Bölüm 1

294 6 0
                                    

-


-



-

    Her zamanki gibi yine işten(!) gelen kocamı bekliyordum. İş dediğim öyle basit bir iş değil.

     Yıllar önce nasıl bir şeyin içine düştüm bilmiyorum ama emindimki burdan kurtuluşum yoktu. Derin bir kuyunun
dibinde gibiydim. Saat 02:30

    Elimdeki kahve bardağından bir yudum aldım ve yanımdaki masaya koydum. Bu zaman kapı çaldı bir az bekledim ardından kapının yumruklanmasıyla irkildim. Hızla kapıya yöneldim ve kapıyı açmaya uğraştım. Nedenmi uğraştım? Bu kapıyı açmak o kadarda kolay değildi. Çünkü bu kapıda 6 tane kilit vardı. Hızla kapıyı açtım ve karşımda nefes-nefese kalmış saçları karışmış ve terden alnına yapışmış beyaz gömleğinin üstü kan lekeliydi ve gönleğinin ilk üst düğmelerinin bazıları açılmış bir şekilde elini kapıya dayamış ve başını aşağı dikmiş kocamı gördüm.

     Yine birilerine iş gence çektirmişti. Bir şey demeden kapıdan çekildim oda yavaş adılmarla içeri geçti. Aksıyordu. Ne olmuştu ona?

     Kapıyı kapatdıktan sonra bende ardından içeri salona doğru ilerdim. Jeon kanepeye yayılmış bir şekilde oturmuştu. Yanına yaklaştım aslında ne yaptığı zerre kadarda umrumda değildi. Yinede çekingen bir ses tonuyla konuşmaya başladım.

-"i-iyimisin? Kötü gö-"

     Konuşmamı yarıda kesen şey bana olan bakışlarıydı. Bana bakması bile yeterdi korkmama. Bu yüzden bir şey demedim.

-"Ordan bakınca iyimi gözüküyorum?"

    Sert,soğuk ve bir o kadarda kinayeli bir ses tonuyla konuşmuştu. Ne diye bileceğim hakkında hiç bir fikrim yoktu. Bir şey demeden yanına oturdum sakince. Jungkook kafasını geriye atmış ve gözlerini kapatmışdı.

    Çok geçmeden ayağa kalktı ve yukarı odamıza doğru çıkmaya başladı. Merdivenlerden çıkarken "Gelmeyi düşünmüyormusun?" demişti. Hızla yerimden kalkıp merdivenlere yönelmiştim.

     Odamıza çıktığımda üstünü çoktan çıkarmıştı. Altındaki deri pantalonun rimenini çözmüş ve banyoya ilermişti. Bende onu beklemeden üstümü değiştirip yatağa girdim....

    Kapının hızla kapanmasıyla yerimden irkildim. Jungkook banyodan çıkmış saçlarını kurutuyordu.

-"Bu gün ne yaptın?"

-"Her zamanki işler işte"

-"Fazla yorgun gibisin"

-"İyimisin sen? Tabiki yorgunum bu ne sorular gece gece"

-"T-tamam bir şey demedim hadi yatalım"

     Jungkook yatağa uzanmış ve miniğine sarılmıştı sessizce kulağına fısıldamıştı miniğinin.

-"İyi geceler bebeğim"

     Bebeğimmi? Jungkook bana bebeğimmi demişti gerçekten? Karnımda uçuşan gelebekleri hiss ediyordum. Jungkook bana uzun bir süre sonra ilk defa bebeğim demişti. Acaba değişiyormuydu.
Hep böyle olsa ne kadar güzel olurdu.

     Jimin bu düşüncelerin ardından kendinisini uykunun kollarına bırakmıştı.

