Bölüm 6

316 10 2
                                    

-

-

-

Jiminin miğdesinin tekrar bulanmasıyla yataktan kalkmış ve banyoya koşmuştu. Arkasındansa çatık kaşlarıyla ardından bakan eşini bırakmıştı. 5 dakikanın ardından odaya geri dönen minnie eşinin  hafif sinirli suratıyla karşılaşmıştı.

"Neyin var? İyimisin?"

"Bilmem üşütmüşümdür herhalde. Normal ya sonuçta."

Sesinde imma ve birazda kin olan eşine dönerek kolunu tutmuştu büyük beden.

"Sakın bana karşı haddini aşayım deme. Anlata biliyormuyum kendimi sana!?"

Bütün bunları tıslar gibi söylerken aynı zamanda bastırarak söylemişti. Jungkook  jimini çok seviyor aslında. Sadece bebekliğinden beri babası yüzünden hiç bir şekilde normal bir aile olamayan bir ailede büyüdüğü için kendini asla kimseye açıklamamıştı açıklayamamıştı. Arkadaşları alışıktı bu haline ama bu haliyle jungkook bazen arkadaşlarınıda bıktırıyordu. Aynı şeyi her gün her zaman jiminede yapmıştı. Sevgisini asla doğru-dürüst belli edememişti.

Aslında çocukluk travmasıydı bu onda. O daha küçükken babası her gün eve gelerek annesinden içki parası alıyordu vermeyince ise annesini döverdi. Genelde jungkook babasıyla asla konuşmamamıştı. Ama bazen neden babasına korka çekine neden böyle yaptığını sorduğunda babasından aldığı cevap şuydu...

"𝐵𝑒𝑛 𝑎𝑛𝑛𝑒𝑛𝑖 𝑐̧𝑜𝑘 𝑠𝑒𝑣𝑖𝑦𝑜𝑟𝑢𝑚. 𝐵𝑢̈𝑡𝑢̈𝑛 𝑏𝑢𝑛𝑙𝑎𝑟𝚤𝑑𝑎 𝑜𝑛𝑢 𝑠𝑒𝑣𝑑𝑖𝑔̆𝑖𝑚 𝑖𝑐̧𝑖𝑛 𝑣𝑒 𝑜𝑛𝑢 𝑘𝑜𝑟𝑢𝑚𝑎𝑘 𝑖𝑐̧𝑖𝑛 𝑦𝑎𝑝𝚤𝑦𝑜𝑟𝑢𝑚"

Bu cümleler tek-tek jungkookun aklına kazınmıştı. Babasının ona dediklerini şimdi eşine uyguluyordu. O bunu aşk zann ediyordu. Onu bu karanlıktan sadece sevdiği adam kurtara bilir fakat onuda jungkook kendisi elinin tersiyle itiyordu.

Jiminin canı acıdığı için kolunu kurtarmaya çalışmıştı ama yapamamıştı.

"b-bırak lütfen canım acıyor."

Jungkook daha yeni ne yaptığının farkına vararak avcunda kayb olmuş kolu bıraktı.

"Ben geliceğim şimdi."

Gözlerini kaçırarak eşine karşı konuştuğunda onun bu hali jiminin umrunda olmamıştı. Sadece hemen uyumak istiyordu. Çok yorgundu saat sabah olmak üzereydi ve birazdan kalkmak zorunda olacaktı. Uykusu gelmiş olsa bile ya da ne kadar yorgun olsada jungkook asla jimine saat 8 den sonra uyumaya izin vermezdi.

Jungkook balkona çıkmıştı. Ellerini iki yana açmış ve derin bir nefes almıştı. Ardından balkondan aşağı baktığında gözleri dolmuş olmalıydıki ağzından bir hıçkırık çıkmıştı. Bütün bunlara tek-tek şahit olan jimin şaşırmış bir şekilde eşine bakıyordu. Eşi ağlıyormuydu? Kos-koca jeon jungkook ağlıyormuydu? Ama neden? Jungkook bu güne kadar neyi içine atmışdıki bu ona böyle bir tesir bağışlamıştı?.

Jimin her ne kadar onu sevmesede bu hıçkırık onun kalbini acıtmıştı. Yaklaşıp eşine sarılma gereği duysada bunu yapmayarak yatağa geri dönmüş ve uyumaya çalışmıştı. Karnındaki ve miğdesindeki ağrılarda onu rahat bırakmamıştı.

Sabah saat 07:45

Jimin iki saat önce kalkmıştı. Genelde jungkook işe giderken jimini uyandırır. Evde hizmetçi olmadığı için daha doğrusu  jungkook hizmetçi istemediği için kahvaltı sofralarını yada diğer yemekleri ve evin temizliğini jimin yapıyırdu. Jungkook işe gitdikten sonra bazen tekrar uyur bazende gözüne uyku gitmezdi. Bu sabahı yine banyoda açmıştı. Jimin bir şeylerden şübheliydi. Aklını kurcalayan ve gerçek olmasından korktuğu bir şey vardı...

