Chapter 12

25 7 1
                                    

"Açıkçası..." yumrukladığı torbayı mı yoksa kan ter içinde kalmasına rağmen hala sporuna devam eden Jungkook'u mu izlemesi gerektiği konusunda net bir karara varamıyordu doktor. Menajeri, psikiyatristi buraya yönlendirmişti ve bu yüzden de yarım saati aşkın süredir sohbetleri bu şekilde ilerliyordu. "Aera'ya karşı beslediğim sevgiyi kimseye karşı beslemedim. O benim için gerçekten çok özel. Ne yaparsam yapayım yanımda olacağını bilmek beni cesurlaştırmıyor, sanılanın aksine. Daha da tedirgin ediyor. Ona bağırıyorum ama beni terk etmiyor. Bunun üzerimdeki yükünü tahmin edemezsiniz."

"Bırakmasını mı isterdiniz?"

"Elbette hayır!" Sertçe yurmuğunu geçirdiğinde, son yarım saattir en sert vuruşlarını sergilediğini fark etti Heiran. "Beni hiç dinlemiyor gibisiniz."

"Elbette dinliyorum. Sadece söylediklerinizden çıkarımlar yapmaya çalışıyordum." İç geçirerek arkasına yaslandı. "Açık konuşmak gerekirse siz yokken, eşiniz Aera, benimle olan randevusunu iptal etmeyi unutacak kadar işlerini aksattığını söyledi. Siz olmadan tüm hayat motivasyonunu kaybettiğinden bahsetti."

Jungkook aniden durduğunda bu durum psikiyatristi şaşırttı. Jungkook eldivenlerini çıkarıp kenara koydu ve ciddiyete büründü. Konu Aera olduğunda çok farklı bir kişiliğe bürünüyordu. "Onunla da konuştunuz mu?"

"Evet."

"Size ne anlattı?"

"Bu kadar açık konuşamayacağımı biliyorsunuz."

"Yani eve geldiğimde gördüğüm o şiş gözlerin tek sebebi ben değildim." Gözlerine delicesine bir öfke hakim olduğunda ürpermişti doktor.

"Açıkçası-"

"Onu üzdüğünüze inanamıyorum."

"Lütfen kendinize hakim olun."

Jungkook anladığını belirten ama daha çok inanmamış bir ifadeyle başını aşağı yukarı salladığında çıplak eliyle kum torbasına hırsla vurdu.

"Aera'm..." diye iç geçirdiğinde doktor konuyu değiştirmek adına bir kağıt ve kalem uzattı Jungkook'a.

"Biraz küçüklüğünüze inelim." Dedi ciddiyetle, kendisine dikkat kesilmiş adamın sert ifadesinin yok olmasını umdu. "Bana ailenizi tasfir edecek bir resim çizebilir misiniz? Çöp adam bile olur."

Jungkook kağıdı sertçe aldı ve kenara oturup kağıdı yere koyarak çizmeye başladı. Küçük bir çocuk gibi görünüyordu şimdi.  Özenli bir resimdi ve sadece iki kişi vardı. Bir erkek ve bir kadın. Kağıdı geri uzattı ve kalemi de fırlattı. "Benim ondan başka ailem yok."

İç geçirdi doktor. "Yardımcı olmuyorsunuz. Eşiniz Aera, daha barışçıl bir yol izlemişti."

"Ona da sordunuz yani?" Daha da öfkelenmiş göründü. "Yıkılmış bir yuvayı didiklemek hoşunuza gitti mi?"

"Yıkılmış mı?"

"İnanamıyorum! Aera size anlatmadı mı?"

"Hayır. Bahsetmek istemediğini söyledi."

Jungkook alayla güldü. "Bunu garip karşılamadım. Bana açması aylar sürmüştü."

Babasını bu kadar uzak görmesi bu yüzden... annesi de boşandığı için öfkeli olmalı. Not aldı doktor. "Kavgalı bir ayrılık olmuş olmalı."

"Elbette, öyleymiş. Bana da kardeşleri anlattı. Annesi anlayışsızmış. Babasının en ufak kavgasında ayrılmayı düşündüğünü dile getirirmiş."

"Anlıyorum." Not almaya devam etti kadın. İyice garip bir hal alan bu ilişkiyi bu gece daha detaylı incelemeyi kafaya koydu.

