24

839 102 63
                                    

Aaryan Shah - Renegade ile okuyun pls.

Oy sınırı da koydum 75i geçince yb gelicek bb.

Bay Malik'in beni nereye götürdüğünü bilmiyordum ama pubdan da çok uzaklaşmamıştık.

Beni arabaya zorla bindirdikten sonra, oradan uzaklaşana kadar açamayacağımı bildiğim halde kapıyı açmaya çalışmış ve açması için de bağırmıştım ona. Ben sinirden çıldırırken onun sakince araba kullanıyor olması, hiçbir şey söylemiyor olması beni daha da delirtiyordu.

En sonunda vazgeçmiştim kapıyı zorlamaktan ama ona olan öfkem geçmemişti. Geçmeyecekti de hemen.

"Sizin yüzünüzden abime bir şey olursa sizi hayatım boyunca affetmeyeceğim."

Arabaya bindiğimden beri ilk defa böyle sakin konuşmuştum onunla. Aslında sakin de değildim, sesim yine sertti ama bağırmıyordum.

"Betty sakin ol biraz artık." dediğinde ise az önce söndürdüğüm ateşi yine harlamıştı. Yüzümü camdan ona döndürdüğümde de "Sakin mi olayım?" diye sordum.

"Abim sizin yüzünüzden polisin elinde şu an." Onu gösterdim. "Olayı siz başlattınız, Seth'e ilk siz vurdunuz ama olan abime olacak."

Yüzünü bana döndü. "Polisler benim için gelmeyecek mi sanıyorsun Betty?" Neredeyse bağırıyordu. Önüne döndü sonra. "Yarın, belki de bu gece kapıma gelecekler."

"Madem öyle neden götürdünüz beni oradan? Ne olacaksa hepimize olsaydı."

Direksiyonu sıkıyordu. Seth'e vurduğu elinin eklemleri de kızarmıştı. Sinirle bıraktı nefesini. "Polisin dahil olduğu bir olaya karıştığın ortaya çıkarsa bursun yanar Betty. Bunu düşünmüyor musun?"

"Sikeyim bursu." diye bağırdım. Bugün ona karşı saygı çerçevesini çoktan aşmıştım zaten.

"Öğretmen olarak öğrencimi korumak zorundayım Betty. Seni oradan götürmek zorundaydım."

Yaptığı şeyle söylediği şeyin tezatlığına güldüm başımı iki yana sallarken. Güldüğümde bana bakmıştı o da.

"Okulun başka bir öğrencisini döverek mi koruyorsunuz öğrencinizi?"

Söylediğim şeye o kadar hazırlıksız yakalanmıştı ki yapacak tek bir açıklaması yoktu. Beni korumak için Seth'i dövmüştü. Neredeydi onun öğretmenlik etiği ve ahlakı?

Aniden bana dönen yüzü hala bana bakıyordu, yola bakamamıştı tekrar. Aralık duran dudaklarını kapattıktan sonra yutkundu ve dişlerini sıktı sinirle. Gördüm. Çenesi kasılmıştı.

Bu konuyla ilgili söyleyecek hiçbir şeyi, kendini savunacak hiçbir noktası olmadığı için de konuyu değiştirdi.

"Abine bir şey olmaz. Bana da bir şey olmaz. Ama bu olayda yanan sen olursun. Sok bunu kafana." dediğinde hayretle ona baktım. Hala üste çıkmaya çalışıyordu. Üstelik...nasıl abime bir şey olmayacağını söyleyebiliyordu?

"Benim abim torbacı. Siz farkında mısınız? Öz babasını bıçaklama suçundan iki yıl içeride yatmış, üstüne bir de torbacı olan birini polisler kolay kolay bırakır mı sanıyorsunuz?"

Bir elini direksiyondan çekip saçlarına daldırdığında sinirle ben önüme dönmüştüm. Birkaç saniye içinde kafamdan bir sürü düşünce geçti. Yola bakarken düşündüm. Bu adam hayatımın her anında nasıl bir şekilde bir şeylere dahil olabilirdi ki? Sadece öğretmenimdi. Ancak aramızdaki ilişki öğretmen-öğrenci ilişkisi olmaktan çoktan çıkmıştı.

Düşündüğüm bu şeylerden o habersizdi. Bu yüzden ona "Kafanızdan geçenleri keşke bilsem." dediğimde aslında neyden bahsettiğimi anlamamış ve "Kafamdan geçenleri sana söylüyorum ya işte Betty." demişti. Hala olayla ilgili konuştuğumu sanıyordu. Oysaki ben kafasında benimle ilgili neler geçtiğini merak ediyordum.

Betty Where stories live. Discover now