Minato: Y/N!

Y/N: Efendim!

Minato: Tahtadaki soruyu çöz.

Öğretmenin dediğine kafanı salladın ve ayağa kalktın. Sıranda soruyu okudun. Yeni konunun sorusu olduğu için çözememiştin. Gözlerini Obito'ya diktin. Senden kaçırdığı bakışları onun da cevabı bilmediğini belli ediyordu. Utancını saklamaya çalışarak tekrardan konuştun.

Y/N: Çözemedim efendim.

Minato: Neden Y/N?

Sorusuna verebileceğin bir cevabın yoktu. Öğretmen de bunu çok iyi biliyordu. Utancınla birlikte kafanı daha çok eğdin. Sınıftaki herkesin sana baktığını hissedebiliyordun. Gözlerin doluyormuş gibi hissettin.  İçinden bu durumun hemen bitmesini istiyordun. Sen cevap vermeyince öğretmen konuşmaya başladı.

Minato: Dersi dinle Y/N. Boş şeylerle uğraşma.

Y/N: Peki efendim.

Sesinin titrememesi için çok direndin ama başaramadın. Hızlıca yerine oturdun ve yutkundun. Eline kalemini aldın ve öğretmeni dinlemeye çalıştın. Obito arada bir sana bakış atıyordu ama konuşmamayı tercih etti. Belli ki öğretmeniniz bugün ters günündeydi ve onu kızdırmak istemiyordu. O da tekrardan önüne döndü ve dersi dinlemeye çalıştı. Maalesef ki bunu başaramadı. Senin aklının obito'da olduğu gibi, onun aklı da Rin'deydi. İkiniz de ders boyunca sevdiğiniz kişileri düşünmüştü. Dersin sonuna kadar bu böyle sürmüştü. Nihayet okulun bitiş zili çaldığında Obito heyecanla sana döndü. Onu üzmemek için yüzüne bir gülümseme yerleştirdin ve ona karşılık verdin.

Obito: Y/N, Sonunda cevabını öğreneceğim!

Y/N: Eminim seni kaçıracak kadar aptal değildir.

Obito: Parka kadar birlikte yürüyelim mi? hem heyecanım da geçer.

Y/N: O-olur.

Çantalarınızı hazırladınız ve sırtladınız. Gözünün önüne düşen birkaç tutam saçı geriye doğru attın. Obito'yu ufak bi süzdün, onu hiç böyle heyecanlı görmemiştin. Heyecanı gözlerinden bile anlaşılıyordu. Normalde olsa onu tatlı bulup gülümserdin ama şu an Obito'nun bulunduğu ruh hali kalbini acıtıyordu. Birlikte Sınıf kapısına doğru yürüdünüz. Tam çıkacakken Öğretmenin sana seslenmişti.

Minato: Y/N sen kal, Obito sen gidebilirsin.

Obito ile bakıştınız. Açıkçası buna sevinmiştin. Obito'nun gözlerinin önünde Rin'e doğru gitmesine dayanamazdın.  Obito'ya şans diledin ve Öğretmenin yanına gittin. Obita sana ufak bir bakış atıp yoluna devam etti. İçten içe onların birlikte olmamasını diliyordun. Fakat bu senin ne işine yarayacaktı ki? Sonuçta Obito seni sadece bir "arkadaş" olarak görüyordu. Eğer birlikte olmazlarsa göreceğin tek şey yıpranmış bir Obito olacaktı. Onun kötülüğünü düşünecek kadar kötü müydün? Ya da sadece kendi çıkarlarını düşünecek kadar bencildin. Her ikisinin de cevabı sendeydi, asıl sorun sen bile bu cevapları bilmiyordun.

Minato: Otur Y/N. 

Öğretmeninin sesiyle kendine geldin. Etrafına bakınca sınıfın boşaldığını fark ettin. Derin bir nefes aldın ve öğretmen masasının karşısındaki sıraya oturdun. Dersteki utanç tekrardan gelmişti. Öğretmeninle göz teması kurmaktan çekinerek onunla konuşmaya başladın.

Y/N: Sorun nedir efendim?

Minato: Okul bitti Y/N, böyle hitap etmene gerek yok.

Y/N: Peki abi.

ANİME KARAKTERLERİ X OKUYUCUWhere stories live. Discover now