5 | popüler kafe

En başından başla
                                    

"Sesi duymuyor musun? Cüzdanım ben boşum diye bağırıyor."

Diye fısıldadı Hanee, Sunghoon'un gülmesini sağlayarak.

"Origami, bu benim problemim değil. Başına dert açan sensin."

Hanee ofladı, Sunghoon'un inatçı olduğunu biliyordu.

"Peki, ama çok pahalı şeyler seçme."

Sunghoon güldü ve tamam anlamında başını salladı. İkisi de kafeye girdiler.

Hanee etrafa bakındı, kafenin dekorasyonu şık ve zarifti.

Burada takılan insanlar Hanee'nin telefonda gördüğü popüler insanlardı.

Baristalarına, ünlülerine ve dekorasyonlarına bakınca zaten yemek fiyatlarının çok pahalı olduğu görülüyordu.

Hanee gergin bir şekilde yutkundu. Bu kafeye adımını atmayı bile hak etmediğini düşündü.

Hanee gerginlikten Sunghoon'un kolunu tuttu. İkisi birlikte boş bir koltuğa yürüdüler ve oturdular.

"Buzlu ananaslı matcha ve jambon beurre* istiyorum."

*sandviç tarzı bir yiyecek.

Sunghoon Hanee'ye sırıtarak söyledi.

İçeceğin adını duyunca Hanee'nin kaşları çatıldı.

"Ananaslı matcha mı? Delirdin mi sen?"

Hanee ananas ve matchanın tadını birlikte düşünemiyordu. Tarifin ismi bile midesini bulandırmıştı.

"Bu NCT'den Doyoung'un en sevdiği içecek canım." 

Dedi Sunghoon sırıtmaya devam ederek.

Hanee gözlerini devirdi.

"Tabi, buzlu ananaslı matcha ve neydi?"

"Jambon Beurre."

Sunghoon, bu tuhaf ismi duyduğunda Hanee'nin kaşlarını çatmasına neden olarak tekrarladı.

"Jambon ne?"

"Jambon Beurre."

"Jamban Berries?*"

*berry ingilizcede dut anlamına gelir. 

Sunghoon'un sabrını zorlamaya başlamıştı Hanee.

"İsmi Jambon Beurre Hanee."

Sinirli bir tonda söyleyip Hanee'yi korkutmuştu.

Hanee parmaklarıyla oynadı ve üzgünce dudaklarını büzdü.

"Tamam."

Kız yürüyüşünü sipariş bölümüne ayarladı. Sipariş tezgahında görevli barista, Hanee'yi büyüleyici bir gülümsemeyle karşıladı.

"Siparişiniz nedir efendim?"

Hanee alt dudağını ısırdı.

"Bir buzlu ananaslı matcha ve... Ve jamban berries-"

Barista Hanee'nin dediklerini anlamaya çalışarak kaşlarını çattı.

"Özür dilerim, tekrarlayabilir misin?"

Hanee derin bir nefes aldı.

"Bir jambon berry."

Barista hiç duymadığı bir şeyi duyunca şaşırmıştı. Sonra, kafelerindeki meşhur sandviçi hatırladı.

"Yani jambon beurre mi demek istiyorsunuz?"

Hanee hemen başını evet anlamında salladı.

"Evet! O jambon hangi berry ise!"

Barista, Hanee'nin komik tepkisini görünce kıkırdadı, siparişi hemen sisteme kaydetti.

"Hepsi bu mu?"

Hanee baristaya yaklaşmadan sağına ve soluna bakındı.

"Kafenizdeki en ucuz kahveden bir tane alabilir miyim lütfen?"

Barita güldü ve başını salladı.

"Tabi, birkaç dakika içinde siparişiniz hazır olur."

Hanee genişçe gülümsedi ve baristaya teşekkür etti. Adımlarını telefonuyla vaktini geçiren Sunghoon'a yöneltti.

"İçeceğim nerede?"

Hanee oğlana baktı.

"Birazdan getirirlermiş."

Birkaç dakika sonra, barista geldi ve siparişlerini masaya bıraktı.

Sunghoon hemen içeceğini aldı ve yudumlamaya başladı.

Garip karışım boğazından geçince Sunghoon'un yüzü ekşidi.

"Tadi kanalizasyon suyu gibi."

"Demiştim."

Dedi Hanee buzlu americanosunu yudumlarken.

Barista hesap fişini masaya bıraktı.

"Bu hesap fişiniz, lütfen çıkmadan önce ödemenizi yapınız."

Hanee fişi aldı ve fiyata baktı. Bir parça sandviç ve iki içecek için ödemesi gereken bedeli görünce gözleri fal taşı gibi açıldı.

"Bu ne böyle! Senin buzlu ananaslı matchan benim böbreğimden daha pahalı!"

Hanee bağırdı.

"Benimle dalga mı geçiyorsun? Bir buzlu americano bu kadar mı ediyor? Oğlum, bu fiyata marketteki tüm ramenleri toptan satabilirim!"

Hanee öfkeyle patladı.

Kahve fiyatı karşısında şoke olan Hanee'yi görünce çevredekiler kahkaha attı. Sessizce telefonu çıkardılar ve Hanee'yi kaydettiler.

"Fiyatlarımız standarttır efendim."

Dedi Barista.

"Şimdi ödemek ister misiniz?"

Diye ekledi.

Hanee ofladı, cüzdanını çıkardı ve içini kontrol etti. Yeterli parası olmadığını anladığında alt dudağını ısırdı.

"Sunghoon, hesabı paylaşsak olur mu?"

Sunghoon'a yaklaştı ve dudaklarını oynattı.

"Yeterli param yok!"

Sunghoon içini çekti, cüzdanını aldı ve Hanee'den faturayı kaptı. Kan donduran fiyatı görünce gözleri neredeyse fışkırdı.

Cüzdanını göstererek Hanee'ye endişeli bir şekilde baktı.

"Bende de yeterli para yok. Paralarımızı birleştirsek bile yetmiyor."

Barista iç çekti.

"Yani ikiniz de ödeyemiyor musunuz?"

Sunghoon iç çekti, Hanee'nin yanına geldi ve uzun kollarını Hanee'nin omuzlarına doladı.

Hanee'nin vücudunu biraz itti, böylece ikisi birlikte eğildiler.

"Biz özür dileriz."

Barista aynı zamanda da kafenin müdürüydü, sesli bir şekilde nefes verdi.

"Başka seçeneğim kalmadı. Borcunuzu silmek için kafemde iki gün çalışın."

Dedi, kendi vücuduna sarılarak.

Hanee bunu duyduğunda rahatlamıştı.

"Teşekkürler efendim! İçecekleri servis etmek o kadar zor olmamalı."

Müdür Hanee'nin dediklerine güldü.

"İçecek servis edeceğinizi kim söyledi?"

Sunghoon ve Hanee endişe içinde birbirlerine baktılar.

"Beni takip edin."








ONE WISH - [성훈]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin