12/V.O/2

189 17 19
                                    

MERHABA HERKESEEEEE

Uzun zamandır olmadığımı biliyorum bu yüzden özür dilerim ama tekrar geldim,kitabın ilk serisini şuan düzenliyorum ara ara bu seride de bölüm yazmaya devam edeceğim...

Bu bölüm aşırı kısa hiç bir şey yok biliyorum ama unutmamanız için ve hala devam ettiğinin göstergesi olsun istiyorum... Daha sonra bu bölüme de eklemelerle düzenleyip yeni yb atacağım..

Teşekkürler hala burda olduğunuz için..

Yol boyunca Dolu'nun herkes tarafından duyulan fısıltılarıyla uğraşmıştım. Pamir Akay ve Aşkın en ön koltukta sessizce oturmuştu bu sırada Pamir Akay da yaptığı planın detaylarını anlatmış düzenleme yapmıştık. Araç ormanın alt tarafında durduğunda hemen inmiş patikaya doğru koşmaya başlamıştk.

''Kızlar hızımız yüzünden kimse bizi göremez olabildiğince durmamaya çalışın,sesinizi çıkarmayın sadece arkamızdan kalan yelimizi hissedebilirler,Aşkın sürekli yer değiştirerek fotoğraf çek,Dolu ikizini fark etmeye kalkarlarsa dikkatlerini dağıt''

Hepimiz güçlerimizi kullanarak koşmaya başladık,ormanının içine daldık ve cesedin çürümeye yüz tutmuş donmuş kan kokusuyla kolaylıkla onları bulduk. Açık bir alandalardı,polis arabaları arka arkaya dizilmiş bir kaç polis sarı bir şeridin ardında duruyorlardı. Hepimiz doğaçlama yaparak cesedin etrafını sardık,Pamir Akay kolumdan tutup araçlara doğru koştuğunda peşinden ilerleyip kendimizi arabanın içine attık. Polislerin hepsi cesetler ile ilgileniyordu.

''Bakmıyorlar merak etme,çabuk bul şu dosyayı'' dedim Akay'a,öne doğru uzanıp torpido gözünden iki mavi dosya içindeki evrağı alıp yerine getirdiğimiz kağıtları koydu o sırada polislerden birinin başını şuan olduğumuz araca doğru çevirdiğini görünce adeta Pamir Akay'ın üzerine yattım. Gözlerini kapatıp kafasını rahatça geriye koyduğunda eli belime çıktı,Pamir Akay'ın bu yaptığına öfkelenirken omzuna sertçe vurdum bu uyarı ellerini çekmesini sağlamıştı. Koltukta üst üste kaldığımızda şaşkınlıkla açılan gözlerini gördüm kendimi ifade etme isteği ile dolup taştım.

''Polis buraya bakıyordu''

Kısa bir an durduktan sonra arabanın öteki tarafından kapıyı açıp dışarı çıktık. Dolu'nun bizi çağırdığını duyduğumuz da ormanın öteki tarafına koştuk. Nefes nefese kaldığımız da Dolu ve Aşkın ağaca yaslanmış,Dolu kan içindeki elini tutuyordu. Pamir Akay aniden Dolu'nun önünde bitti endişeyle bakan gözleriyle kız kardeşinin kanlı elini kavradı.

''Güzelim ne oldu ? İyi misin?''

''Hesaba katmadığımız bir şey oldu. Köpek vardı,varlığımızı fark edince havlamak için harekete geçince ağzını tuttum''

Köpekte ısırmıştı. Dolunun yarası yarım saate kalmaz geçerdi ama bizim o fotoğraflara ihtiyacımız vardı,ben bir tilkiydim ve kurtlara nazaran köpeklerle anlaşabilirdim bu işi halledecek biri varsa o da bendim ayrıca pençelerim onların aksine daha kıvrımlı ve inceydi yani istediğim zaman onları kedi tırnağı yapabilirdim de bu yüzden o köpekle ben ilgilenmeliydim.