--------------------------------------------------------------

     Jiminle jungkookun hayatı nerdenmi başlıyordu? Anlatayım size. Jungkook aslında Güney Korenin en büyük uyuşturucu baronuydu. Aynı zamandada büyük bir marfyaydı. Bay jeon çok kaba acımasız sinir hastasıdır. Bu güne kadar arkadaşları ona her ne kadar tedavi olmasını söylede o bunu her defasında redd etmişti. Jungkook bunlarla yetinmezdi o uyuşturucuda kullanıyordu çok tüketmese bile yinede kulanıyordu. Ne kadar tüketdiğinin ne farkı vardıki. Jiminle 3 yıldır evliler. Jimine her türlü şiddeti uygular. Fark etmezdi jiminin bu güne kadar görmediği şiddet kalmamıştı. Jungkook jimini defalarca karanlık ve soğuk odalara kapatmıştı. Onu öldüresiye dövmüş vücuduna elektirik bile vermişti. Hatda bir keresinde sırf evine gelen misafiri jiminin elini tutup selamlaştığı için jiminin parmaklarını bile kırmıştı. Sorun aslında gelen misafirin jiminin elini tutması değil, jiminin elindeki morlukları görmesiydi. Onların evine yabancı kişi asla gelmezdi. Gelen misafirde sadece babasıydı. Babası eşinin elindeki morlukları gördüğü için eşinin parmaklarını kırmıştı. Onu karanlık yatağa yapatmış tehsilinden alı koymuş arkadaşlarından alı koymuştu. Oysaki jimin sadece 17 yaşında. Evet jiminie şu anda sadece 17 yaşında. Bu yaş sizin için çok küçük gele bilir fakar sevdiğinin yaşının bu kadar küçük olması umrunda değildi. O sadece sevdiği adama sahip olmak istiyordu ve olmuştuda. Bay jeon kendisi 29 yaşında. Evet oda miniğinin yaşına kıyasla fazla büyüktü. Her şey jiminin babasının jimini jungkooka satmasıyla başladı. Hayır mesele borç meselesi değildi. Sadece olarak Jiminin babasının bir sırrı vardı ve bu sırrı yalnışlıkla jungkook duymuştu. Bunu avantaj haline getiren jeonda sırrı sır olarak tutmak adıyla jimini istemişti babasından. Junghwo (Jiminin babası) hiç itiraz etmeden bunu kabul etmiş o günden sonra çocuğunun hayatını kendi elleriyle karartmıştı. Junghwo jimine jungkookla beşik kertmesi olduğunu söylemişti Jimini kandırmak adıyla. Peki sırr neydi? Gerçek neydi? Junghwonun sakladığı şey neydi? Her şey bundanmı ibaretdi?....

--------------------------------------------------------------

      Sabah alarm sesiyle uyanan jimin telefondan saate bakmıştı saat sabah 05:00 di. Her zamanki gibi jungkook yinede alarmın çalmasını beklemeden kalkıp işe gitmişti. Jimin yataktan kalktı ve lavaboya girdi elini yüzünü yıkayıp çıktı. Üstünü değiştirip yatağını topladı.

    Ardından aşağı indi ve mutfağa geçip kahvaltı yaptı. Bir az telefonla uğraştıkdan sonra televizyon izlemeye karar verdi. Yarım saat sonra ne olduğunu anlamadan eve ateş edilmişti. Jimin ne yapacağını bilmeden korkudan çığlık atmış ve kendisini kanepenin arkasına atmıştı. Kafasını ellerinin arasına almış kulaklarını sıkıca kapatmıştı. Gözlerini hafif araladığında kendisine doğru koşar adımlarla gelen bir çift ayak görmüştü gerisi karanlık...

-

-

-

𝐌𝐞𝐫𝐚𝐛𝐚 𝐦𝐢𝐥𝐥𝐞𝐭 𝐧𝐚𝐬𝛊𝐥𝐬𝛊𝐧𝛊𝐳? 𝐈̇𝐥𝐤 𝐝𝐞𝐟𝐚𝐝𝛊𝐫 𝐟𝐢𝐜 𝐲𝐚𝐳𝛊𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦 𝐮𝐦𝐚𝐫𝛊𝐦 𝐛𝐞𝐠̆𝐞𝐧𝐢𝐫𝐬𝐢𝐧𝐢𝐳 𝐭𝐢𝐤𝐭𝐨𝐤 𝐡𝐞𝐬𝐚𝐛𝛊𝐦 "𝐦𝐲𝐰𝐨𝐫𝐥𝐝𝐝𝐢𝐬𝐬𝐮𝐠𝐚" 𝐡𝐚𝐭𝛊𝐫𝐥𝐚𝐦𝛊𝐬̧𝐬𝛊𝐧𝛊𝐳𝐝𝛊𝐫 𝐛𝐞𝐧𝐢. 𝐔𝐦𝐚𝐫𝛊𝐦 𝐟𝐢𝐜𝐢 𝐛𝐞𝐠̆𝐞𝐧𝐢𝐫𝐬𝐢𝐧𝐢𝐳. 𝐒𝐢𝐳𝐢 𝐜̧𝐨𝐤 𝐬𝐞𝐯𝐢𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦 𝐢𝐲𝐢 𝐨𝐤𝐮𝐦𝐚𝐥𝐚𝐫 𝐲𝐛 𝐲𝐚𝐫𝛊𝐧 𝐠𝐞𝐥𝐢𝐫💙

758 𝐤𝐞𝐥𝐢𝐦𝐞❤️

𝑶𝒏 𝑹𝒆𝒗𝒊𝒗 𝑨𝒍 𝑫𝒂𝒚/JikookDove le storie prendono vita. Scoprilo ora