"Genelde öyle derler." Jungkook kenara oturdu, camdan dışarıyı izlemeye başladı. "Herkes anladığını söyler. Sürekli başarını göstermeye çalışmayı nasıl anlayacaksın ki?"

"Sizi sık sık onaylamazlar mıydı?"

"Benim varolmamı onaylamazlardı, sadece sesimi yükseltirsem bir şeylerin farkına varırlardı. Aera beni ben olduğum için seven tek kişi."

Konfor alanı bir kavga ortamı, diye geçirdi içimden doktor. Aera onaylamadığında ya da bunu hissettirdiğinde eskiden kullandığı yönteme başvuruyor. Beklemem gereken bir sonuçtu.

Kapı tıklatıldığında Jungkook her şeyi bir kenara bırakmış ve salonun kapısını açar açmaz kaşrısına çıkan sevgilisine sımsıkı sarılmıştı. Aera böyle bir karşılama beklemediğinden afallasa da kollarını sevgilisinin boynuna dolamış ve başını göğsüyle omzu arasında bir yere yaslamıştı. "Daha ne kadar duracağını merak ediyordum."

"Yeterince durdum." Dedi Jungkook, usulca. "Bugünlük senasımızı burada bitirebilir miyiz?"

Psikiyatrist, sorunun kendisine yönlendirildiğini anlamak için bir süre beklemek zorunda kaldı zira Jungkook, sevgilisinden başını kaldırmadan söylemişti bunları. Belki de ona soruyordu, tahmin edemezdi. "Siz nasıl isterseniz."

Psikiyatrist toparlanırken Aera da sonunda sevgilisinden ayrılmayı başarmıştı. "Kısa sürmedi mi? Biz tüm kahvaltı boyunca konuşmuştuk."

"Bahsedilmesi gereken her şeyden bahsettim." Dedi Jungkook. "Bundan sonrasında bir çözüm alabileceğimizi umuyorum."

Ama psikiyatrist iki tarafa da bir çözüm sunamazdı. İkisi de kontrolsüz bir bağlanmanın içindeydiler ve çocukken eksikliğini hissettikleri ya da yaşam şekillerine en çok uyan tarzı bu ilişkiyle harmanladıkları için kolay kolay da kurtulabilirler gibi görünmüyordu. Ayağa kalktı, selamlayarak evlerini terk etti fakat şu ana kadar aldığı en zor hasta çifte ne yapması gerektiği konusunda en ufak fikri yoktu.

Psikiyatrist gittikten sonra sevgilisini de elinden tutup banyoya sürükleyen Jungkook, bu sefer bağırmamak için sabaş veriyordu. "Neyin var?" Dedi arkasından koşturan kız. "Ne konuştunuz? Çok aşabileşmişsin. Bir sorun mu var?"

"Yok. Sadece benimle gel. Duş alalım."

"Neden beraber alıyoruz?"

Jungkook kızı kendisine çevirdi ve dudaklarını dudakları üzerine bastırırken usulca fısıldadı. "Çünkü bu bizim rutinimiz, Aera."

Aera sessizce kabullenmişti ama ilk defa, sevgilisine karşı çıkmasına rağmen onun bağırmayışından deli gibi etkilenmişti. "Bana bağırmadın." Diye fısıldadı Aera.

"Çünkü seninle konuşmadım." Jungkook kızın kıyafetlerini çıkarırken her bir noktasını özenle öptü. "Artık seninle konuşmayacağım. En başında kendime bu sözü vermeme rağmen neden uygulamadığımı anlamıyorum."

Aera sessizce ağlarken hızlıca göz yaşlarını sildi ve Jungkook'un yüzünü elleri arasına alarak kendisine baktırdı. "Ne demek bu? Kimle konuşuyorsun?"

Jungkook usulca tekrar dudaklarını birleştirdi ve genç kızı duşa çekerek sıcak suyu açtı, tıpkı onun sevdiği gibi. "Küçük Aera'yla konuşuyorum. O kırılgan, narin, masum ve nahif kızla konuşuyorum. Benden ve diğer herkesten sakladığın için diri diri gömdüğümüz kızla konuşuyorum, en başından beri yapmam gerektiği gibi."

Human [Jeon Jungkook Fanfiction]Where stories live. Discover now