5

800 76 27
                                    

Theo'yla konuşmasında beklediğini alamamıştı hiçbiri. Babasına ne olduğunu bilmediğini söylüyordu ve Stiles onun yalan söylüyor olmasını ilk defa bu kadar çok istiyor olabilirdi. Oturduğu yerden kalkıp, Theo'yu yumruklamasını engelleyen tek şey bilme ihtimaliydi. Hemen merdivenin yukarısındaki koridorda onları dinleyen Derek ve Scott'ın işe dahil olacağını, Theo'nun da söyleyeceği bir şey varsa bile söylemeyeceğinden korkuyordu. "Ona ne olduğunu söyle!" diye ısrar etti.

Sorusuna cevap vermeyip; "Neden Derek?" diyerek başka bir soru sordu Theo. Stiles anlamayıp, kaşlarını çattı. "Neden Scott'a, babana ya da diğerlerine değil de Derek'e anlattın? Neden onu çağırdın?" Cevabı beklerken, Stiles'ın oturduğu basamağa yaklaştı. "Onu çağırmana gerek var mıydı?"

Stiles dibine kadar giren Theo'ya vurmamak için kendini zor tutuyordu. Omuzlarından itip, ayağa kalkarken sorusuna cevap vermeyi düşünmüyordu ama yüzündeki aptal sırıtışı görünce kararını değiştirdi. Kendine soruyu sordu ve ağzından; "Çünkü Derek bu dünyada en güvendiğim kişi." cümlesi çıktı. Öyle mi diye sordu kendine şaşkınlıkla, evet öyleydi.

Theo'nun üzerine doğru yürürken; "Bu sadece benim için mi böyle sanıyorsun? Sadece ben mi ona koşulsuz güveniyorum." diye devam etti. "Ya da sürünün sadece dün gece saydıklarından ibaret olduğunu mu düşünüyorsun? Eğer öyleyse yanılmışım, göründüğünden daha aptalmışsın." Theo'nun sinirle kasıldığını fark etti. Ama üzerine gitmeye devam etti. "Isaac, Jackson, Ethan ve çağırdığımızda yardıma gelecek diğerleri; onların karşısında sen bir hiçsin." Cümlesinin bitmesiyle Theo onu omuzlarından itmiş ve merdivenlere savurmuştu. Derek ve Scott aşağı inerken, Theo çoktan kaçmıştı bile.

Babasını yaralayan Kimera'yı bulmak için Malia'da onlara katılmıştı. Onun da yardımıyla geç olmadan yakalamışlar ve babasının ameliyat olmasıyla tehlike geçmişti. Sonraki birkaç gün çok hızlı ilerlemişti. Beast'in yeraltında gezdiğini fark etmesiyle hem Derek hem de Scott'la tünellerde gezmişlerdi. Theo'ya karşılaşmaları, küçük bir kavga çıkmasına sebep olmuştu. Bu kavgada Scott ve Derek dövüşürken, Stiles eskiden çok tatlı bir kız olan ama şimdi kuyruğunda felç eden zehir barındıran kanima Tracy yüzünden felç olmuştu. Onu taşımak Derek'e kalmıştı.

Sürüyü yeniden toplamaya karar verdiklerinde, ilk önce Kira'yı getirmeye karar verdiler. Yola çıkmak için Jeep'i hazırladıkları sırada Derek; "Benim arabamla gitme konusunda ısrarcıyım." diye söyleniyordu. Kafasını kaputtan çıkaran Stiles, ağzındaki feneri alıp; "Jeep'i asla ve asla geride bırakmıyoruz." diyerek kafasını salladı. Derek bu abartı cevabına karşılık, gözlerini devirdi. Koputun içine doğru eğilip, Stiles'ın yüzünü görmeye çalıştı; "Onun sadece bir araba olduğunun farkındasın değil mi Stiles?" diye sordu. Kafasını kaputtan iterken; "O sadece bir araba değil." dedi Stiles.

Atışmalarını evden çıkan Scott böldü; "Çalışıyor mu?" diye sorduğunda Derek; "Hayır." Stiles; "Evet." diye cevap vermişti. İkisi de birbirine döndüğünde Stiles sinirle soluyor, Derek ise eğlenir gözüküyordu. Stiles, Derek'i göstererek; "Beni sinirlendirmekten zevk aldığının farkında mısın?" diye sordu Scott'a. Derek gülerek Scott'a döndü. İki yakın arkadaşı arasında kalan Scott ellerini kaldırdı; "Sen de onu sinir etmekten zevk alıyorsun. Belki de başka bir şeyden zevk almayı denemelisiniz." dediğinde, rahatsız bir sessizlik oldu. Derek'in gülüşü daha da büyüdü ve Stiles'a dönüp, tek kaşını kaldırdı sorarcasına.

"Tanrım! İkinizden de nefret ediyorum!" diye söylenerek kaputu kapadı Stiles. Tam o sırada evden çıkan Liam görünmüştü. "Hey!" Stiles Liam'a gülümsedi. Bu yavru köpek suratlı çocuğu severdi. "Bizimle gelecek misin?" diye sordu. Liam cevap vermeden, Scott araya girdi; "Hayır. Hadi yola çıkalım." diyerek arabaya atladı. Kütüphanede öldürmek için saldırışını hala unutmuş değildi. Liam'ın üzgün suratını gördüğünde, Stiles destek verircesine göz kırptı. Sonunda affedilecekti zaten.

My Desperate Choice | SterekWhere stories live. Discover now