''Pamir köpeği ben halledebilirim,Aşkın da fotoğraf çeker'' dedim ama Pamir Akayın üzerinde okunan hoşnutsuzluk metreler ötesinden bile görülebilirdi,ihtiyacımız olmasa boş yere kendimizi ortaya atmazdık niye durduk yere yakalanma riskiyle uğraşalım ki? Aşkın çoktan harekete geçmek için hazır olda duruyordu ama bizi durduran yine Pamirdi.

''İkiniz olmaz s-''

''Abi keser misin sesini sadece fotoğraf çekeceğiz!''

Aşkın öfkeyle tıslamıştı gözleri kapkaraydı. Pençeleri hafifçe çıkıyor yoğun kurt kokusu da etrafı sarıyordu. Onu ilk defa bu kadar sinirli görüyordum o an kim çıksa karşısına ezip geçecek gibiydi bu hali Pamir Akayın bile sesini kesmesine sebep oldu Aşkının kafa hareketiyle ikimiz son hız az önceki alana geldik önce yerden aldığım taşı polis arabalarından birisinin kapısına atıp ses çıkmasını sağladım herkesin dikkati dağıldığında ağacın dibindeki bağlı köpeğin yanına gittim.

''Merhaba...adın Albert öyle mi? Merhaba canım ben tilki,sessiz ol tamam mı sana ve sahiplerine zarar vermeyeceğiz''

Köpeklerle aramızda faklı bir bağ vardı elimle tüylerini okşadığımda aramızda geçen elektrik onun beni anladığını söylüyordu. Polisler köpeğin hoşnutla çıkardığı hırıltıya bakmak  için döndüklerinde pençelerimi tırnağa çevirip ağaca tırmandım. Yaprakların arasına gövdemi iyice sakladığım da Aşkın arabaların oraya gitmişti. ''Çektin mi?'' diye fısıldadım beni duyardı biliyorum nitekim duymuştu da ''Evet güzelim,dikkat dağıtacağım in ordan'' daha bana güzelim demesini hazmedememişken uluyarak kurt hızında koşması bir olmuştu. Dikkatler dağıldığında ağaçtan inmiş Aşkının yanına gidip onunla Doluların oraya koşmuştuk. Koşmaya devam edip sonunda diğerlerinin yanına geldik ve fotoğrafları Pamir Akayın eline verdik.

Bölüm sonuuuuu...

////////////////////////////////////////////////

İLERİ Kİ BÖLÜMDEN KESİT

Hayaller ve hayatlar size sunulan seçimler,şimdi bir yol var önünde,iki sapak var onun sonunda seç birini Layla,seç birini ve kendi kaderini yaşamaya bak yoksa birileri senin yerine yazacak o kadari,birileri senin gücünü alacak içinden ve derinlerinde koca bir boşlukla kalacaksın ortada....

Aniden ortaya çıkan küçük bedenle irkilerek geri kaçmıştım ama onun masum ve tatlı haline baktığımda içimde ki korku kendiliğinden yok oldu.

Ona ''Merhaba'' derken onun boyuna yetişmek için yere diz çöktüm, tamamen olmasa da boy farkımız biraz azalmıştı,o kadar küçük ve narindi ki dokunmaya kıyamazdınız,üfleseniz uçacak gibiydi, minik kanatlarını açıp kapatırken yüzünde ki ifade değişti.

''Size de merhaba,benim adım Halu'' dedi. Sessi çok güzeldi,görünüşü kadar büyüleyici bir ilahi gibiydi.

''Ben de Layla,buraya neden geldin''

''Beni efendimiz gönderdi sana bu kozmik zamanda yardım edeceğim,sizin hizmetkarınızım'' dedi küçük peri adam. Boyu kolumun yarısı kadar yoktu bile kocaman gözleri,kalın dudakları ile çok yakışıklıydı,eşsiz bir parça bulmuşum gibi hissettirdi. Onu izlerken bir anda kanatlarını çırparak havaya uçtu,ellerinde ki tozları üzerime serptiğinde elektrik çarpmış gibi bir akımla titredim,gözlerim kapandığında perinin yanıma geldiğini gördüm yarım bir gözle sonrası yok.

Vampir okulum 2Where stories live. Discover now