Bölüm 2

634 12 5
                                    

-


-


-

     ....gözlerimi açtığımda baş ucumda bana endişeyle bakan bir çift göz gördüm. Jungkookun benin için endişelenmesi hoşuma gitmişti. Bir dakika ama burası bizim evimiz bizim odamız değilki. Galiba dağ evine gelmiştik. Saat 18:45 di. Akşam olmuşdu.

-"İyimisin?"

    Jungkook'un bana sorduğu soruyla kendime geldim ve cevap verdim.

-"Hm hm"

-"Sana kaç kere dedim bana doğru düzgün cevap ver diye"

-"Ö-özür dilerim"

-"Neyse açmısın?"

-"Biraz"

-"Bekle burda"

-"Tamam"

      Cevabımdan sonra odadan çıkmıştı. Bende  yataktan kalkıp etrafı gezindim biraz. Evet dağ evindeydik. Ama burayı hiç sevmiyordum. 3 yıl içinde yaşadığım ne vardıysa nerdeyse hepsini bu evde bu 4 duvar arasında yaşamıştım. Bu eve bu odaya girdiğimde atdığım çığlıklarımı duyuyordum. Çığlıklarımda boğuluyordum sanki. Bu ev bana hiç iyi gelmiyordu. O yatak... ama ne yapa bilirimki jeona karşı gelemezdim. Bütün bu düşüncelerimi bozan şey kapının sesiydi.

-"Ayaklanmışsın."

     Jungkook'un konuşmasıyla irkilmiş ve ona taraf dönmüştüm. Elindeki tepsiyi masaya koymuş ve bana taraf gelmişti. Bana arkadan sarılmıştı.

-"Güzelim?"

-"Efendim"

-"Üşütürsün burada hadi gel içeri yemeğini ye"

-"Tamam"

        Boynuma sulu bir öpücük kondurduktan sonra içeri girmiştik. (Balkondaydılar)
Odadaki küçük kanepeye oturduk. Masaya koyduğu tepsiyi eline aldı ve bana çorbayı içirmeye başladı. Çorba bitdikten sonra kalkıp ağzımı silecekken kolumdan tutmuş ve beni kucağına oturtmuşdu. Şaşkınlıkla ona bakarken bir an jiminin dudağına yapışmış ve kana-kana su içer gibi sömürmüştü. İkiside nefes-nefese kalınca dudaklarını bir-birinden ayırmışlardı.

-"Hmm tadın mükemmel bebeğim"

-"j-jungkook n-ne yapıyorsun?"

-"Diyorumki sencede artık bir bebeğimizin olma zamanı gelmedimi?"

     Jungkook böyle diyince gözlerim fal taşı gibi açıldı.

-"A-ama jungkook o-olmaz daha çok küçüğüm-"

-"Yaşınım küçük olması zerre kadarda umrumda değil. Hem senden daha küçük yaşdaker çocuk doğuruyor. Ayrıca 3 yıl beklediğimiz yeterli."

     O böyle diyince dahada korkmuştum. Gözlerim dolmuştu. Ağlamak üzereydim.

-"i-istemiyorum lütfen yapma"

-"Ağlama ama meleğim. Merak etme çok acıtmayacak"

-"Y-yalvarırım gerçekten i-istemiyorum."

     Ağlamaya başlamıştım bile. Ağlamammın ardından bana sinirle bakmış ve konuşmuştu.

-"Jimin! Sinirlendiriyorsun beni. Ben her zaman bebek konusunu açtığımda sürekli ağlayıp zırlıyorsun. Bende baba olmak istiyorum duydunmu beni. Ya şimdi ya da hiç bir zaman!!"

𝑶𝒏 𝑹𝒆𝒗𝒊𝒗 𝑨𝒍 𝑫𝒂𝒚/JikookWhere stories live. Discover now