♠ 2 ♠

25.2K 1.1K 1.3K
                                    

Gryffindor kulesine çıktığım zaman Harry ve Ron'un uyumadığını görmüştüm. İkisi de ateşin başına oturmuş. Bir şeyler okuyorlardı.

"Beyler?" diye sordum yanlarına yaklaşırken. Gözlerimden uyku akıyordu. Kütüphanede çok zaman geçirmenin en kötü yanlarından biri buydu. Daha çabuk uykun geliyordu ve gözlerin bir müddet çok okumaktan dolayı yanıyordu. Ron, kafasını kitabından kaldırmış bana bakmış, ardından ise kitap okuyormuş gibi görünen ama aslında içi geçmiş olan Harry'i dürttü.Harry küçük bir sıçrayıştan sonra kafasını kaldırdı ve önce kendini dürten Ron'a ardından ise bana baktı.

"Neredeydin?" dedi Ron'dan daha hızlı davranarak. Gözlüğü kaymıştı ve elinde ki asasını sıkı sıkı tutuyordu.

"Kütüphanede."

"Neden bu kadar geç kaldın demek istedi." dedi Ron gözlerini devirerek.

"Ödevlerimi yapıp kurtulmak istedim."

"Bu kadar geçe kalman gerekiyor muydu? Merak ettik." dedi Harry elinde ki kitabı kapatıp masanın üzerine bırakarak. Şöminede çatırdayan ateş, bir kaç saniyeliğine odanın sessizliğine süs katmıştı.

"Bir şey olmazdı. Hogwarts'tayız, Harry." Aslında bir şey olabilirdi. Çok ciddi şeyler olabilirdi. Sadece şanslıydım. Belki?

"Pekala." dedi Harry daha fazla uzatmadan. "Sen nasıl diyorsan o. Seni beklemiştik. Haydi yatalım."

Sessizce onu onayladıktan sonra elimde ki kitapları orada ki herhangi bir masanın üzerine bıraktım ve kızlar yatakhanesine çıkmak üzere sağ tarafta ki merdivenlere yöneldim. Bir kaç dakikanın ardından sonra kendimi sonunda yumuşak yatağıma atabildiğimde, gerçekten daha iyi hissediyordum.

Malfoy ve Zabini'nin neler karıştırdığını öğrenmem gerekiyordu. Tehlikeli bir şey olmasa bile her şeyden önce ben meraklı bir kızdım ve orada herhangi bir büyü yaptıklarından emindim. Peki bu büyüyü ne için yapıyorlardı ve hangi büyüyü yapıyorlardı? Bu büyüyü yapmak için gecenin bir saatini seçtiklerine göre son derece tehlikeli bir şey olduğunu düşünüyordum. Ama Hogwarts Savaşı ve Voldemort'un ölümünden sonra, Malfoy gizli işler çevirmeyeceğine dair bize söz vermişti. Tabii sözlerini ne kadar tutacağı muammaydı ama yine de sözlerine sadık kalacağını umuyordum.

*

Malfoy ve Zabini'nin gece ne yaptığını düşünmekten ve çeşitli senaryolar kurmaktan gece doğru düzgün uyuyamıştım. Gözlerim tahtanın önünde duran ve habire bir şeyler yazıp çizerek dersi anlatan Bitkibilim profesörü Bayan Sprout'u buldu. Uyumamak için ilk kez bir derste savaş veriyordum. Bunlar benim gibi biri için yanlıştı. Malfoy'a bunun için kızmam lazımdı. Ama bunu ona söylediğimde tek yapacğaı şey yüzüme karşı kahkahayı patlatmak olacaktı.

Pansy'nin kafası omzuma düştüğünde, neredeyse masadan aşağıya yuvarlanacaktım. Onun da gece benim gibi uyuyamadığını bilmek beni bir nebze olsun rahatlatmıyordu. Onun da ailesi ile başı dertteydi. Hogwarts Savaşı'ndan sonra buraya geri dönmesini istememişlerdi. Ama Pansy, eğitimini tamamlamak istediğini söyleyerek ailesi ile büyük bir kavga etmiş ve kendini buraya atmıştı.

Pansy ile arkadaşlığımız Hogwarts Savaşı'nın bitmesinden bir kaç gün sonra başlamıştı. Onu yaralı bir şekilde ormandan çıkmaya çalışırken bulmuştum. Ona yardım ettiğim de, bana borçlu olduğundan bahsetmiş, eskiden yaptığı her şey için özür dilemiş ve aramızda ki düşmanlığın bitmesini sağlamıştı. Hogwarts'ta yedinci yıl başladığından beri, ikimiz yakın arkadaştık. Bunu her ne kadar Gryffindor ve Slytherin halkı onaylamasa da ikimizin de umursadığını söyleyemeyecektim.

'till the end // dramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin