BÖLÜM 24: KISKANÇ BEYLER

14K 643 115
                                    

Mekândaki gürültü başımı zonklatırken masaya gelen içkiyi bardağa doldurup tek dikişte bitirdim ve yenisini doldurdum. Ama daha dudaklarıma değdiremeden elimden alındığında ters ters Ekine baktım. Beni umursamadan bardağımı bitirip masaya çarptı ve elimdeki şişeyi aldı. Bardağı dolduracağını sandım ama gidip yanındaki çocuklara uzatınca kaşlarım çatılmıştı.

"Gerizekalı madem yanındakine verecektin niye elimden alıyorsun?" Gözlerini devirdi.

"Gelir gelmez sarhoş olup herkesin anasından emdiği sütü burnundan getirmeme izin vermeyeceğim Oğuz. Adam gibi otur tamam?" Omuzlarım düşerken bakışlarımı kaçırdım.

"Eskisi kadar çabuk sarhoş olmuyorum artık."

"Aynen kardeşim. Kesin öyledir." Onun alay dolu tavrına göz devirip bizimkilere döndüm. Kızlarda garip bir heyecan vardı.

"Hayırdır kızlar ne bu heyecan?" Burcu bana dönüp tam ağzını aralamıştı ki bakışları sağımıza döndü. Aynı anda Elifin sesli iç çekisiyle yanındakileri dürtüp "geldi." Dediğini duydum. Onların bu hayran halleriyle kaşlarım çatılırken dönüp ağızlarının sularını akıttıkları yere baktım.

Arslan...

Sesli bir iç çekişle önüme döndüm. Yani sırf eve gelmedim diye buraya kadar peşimden gelmesi de..

"Sonunda geldi ya."

"Fotoğraftakilerden daha yakışıklı yalnız."

"Sadece yakışıklı olsa keşke. Adamın parçalarından karizma akıyor kızım. Bak bak! Gördün mü şu hareketi. Of çok seksi ya."

"Bir an gelmeyecek diye ödüm koptu yalnız. Boşuna o kadar hazırlık yapmış olacaktım."

"Kimden bahsediyorsunuz?" Diye araya girdim.

"Bana sakın bu barın Arslan'ın olduğunu bilmediğini söyleme Oğuz." Can'ın söylediği şeyle zorlukla yutkunurken Arslan'a kaçamak bir bakış attım. Daha beni farketmemişti. Birileriyle selamlaşmakla meşguldü.

"Biliyorum tabi lan, bilmez miyim. Gelmedim ama daha önce." Sonra aklıma gelen şeyle "asıl sen nereden biliyorsun bunu?" Diye sordum kuşkuyla.

"Birileri sabahtan beri kafamı ütülüyor da." Onun kızlara bakıp imayla konuşması yüzünden kızlar kıkırdarken Elif elini kaldırıp herkesi susturdu.

"Bir Arslan Velioğlu fanı olarak seni bilgilendirmezsem ölürüm." Ben ona hayretle bakarken yanımda oturan Burcuyu kovup kendisi yerleşti. Baya hevesliydi. Gözleri parlıyordu lan kızın.

"Bak şimdi, üstün stalk yeteneklerime göre Arslan iki haftada bir her perşembe dokuzda buraya gelip önce müdürle sonra çalışanlarla konuşur, biraz bir şeyler içer ve saat on'u bir dakika bile geçmeden gider. Bu asla ama asla şaşmaz."

"Sen nereden Arslan'ın fanı oldun ya. Hangi ara gördün de fan oldun kızım?"

"Sana ne oluyor be, ne kızıyorsun. Ekonomi dergisinde gördüm beğendim. Hem... canım arkadaşımın onunla hukuku olduğunu da öğrenince biraz Sherlockçuluk yapmış olabilirim."

"Yani o adamla yakın olman hepimizi biraz heyecanlandırmış olabilir." Şimdi hepsi bana dönmüştü. Gülümsüyorlardı ama bir garipti.

"Ekin." Dedim biraz Ekine sokulup kulağına doğru.

"Bunlar niye böyle bir tuhaf bakıyor lan?"

"Kanka sanırım bir şey isteyecekler. Merve'den biliyorum."

"Oğlum bunların sevimli olması gerekmiyor mu? Korktum lan ben bunlardan." Ekin bir kahkaha patlatırken yanımda oturan Burcu "Oğuz." Dedi yalvaran bir tonda kısık tuttuğu sesiyle.

Geceye Karışan Günahlar (GAY)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum