Junghwi uyanıp babasını odasında göremeyince merdivenlerden pıtır pıtır aşağı inmiş babası ve Jimin'in birlikte uyuduğunu görünce yanlarına gidip babasının kucağına tırmanmaya çalışmıştı.

Tabii Jungkook'un uyanmasına sebep olmuştu bu, Jungkook gözlerini aralamaya çalışarak kucağına tırmanmaya çalışan Junghwi'yi zorlanmadan kucağına aldı.

Jimin onların kıpırdanmasıyla uyandığında kafasını kaldırıp açamadığı gözleriyle onlara bakmayı denedi.

"Günaydın!" dedi Junghwi neşeyle.

"Günaydın," diyerek oğlunu öpüp sarıldı Jungkook, Jimin de gülümseyerek tekrar Jungkook'un omzuna sokulmuş "günaydın" diye mırıldanmıştı ikisine de sarılarak.

"Mimi, hâlâ uyuyor." dedi Junghwi kıkırdayarak.

"Uyanığım," dediğinde Jungkook gülerek alnından öptü Jimin'i, Junghwi de babasını kıskandığı için Jimin'in yanağını öpmüştü sulu sulu.

"Bu ne güzel günaydın böyle." dedi Jimin gülümseyerek. "Hep isterim ama artık." derken Junghwi'ye bakıyordu.

"Olur," dedi Junghwi gülerek.

"Kıskanıyorum ama," diye söylendi Jungkook yalandan somurtarak, Jimin ve Junghwi birbirlerine bakıp kıkırdadılar onun tepkisiyle.

Hemen sonrasında bir yanağını Jimin diğerini de oğlu öpmüştü.

Jungkook keyifli keyifli gülümsedi "Oldu şimdi."

"Kalkın hadi kalkın, yüzümüzü yıkayalım da kahvaltı yapalım sonra." dedi Jimin kalkıp terliklerini giyerek.

Diğer ikisi de arkasından kalkıp onun peşinden lavaboya gittiler. Jimin Junghwi'nin taburesini lavabonun önüne çekmesini bekledikten sonra suyu açıp ılığa ayarladı, "yıka hadi yüzünü güzelce." dediğinde Junghwi hemen eğilip yıkadı yüzünü, sonra güzelce yüzünü ve ellerini kuruttu, Jungkook kapıya yaslanmış onları izlerken Jimin çeşmeyi yeniden açıp su attı Jungkook'a.

Junghwi babasının irkilmesine gülerken Jungkook da gelip parmaklarıyla musluğun önünü kapatıp suyu fışkırtarak ikisinin de kendisinin de  sırılsıklam olmasını sağladı. 

Jimin gülerek Junghwi'yi kollarının arasına alıp fazla ıslanmasını engellemeye çalışırken bir taraftan Jungkook'un elini çekmeye çalışıyordu.

Junghwi keyifli kahkahalarının arasından "Baba dur!" derken gülerek suyu kapattı Jungkook. 

"Siz kaşındınız ama."

"Ben birkaç damla su atmıştım sana," dedi Jimin gülerek Junghwi'nin yüzünü tekrar kuruturken. "Islak tavuğa döndüm."

Junghwi "Hayır çok güzelsin." dedi Jimin'e bakıp.

Jungkook gülerek Junghwi'nin nemli saçlarını karıştırdı.

Jungkook Junghwi'nin üstünü değiştirirken Jimin de Jungkook'un dolabından tişört alıp tişörtünü değiştirdi, kendisine epeyi büyük gelmişti ama sorun değildi, hem Jungkook'un tişörtü çok yumuşak ve güzel kokuluydu.

Aşağıya inip beraber kahvaltı da yaptıktan masayı toparlarken Junghwi de kendi bardağını ve tabağını alıp tezgaha bıraktı.

"Aferin güzelime," diyerek onun saçlarını sevdi Jimin, önünde çömelip dudaklarını yanağına bastırarak öptü "Bugün TaeTae amcana gitmek ister misin?" diye sorduğunda hevesle onayladı Junghwi.

"Evet isterim! İsterim!"

Jimin gülerek burnunu sıktı.

"Bugün babanla biraz işimiz var dışarıda, biz işimizi halledene kadar amcanla kalır mısın peki?" dediğinde dudaklarını büzdü Junghwi, babasına baktı üzgün üzgün.

Find You: Metanoia |JikookWhere stories live. Discover now