15

210 24 16
                                    

"Peki insanlara söyleyecek miyiz?"

Yeni yeni uyanan ve siyah yorganın altında oynaşan çift, iki saatten beri kalkmaya tenezzül etmemişti.
Dün gece ki yorgunluk ile banyo yapmışlar ve bornozlarını giyip direkt yatmışlardı.

İzuku, Katsuki'nin sorusunu biraz daha kendi aklında tarttı.
Sarışın ise ses seda çıkmadığın da beline sarılı olan kolu tutup, yavaşça arkasında ki bedene döndü.

"istersen söyleriz, benim açıklamakla ilgili pek bir endişem yok."

İzuku kendisine dönen bedene baktı. Kolunu sıkılaştırıp kendisine nazaran küçük bedeni kendine çekti.

"Benim de yok ama hemen olsun istemiyorum. Kendimi hazırlamam lazım, herkese karşı. Özellikle de anneme."

"Annen?"

Yeşilli olan mırıldandı. Gözlerini onunkilere sabitledi ve istemsizce korktu. Katsuki ise iç çekti. Ona bakmamak da ısrarcıydı. Annesinin eşcinsel insanlara karşı olan tutumunun farkındaydı (ne kadar tam olarak sormasada.).

"İşte. Tam homofobik değil ama, olsun da benden uzak olsun diyor."

"Ooh..."

İzuku kaşlarını kaldırdı ve dudaklarını yaladı. Kendisine tedirgin bir şekilde bakan oğlana baktı gene.

"Bence illa ki seni kabullenir yani. "

"Bilemiyorum. Hiç ama hiç emin değilim, korkuyorum işte."

Yeşilli sessiz kaldı ve, o ilk defa korktuğunu itiraf ettiği için biraz şaşırdı.

"Çünkü babam gitti. Arayıp soruyor hepimizi her zaman hatta Japonya'ya dönmüş. Annem ile arası tekrar çok iyi olabilir annem bunun için gayet mutlu. "

"Sen de bir anda bunu itiraf edip her şeyin tekrar kötüye sarmasını istemiyorsun tabi."

"Evet çünkü annem çok içer. Sabah, öğlen, akşam ve gece içer. İlk uyandığım gün daha yüzünden çıkmamış olan makyajı ile, her yerinden aldığım alkol kokusu kanıtlıyordu bunu."

"Kacchan, sorun değil."

"Sorun."

Katsuki'nin tok ve net olan sesine karşın yeşilli olan iç çekti.

"O seni yine kaybetmek istemez. İlla ki kabullenecek."

"Evet ama yine de hazır değilim anla işte."

İzuku dudaklarını yaladı ve kolları arasında ki oğlanın alnından öptü.

"Nasıl istersen."

Yeşilli yorgun sesiyle konuştu ve sarışın hızla kalkarken arkasından baktı.

"Nereye ya? "

Dün gece asla kurulanmadıkları için ıslak bedenleriyle siyah çarşaf da bırakılan izler kusursuzdu. Şimdi yanı boş olan ve huysuzlaşan adam, altına bir boxer geçirip siyah bornozun iplerini çözerek, düşmesini sağlayan adamı seyretti. Üstünde ki yorganı atarak kalkmaya çok üşeniyordu ama doğruldu.

Sarışın yürüyerek dün gece yerle buluşan, İzuku'nun beyaz ve bol (kendisine bol) olan tişörtünü eğilerek aldığında, arkasından bir ıslık sesi duydu.

Kaşlarını çattı ve tişörtü hemen giyip yerde ki bornozu elinde kendince katladı, hızla ona bakıp gülen çocuğa fırlattı. İzuku ise kıkırdayarak bornozu tuttu.

"Kacchan sadece şaka yapıyorum!"

Sarışın göz devirdi ve tişörtün göğsü bol geldiği için açılan omzunu kapatmaya çalıştı. İzuku kalkıp kendine bir boxer ve eşofman alıp hızlıca giydiği zaman dolabı açarak oyalandı, o an Katsuki hızla masada duran, içi mektuplarla dolu olan kutunun içinden en üstte ki mektubu aldı.

My Hero | 𝘿𝙀𝙆𝙐𝘽𝘼𝙆𝙐Where stories live. Discover now