on üç- "tanıdım seni eslem!"

64 8 2
                                    

بسم الله الرحمن الرحيم

Yazardan

Sevde acele acele yürüyordu. Biyofizik dersi vardı ve yetişemezse ayvayı yerdi. Profesörlerinin geç kalmaya hiç toleransı yoktu.  Öyle ki söylendiğine göre bir kere dersine geç kalan bir çocuğu beş ay boyunca derse almamış ve çocuğun sınıfta kalması için elinden geleni yapmıştı. Tabi bu çocuğu ne gören ne bilen ne de tanıyan vardı. Bölümün şehir efsanelerinden biriydi işte. Bilirsiniz her okulda böyle efsaneler vardır. Özellikle üniversiteler şehir efsanelerinin beşiğidir.

Sevde telefonun saatine bakıp koşmaya başladı. Son bir dakikası vardı ve gelip geçen öğrencilere çarpmamak için büyük bir savaş veriyordu. Sonunda amfinin kapısına ulaştı. Derin bir nefes aldı ve içeri girdi. Neyse ki profesörleri henüz gelmemişti. Amfide şöyle bir göz gezdirdi. Her zaman oturduğu yere bakıp kaşlarını çattı. Yerine birileri oturmuştu ve bu tipler hiç hoşuna gitmemişti. Sevde'ye eski zamanları hatırlatmıştı. Kalabalık gruptan bir oğlan Sevde'yi fark edip sırıttı ve arkadaşlarına bir şeyler söyledi. Sevde ise oğlanı fark etmemişti.

Sevde rahatsız bir tavırla kendine başka bir yer seçip oturdu. Yerine oturan ekipten olabildiğince uzak oturmaya da dikkat etmişti. Sevde oturup yerleştikten sonra profesörleri geldi ve derse başladı. 

Güzel kızımız dersine odaklanmış bir şeyler anlamaya çalışırken onun yerine oturan oğlanın kafasında hain planlar döndüğünün farkında değildi.  Oğlan kafasını koyduğu sırada aniden doğrulup Sevde'ye baktı. Defterinden bir sayfa koparıp üzerine bir şeyler çiziktirdi ve buruşturup olanca gücüyle fırlattı.

Sevde kafasına gelen kağıt topuyla irkildi ve kağıdı eline aldı. Şöyle bir etrafa bakındı sinirle. Bunu kim atmış olabilirdi ki. Gözüne şüpheli gelen kimseyi göremedi. Buruşmuş kağıdı açıp baktı. İçinde yazanlara göz gezdirdi. Okuduklarıyla sanki kalbinin durduğunu hissetti. Kim? Kim olabilirdi ki?

"Geçmişinden kaçamazsın.  Gelecek için geçmişe, geçmiş için şimdiye ihtiyacın var. Seninse elinde sadece şimdi'n var. Eskilerden birinin seni tanımasından çok korkardın öyle değil mi? O halde kork diye söylüyorum. Tanıdım seni ESLEM! Geçmişe dön, bize dön, senin yerin bizim yanımız ESLEM!

Sevde'nin değil ESLEM'in geçmişinden bir arkadaş..."

Sevde elini korku duygusuyla çarpan kalbine bastırdı. Sakinleşmeye çalıştı. "Hayır." dedi. "Hayır! Ben sadece beni yaratan Rabb'imden korkarım."

...

Ders bittiğinde Sevde eşyalarını hızla toplayıp koşarak çıktı amfiden. Kaçıyordu, yine geçmişinden kaçıyordu. Tek yaptığı ve en iyi yaptığı şey kaçmaktı. Üniversitenin bahçesine çıktı. Derin nefeslerle göğsü inip kalkıyordu. Geriye kalan derslere girmek istemiyor; yurduna, arkadaşlarının yanına gitmek istiyordu. Onlara sarılıp onları kucaklamak istiyordu.

Korktuğu başına gelmişti. Bir el onu omzundan yakaladı. Sevde irkilip hızla geri çekti kendini. "Neden bu kadar korkuyorsun Eslem? Seni yemeyeceğim ya?"

Sevde, ona tanıdık gelen bu sesle her ne kadar istemeden de olsa başını kaldırdı ve sesin sahibine baktı. Gözlerinde bir kıvılcım çaktı, dişlerinin arasından sinirle konuştu. "Bana Eslem deme! Hem sen kim oluyorsun da bana dokunma hakkını kendinde buluyorsun?"

"Yoksa tanımamazlıktan mı geliyoruz? Öyleyse sana kendimi hatırlatayım. Ben Berkin Özgül. Senin lisede ve hala seni seven adam. Bu yeterli olur mu?"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 05, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Benim Adım SevdeWhere stories live. Discover now