14

164 10 18
                                    

Yoongi

*Flashback*

Sabahın köründe bin defa çalan telefonum yüzünden kalktım. Ekranda yazanda isimle duraksadım

"Birşey mi oldu güzelim? Kim arıyor?"

"Şey, iyiyim Jungkook. Kimse aramıyor. Reklam için"

Aramayı red ettim. Jungkook belimden çekip sarıldı. Dönüp sıkıca sarıldım.

Telefon yine çalmaya başladı. Oflayıp telefona baktım.

"Kim arıyor yine?"

"Aynı numara, ben reklam için sandım. Gidip bir konuşayım"

"Nereye?"

"Su içicem. ister misin?"

"Olur"

Jungkook'u yanağından öpüp mutfağa gittim ve aramayı açtım

"Alo?"

"Ne var? Ne istiyorsun sabahın köründe? Sana beni birdaha arama demedim mi sehun?"

"Yoongi, yarın x kafesinde buluşalım"

"Hayır"

"Lütfen yoongi"

"Siktir git, seninle konuşçak hiçbir şeyim yok"

"Eğer gelmezsen başta kız kardeşin olmak üzere ailene dokunurum"

"Pisliksin!"

Telefonu yüzüne kapattım. Ardından mesaj attı

_________________________________

Sehun
*Konum*

Sabah saat 13:30'da
Bekliyorum😉😉

_________________________________

Telefonu kapattım. Sehun kız kardeşimin sevgilisiydi. Ve o tam bir pislikti. Eğer kardeşime dokunursa onu öldürürdüm. Son 2 yıldır durmdan bana yazıyordu. Ayrıca sırf bana ulaşabilmek için kız kardelimi kullandı.

Bardakları çıkarıp su doldurmaya başladım.

Bardakları alıp yavaşça odaya dönerken aklıma sehun'un bana dokunmaya çalıştığı zaman geldi. Eğer kardeşime de bunu yaparsa asla acımayacağım.

Bardaklar aniden elimden kayıp düştü. Jungkook panikle yanıma geldi

"İyi misin?"

"İyiyim ama bardaklar kırıldı"

Jungkook derin iç çekti ve bana sarıldı

"Sen iyisin gerisi önemli değil"

Bende karşılık verdim. Odaya çıkıp yattık

Sabah hazırlandım. Çıkmadan önce (herkes geç kalktığı için kahvaltı geç yapılıyor) ağzıma iki lokma atıp çıktım.

Kafeye geldim. Masada sehun oturuyordu. Beni görünce ayağa kalkıp elini salladı

Oraya ilerledim ve oturdum

"Kısa kes"

"Ne bu gerginlik bebeğim?"

"Ne söylicek söyle ve kardeşime dokunma, diğerleri sikimde değil"

"Ahh, neden bu kadar sinirlisin anlamıyorum"

"Söyle artık orospu çocuğu"

"Çok ayıp bebeğim. Hiç o kelimeler kullanılır mı?"

"Ne söyleyeceksin söyle işim var"

"Ah, peki. Bir anlaşma yapalım. Eğer kardeşine birşey olmasını istemiyorsan şu parayı vermeni istiyorum"

"Zengin olduğumu unutuyorsun sanırım?"

Sehun sırıttı
"Hayır, unutmadım"

Bana bir kağıt uzattı. O kağıda baktım. Para miktarını görünce gözlerim büyüdü

"Sehun ben bu parayı nasıl ödeyim? Ciddi misin? Milyoner değilim. Saçmala ödemem ben bu parayı"

"Ama kardeşini unutuyorsun yoongi'cim"

Yumruğumu sıktım ve derin nefes aldım.

"Bana biraz zaman ver. Bu parayı ödeyeceğim. Ama kardeşime sakın dokunma! Canını yaktığını görürsem öldürürüm seni!"

"Sakin ol bebeğim. Sana uzun süre vericem. Ama eğer parayı getirmezsen unutma ki kardeşini"

"Kes sesini, duymak dahi istemiyorum"

ayaklanıp kafeden çıktım. İlerlerken kolumdan sertçe tuttu

"Bırak yoksa o kolunu kırarım"

Sehun ileriye baktı ve sırıttı. Tam bakcaktım ki beni kendine çekip dudaklarıma yapıştı.

Anında geri çekilip tokat attım.

"Senin derdin ne!? Uzak dur benden"

Sonrada yüzüne bir yumruk geçirdim.
Acıyla elini yanağına koydu. Ama sırıtmsya devam ediyordu. Arkama
Döndüğümde giden bedeni gördüm.

Kalbim hızla atmaya başlarken koşarak o bedenin yanına gittim

"Jungkook!"

Jungkook durmayınca kolundan tuttum. Arkasına dönmedi.

"Bak gerçekten gördüğün gibi değil"

"Siktir git yoongi"

"Ne? Jungkook dinle beni bir"

"Neyini dinleyeyim senin yalanlarınımı? Keşke başta inansaydım o kıza"

"Ne kızı?"

Jungkook sinirle yürümeye devam etti.

Elini tuttum ve kendime çektim. Sıkıca sarıldım.

"Yemin ederim ben on-"

Omuzlarından sertçe ittirdi ve bana vurmamak için kendini zor tuttu.

"Yoongi, sana zarar vermeden siktir git! Birdahada yanıma yaklaşma"

Göz yaşlarını tutamadı. Yavaş yavaş yanaklarından akmaya başladı.

"Ağlama lütfen dayanamam"

Sertçe elini çekti elimden. Yüzüme nefretle baktı o an. İlk kez.

"Siktir git yoongi. Daha fazla yüzüme bakıp yalan söylemeye izin vermeyeceğim"

Arkasına dönüp geriye hiç bakmadan hızlıca ortadan kayboldu. Orda yıkılmış bir şekilde ağlamaya başladım. Adım atmaya çalıştım. Atamadım. Yere yığıldım. Acıdan inlerken içimde olan acıyla gözlerim karardı.

"Senden nefret ediyorum"

*Flashback end*





the Angel ||yoonkook|||Kde žijí příběhy. Začni objevovat