Korumalarla konuşması yasak olan jimin bir kaç denemenin ardından  nihayet jungkooku araya bilmişti. Genelde işte olduğunda rahatsız edilmesini istemeyen  jungkookun gazabından korkuyordu jimin. Ya yaptığı şey doğru çıkmazsa o zaman jungkook daha çok sinirlenirdi. Yinede şir yüreği yemiş gibi kocasını aramıştı minik beden. Telefonu kulağına koydukta  3-4 saniyenin ardından yanıt aldığı telefona doğru konuşmaya başlamıştı küçük olan...

"Ne var jimin! Neden aradın işte rahatsız edilmesini sevmem biliyorsun!."

"Ş-şey jungkook ben gelirken ş-şey al diyecektim-"

"Dalgamı geçiyorsun jimin şey ne?"

"Şey işte bir t-test olmanı isteyecektim"

"Ne testi geveleme ağzında açık konuş"

Jimin derin bir nefes almış ve tek nefeste söylediği lafın ardından her ne kadar doğru yapmadığını bilsede telefonu kocasının yüzüne kapatmıştı ki buda jungkookun kurallarından biriydi. Telefonun suratına kapatılmasından asla hoşlanmazdı.

"Hamilelik testi."

"Ne-"

Telefon kapatılmıştı bile. Jungkook önce bir garipsemişti. Ne yani gerçekten ola bilirmiydi böyle bir şey. Bu ihtimal yüzünden eşinin yaptığına fazla tepki göstermeyerek tekrar geri aramıştı. Bir- iki çalmanın ardından telefonun tekrar açılmasıyla bu sefer jungkook konuşmuştu.

"Sen ne dedin az önce?"

"H-hiç bir şey demedim sadece h-hamilelik testi alırmısın diyecektim."

Jungkook hemen kendini toparlamış ve cevap vermişti.

"Tabi, tabiki alırım bebeğim. Kendine dikkat et tamammı güzelim akşam alıp geleceğim."

"Tamam."

Telefon konuşması sonlanmıştı. Jimin ne yaşıyordu. Az önce kocası ona telefonu yüzüne kapatdığı için sinirlenmemiş aksine ona sevgi gösterirmişcesine konuşmuştu. Aslında bu jiminin rahatlamasına da sebep olmuştu. Kocası ona kızmamıştı. Telefonun başında çok beklemeyen jimin bir az ortalığı toparladıktan sonra film izlemeye başlamıştı.

Akşam saat 17:20

Kapının çalmasıyla bir az durmuş ve saate bakmıştı jimin. Bu saatde kim gelirdiki. Daha fazla beklemeden gidip kapının deliğinden gelen kişiye bakmıştı. Gelen kişiyi görmesiyle hemen kapıyı açan jimin kocasının güler yüzüyle karşılaşmıştı. Genelde daha geç saatlerde eve gelen kocası bu saatde evdeydi?.

Jungkook hafif tebessüm etmiş ve içeri geçerek eşinin dudaklarına bir öpücük kondurmuştu. Jiminin şu anda bunun bir rüya olmadığını anlaması için birinin onu çimdiklemesine ihtiyaç duymuştu.

"E hadi gel kapıdamı bekleyeceksin."

Kocasının sesiyle gerçek hayata geri dönen jimin kapıyı kapatarak içeri geçer.

"Aldım testi hadi hemen yap."

Kocasının bu heyeanlı haline kıkırdamak istiyordu jimin ama hala şokunu üstünden atamamıştı.

"Hadi al."

Kocası elindeki testi eşinin eline tıkıştırmış ve elinden tutarak odalarına doğru çıkmıştı.

"Hadi hemen yap testi."

"Tamam bekle."

Jimin banyoya girmiş ve 15 dakika sonra banyodan çıkmıştı. Yüzünde  çok garip bir ifade vardı. Banyodan çıktığında karşısında heyecandan parlayan gözleriyle gülümseyen kocası vardı.

"E ne oldu?"

Jungkookun heyecandan dili neredeyse söz tutmayacak hale gelmişti.

"Jungkook b-ben...."

-

-

-

𝐒𝐢𝐳𝐜𝐞 𝐧𝐞 𝐨𝐥𝐚𝐜𝐚𝐤 𝐦𝐢𝐥𝐥𝐞𝐭? 𝐍𝐚𝐬𝛊𝐥𝐬𝛊𝐧𝛊𝐳? 𝐅𝐢𝐜 𝐡𝐨𝐬̧𝐮𝐧𝐮𝐳𝐚 𝐠𝐢𝐭𝐝𝐢𝐦𝐢?

852𝐤𝐞𝐥𝐢𝐦𝐞🤍

𝑶𝒏 𝑹𝒆𝒗𝒊𝒗 𝑨𝒍 𝑫𝒂𝒚/JikookWhere stories live. Discover now