Gözler Asla Yalan Söylemez

144 16 0
                                    

Stephen yani Dr. Strange gittiğinden beri kendimi toparlayamamıştım. Sirius da benim kadar olacaklardan hoşnut gözükmüyordu.

Geri dönerse öleceği için mi üzgündü yoksa burayı bırakmak istemediği için mi üzgündü bilmiyordum.

Aklıma bir fikir gelmişti. Bunu Sirius'a nasıl söyleyeceğimi bilemesem de içimden geliyordu. Tam ağzımı açacaktım ki benden önce davrandı ve yorganlarını sermeye başladı.

Kendisine çekingen bir tavırla

" Istersen bu gece beraber uyuyabiliriz. Yani demek istediğim koltuk o kadar rahat olmayabilir ayrıca bu gece kabus görürsen eğer daha çabuk fark edebilirim . " dedim yerimde kıvranırcasına.

Sirius kahkaha patlatmıştı. Utangaç ve çekingen halim komiğine gitmişti sanırım.

" Biraz ciddi olamaz misin sen ? " dedim kendisinin koluna vurarak.

" Bu bana söylüyor olman son derece tuhaf değil mi Estella? " dedi bir yandan da gülmeye devam ediyordu.

Yanına yaklaşıp saçlarını karıştırdım.

Bu sefer gülümsemesi durmuştu. Sanırım kaçacak delik bulmam gerekiyordu.

" Mükemmel ötesi saçlarımı bozmak ha? İşte bunu yapmamalıydın. " dedi bana doğru yaklaşarak.

Bende geri geri gidiyordum. Sırtım kapalı olan kapıyla çarpıştığında kaçacak yerimin olmadığını anladım.

" Bunun için beni cezalandırmazsın diye umuyorum Sirius." Dedim flörtoz bir tavırla.

" Kulağa hoş geliyor aslında. " dedi bana daha çok yaklaşarak.

Ellerimi teslim olurcasına kaldırmıştım.

Bana daha çok yaklaşıp ellerimi duvara sabitlemesi ile içimde yükselen bir sıcaklık hissetmiştim. Gözlerindeki siyah irisler haddinden fazla büyümüştü. İşleri kızıştırmak istediği belliydi.

Tüm utangaçlığımı bir kenara bırakarak onun istediği şekilde oynayacaktım.

Gözlerinin içine olabildiğince derinden bakmaya başladım ve kafamı kendisine daha çok yaklaştırdım. Tam onu öpmek üzereyken birden kendisini geriye çekmiş ve ellerimi serbest bırakmıştı.

" Bence odana gidip rahat yatağında uyumalıyız. Benim uykum geldi. " deyip kapıyı açıp odama doğru ilerledi.

Neden böyle yaptığını anlayamamıştım.
Bende onun peşinden odama doğru gitmeye başladım.

" Beni öpmek istemediğini söyleyebilirsin. Sorun değil. " dedim biraz kırgın bir tavırla.

" Mesele seni öpmek isteyip istememem değil Estella. Mesele senin neler hissettiğin. Bu olaylar çözüldüğünde gideceğimi ve bir daha dönüşümün olmayacağını biliyorsun. Bir kitap karakterine anlam yüklemek yerine seni gerçekten mutlu edebilecek birilerini bulabilirsin. " demişti.

Böyle bir şey beklemediğim kesindi. Bunları kendisinden duymak beni ağır yaralamıştı.

" Ben sadece sana karşılık vermek istemiştim. Sana anlam yüklediğimi de nerden çıkardın? " dedim bozuntuya vermeden.

" Gözler Estella. Gözler asla yalan söylemez. Dil susmak istedigi zaman gözler konuşur. " dedi.

Pekala içimdekileri söyleyecektim.

" Bu zamana kadar hayatıma ciddi anlamda kimseyi almamıştım. Sen geldiğinden beri de tuhaf hissediyorum. Gideceğini bilmek beni ne kadar üzüyor farkında değil misin? " dedim.

" Ben çok mu farksızım sanıyorsun. Bana ne kadar iyi geldiğinden haberin bile yok. Yıllar sonra ilk defa bu kadar toparlanmış hissediyorum. Ama bana bağlanıp üzülmeni istemiyorum. Bir çok kişinin hayatının mahvolmasına sebep olmuşken sana bunu yapamam. " dedi.

Gözlerinde derin bir hüzün vardı.
Hadi ama .

" Kendini suçlamaktan ne zaman vazgeçeceksin? Beni bile isteye üzmeyeceğini biliyorum. Tamam sana almıştım bunu kabul ediyorum ama söz konusu evrenlerin karışmış olmasıysa ve senin gitmen gerekiyorsa buna karşı çıkacak değilim. " dedim.

Daha fazla uzatmak istemiyordum. Yatağın üstünde duran pijamalarımı alıp odadan çıktım.

Lavaboda üzerimi değiştirdikten sonra telefonumu komodinin üzerine bırakıp yatak örtüsünü kaldırdım ve Sirius'a sırtım dönük şekilde uzandım. Sirius'un odadan çıktığını anlamıştım.

Gözlerimi kapatıp uyumaya çalışıyordum. Belime sarılan elle irkildim. Yüzümü yana doğru çevirdiğimde Sirius'un yanıma uzandığını gördüm .

" Kabus görme ihtimaline karşı burada yatmaya karar verdim. " dedi bana çapkınca sırıtarak .

Ona karşı trip atmak içimden gelse de umursamadım ve sırtımı ona döndüm. İnatla ellerini belime bastırıyordu.

" Ellerini üzerimden çekersen sevinirim. Uyumaya çalışıyorum burada. " diye kendisine uyarıcı bir tonla söyledim.

" Hadi bana şarkı söyle. "

𝐇𝐢𝐫𝐚𝐞𝐭𝐡 | 𝐒𝐢𝐫𝐢𝐮𝐬 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤Место, где живут истории. Откройте их для себя