmi köstümlü başka bir adam.

(N)"James iyi misin?"

(B)"Natalia Romanova. занять положение вдовы." (Pozisyon al Widow.)

Bir rüya gibiydi görüntüler ama hatırlamıştım. Genç ve inatçı bir kadını öldüresiye dövdüğüm zamanki çığlıklar sanki kulaklarıma dolmuştu. Rusça biliyordu ve bu boş zihnimin nedeni de oydu.

(N)"Bucky, saldırmayacaksın değil mi?"

(B)"Niye Natalia? Eski günleri yad etmek güzel olmaz mı?"

Metal elimle kadının boynunu tuttuğumda cüsseli adam hızlıca yanıma geldi. Hem bana hem kadına zarar vermeden ayırmaya çalışıyordu ama boynunu bırakacak değildim.

Beni bu tanıdık yalnızlığa, kendime bile bir yabancı gibi baktığım zihnime düşürmüştü ve iyi hissetmiyordum.

(B)"Neden Natalia?"

(N)"Bucky-"

Yediğim ciddi sert bir yumrukla yere düşerken Natalia'nın nefes almaya çalıştığını duydum.

(Th)"Üzgünüm dostum ama onu öldürüyordun."

Başka bir kadının gelip alnıma dokunmasıyla gözlerim kapandı.

♤♡◇

(C)"Nat iyi misin? O piç öldürüyordu seni."

(N)"Bana Natalia diyor."

(C)"Bunda bir sorun mu var?"

(N)"Keşke öldürseydi de Natalia demeseydi Clint."

(Th)"O kelimeleri söylemek zorunda mıydın?"

(N)"Durmayacaktı ve çok acı çekecekti. Başka bir şey düşünemedim."

(C)"Tekrar tedavi olması gerekecek."

(Th)"Madem her şeyi unutuyor Maria'yı nasıl hatırladı?"

(N)"İlk aşkını nasıl unutabilir Thor? Her daim aklında olan birini nasıl unutabilirsin?"

Söylediklerinin içi boş değildi ama iki adam bu konuyu üstelemediler. Daha büyük sorunları vardı.



Çavuş James Buchanan Barnes.

Kış Askeri.

Hayatın pek sevmediği ve bu yüzden o kadar da iyi davranmadığı bir adamdı. Hayatı asla sakin geçmemişti, 2. Dünya Savaşı'ndan beri cephedeydi. Savaş neredeyse o ordaydı.

Sadece fiziksel değil, ruhsal olarakta savaş veriyordu. Aldığı canlar rüyalarında ona hesap soruyordu. En kötüsü ise duyduğu bir grup aptalca kelimeyle o canları aldığı adama dönüşmesiydi.

Kendi zihnini geri kazandığından beri iyisiyle kötüsüyle güzel bir hayatı vardı denebilirdi aslında. Yaşamak için bir nedeni vardı, onu çok seven bir kadın. O kadar yakın olmasa da arkadaşları vardı.

Peki ne olmuştu ona? Düşünülmeden verilen saçma bir kararın kurbanı olmuştu, o adam olmuştu. Güçlükle geçtiği o zor yolun başına dönmüştü. Hiçliğin içinde bile unutamadığı o kadını yine kaybetmişti.

Şimdi ise Wakanda'ya, bu zor yolu ona azda olsa kolaylaştıracak kişilerin yanına gidiyordu. Zihnini geri kazanması ne kadar uzun sürer kimse bilmiyordu.

Bir insanın daha canını almadan güvenli bir yere gittiği için azıcık iyi hissediyordu ama bu öfke ve üzüntüsünün yanında kum tanesi kadar anca kalıyordu.

Cennette yeri yoktu, gitmek istemiyordu zaten.

Varlığına anlam katan kadın Cehenneme gitmişken Bucky'nin Cennette ne işi vardı?



1. KİTAP SONU





DO İ KNOW YOU?《》bucky barnesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin