II. KIRMIZI KARANFİL

40 4 23
                                    


"Herhangi bir biçimde, herhangi bir yerde bizim de haklı olduğumuz duygusu uyanmadıkça başkaldırma olmaz."

🎼
Iris, The Goo Goo Dolls
Somewhere Only We Know, Keane

YAZARDAN, GEÇMİŞ

Yurt hocası Dr. Jay hep "En doğru neden, büyük sonuçlar yaratandır" derdi, belki de doğruydu. Ama olmadığını biliyordu. Bu başka bir şeydi. Nedenler büyük sonuçlar getirmezdi, ona getirmiyordu. Büyük sonuçlar neden vermezdi.

Öte yandan olaylar garip gelişiyordu: Hikayenin bir kısmında yurtta kalmaya başlamıştı. Kendi hakkında ki fısıltılar her zaman kulağına doluyordu.. Belki de en tuhafı bilinmeden söylenen yargılardı.

"Ailesi yokmuş sanırım" dediğini duydu birisinin, acıma taşımayan tamamen normal bir şeyden bahseder gibi gelen bir sesle. Burada bu normalmiş gibi hissetti.

Ama o gece yabancı yatağında konuşan kişinin seçtiği cümleler aklına takıldı: "Ailesi gitmiş" değil "Ailesi yokmuş" demişti. Küçük bir çoçuğun aklına takılacak şekilden bir kelime seçimiydi.

Gözlerini usulca kapattığında çöken karanlıkla tanışmaya çalıştı. Odaya doğru gelen adım sesleri beyninin içinde yankılanır gibi olduğunda kapı yavaşça açıldı.

"Bu yeni çoçuk mu?"

"Evet. Travmaları olduğu düşünülüyor fakat çok sakin. Annesi gözleri önünde yakılmış bir çoçuğa göre.. nasıl demeliyim.."

"Fazla hissiz?" Dediğini anımsadı, bir kadın sesiydi.  Topuklularının sesi ucuz tahtada yankı yapıyordu.

"Evet. Kesinlikle öyle! Sizin onunla iyi anlaşacağınıza eminiz bayan lily." 

Kadının sıcak nefeslerini yüzünde hissettiğinde onun yere çöktüğünü anımsar gibi oldu. Yumuşak ve narin elleri anlına dökülmüş saçları geriye doğru yatırdığında, sıcacık dudakların anlına bir öpücük kondurduğunu hissetti. İçinin titremesi yatağa vurdu sanki.

"Ah jungkook.. Sanki bir kırmızı karanfil gibi ruhun" dedi, dudaklarına göre daha soğuk olan elleri yanağında dolaştığında kırmızı karanfilin ne olduğunu merak eder gibi oldu. Küçük bedeni yatağa daha da sindiğinde duyduğu son fısıltılar onu uykuya bıraktı. İpeksi ses tonu olan kadın rüyalarında bile onunla oldu.

"Kendini suçlamadan büyümen için burada olacağım. Sana kimse bir seçenek sunmadı yaralı çiçek. Çünkü sen; Tüm mucizelerde seçilensin jungkook..."

🩹 Jungkook, 18. YAŞ GÜNÜ

"Hadi bana bir şeyler anlat JK?" dedi, lily. Jungkook kalçasını yasladığı masadan ona doğru döndüğünde aynı donuk ifade yüzündeydi.

"Senelerdir benimlesin lily. Beni büyüttün, bu odada yıllarca belki de susarak oturduk. Şimdi mi sana bir şeyler anlatmalıyım? Yaşlı bir bunağa dönüşüyorsun.." dedi, sesinde sevginin kırıntılarını hisseden lily gülümsemeden edemiyordu.

Belki de bu odada senelerce sadece susarak oturduğunu düşünüyordu. Fakat bir farklılık olduğunu ikisi de biliyordu: Hisler. O küçük oğlan çoçuğuna kıyasla, şimdi önünde duran genç adam omuzlarında büyük hisler taşıyordu. Değişmeyen tek şey ifadesinde ki donukluktu.

Vivaldi | taekook ⋆Where stories live. Discover now