İslamda Zengin Olmanın Önemi

211 115 50
                                    

Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine sevgili okurum.

Bugün seninle İstanbul'un silüetini süsleyen muhteşem eserlerden biri olan Galata kulesinin gölgesinde oturup sohbetimize başlayalım.

Bir insan neden zengin olmak ister ?

Günümüzde insanlar zenginliği , statü atlayacağına inandığı için istiyorlar. Yani kendi değerlerini sahip oldukları ev , araba , mücevher ile sınırlıyorlar. Oysa insanın değeri maddi varlıklar ile ölçülmez. Allah katında en değerli olan ; "O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır." (Hucurat, 49/13.)

Öyleyse dünya zenginliğini istemenin nedeni Allah'a yaklaşmak için olması gerekir. Örneğin ; zengin bir insan zekat vererek , hac vazifesini yerine getirerek , cami yaptırarak , yardıma muhtaçların sıkıntılarını gidererek Allah katında değerini arttırır. Hatta ilerleyen teknoloji ile İslam hakkında yayıncılık sektörünü kullanıp , Allah'ın gönüllere girmesine vesile olabilir.

Biz müslümanlar daha takvalı olacağımızı düşünerek zengin olmayı istemeliyiz. Cihat ruhu taşıyan her mümin , zengin olarak İslama daha faydalı olma imkanına sahip olur.

Bu dönemde yaşayan bazı müminler, diyorlar ki ;"Keşke bizde sahabi gibi Allah yolunda cihat etme şansına sahip olsaydık."
Aslında cihat ; Allah'ın dini uğruna mücadele etmektir. Öyleyse günümüz şartlarında , Allah'ın dinini insanlara sevdirerek bu uğurda mücadele edebilirsin.

İslama hizmet etmek için malını Allah yolunda harcayan sahabiler bizim yolumuza ışık tutmuşlardır.

Hz. Ebubekir , 40 bin dirhemlik malını Allah yolunda infak etmiştir . Müslüman köleleri satın alıp , onları azad edip , özgürlüklerine kavuşmalarını sağlamıştır.

Peygamber efendimiz (sav) insanların tüm malını Allah yolunda infak etmesine izin vermemiştir. Ancak Hz. Ebubekir, istisnadır. Çünkü o , tüm malını Allah yolunda infak ettikten sonra kalbinde pişmanlık duymayacak kadar sağlam bir imana sahiptir.

Hatta Hz. Ebubekir öyle bir imana sahipti ki , tek bir müslüman bile cehenneme girmesin diye Allah'a dua ederdi , şöyle derdi ;

"Cehennemde vücudum o kadar büyüsün ki ehl-i imana yer kalmasın."

İmanın en yüce mertebesine erişen Hz. Ebubekir , Peygamberimiz (sav) in dostluğuna layık bir hayat sürmüştür.Onun Medine'ye hicrette yol arkadaşı olmuştur.

Hz. Ebubekir, malından kalan son 5 bin dirhemi de hicret için harcamıştır . Ve Allah'ın razı olduğu kullarının  arasına girmiştir.

Yine sahabilerden , Peygamber Efendimiz (sav) in kıymetli eşi , Hz. Hatice Allah yolunda tüm malını infak etmiştir. O ilk inanan kadın olma şerefine nail olmuş ve hayatı boyunca Allah Rasulünün destekçisi
olmuştur.
Peygamber efendimiz, Hz. Hatice'nin vefat edeceği sırada yanına yaklaşmış ve ona şöyle demiştir ;

- "Benden dolayı, ey Hatice!" . "Sen de, bu sıkıntılara katlanmak zorunda kaldın ve kametine göre bir hayattan mahrum yaşadın. Ancak unutma ki Allah, her sıkıntı ve zorluğun arkasından, mutlaka pek çok hayır murad etmiştir..."

Bizler de Allah yolunda malımızı infak ederek o yüce mertebelere erişme imkanına sahibiz. Öyleyse bunun için zengin olmayı dilemek , kendimiz için hayırlı bir dua olacaktır.

Yüce Rabbimiz malını Allah yolunda harcayanların durumunu şöyle açıklıyor;

"Mallarını Allah Yolunda Harcayanların Durumu,
Her Başağında Yüz Tanesi Olan ve Yedi Başak Bitiren Bir Tohuma Benzer.
Allah Dilediğine Fazlasıyla Verir.
Allah'ın Lütfu Geniştir ve O Her Şeyi Bilendir."
(Bakara: 261)

Bu ayeti kerimeden anlaşılacağı üzere Allah cc malını Allah yolunda harcayanlar için birden yediyüze kadar sevap verebileceğini vaad ediyor.
Nasıl anlıyoruz peki bunu ? Bir başağın yüz tanesi var ise yedi başakta yediyüz taneyi bize örnek vermesinden anlıyoruz. İşte bu kadar cömert bir Rabbimiz varken neden bizde cömert davranmayalım ? Başka bir ayette ise Rabbimiz şöyle buyuruyor;

"Allah'ın Rızâsını Kazanmak ve İçlerindekini Kökleştirmek (Kalplerini Sağlamlaştırmak) İçin Mallarını İnfak Edip Sarfedenlerin Durumu,
Yüksekçe Bir Tepede Bulunan Güzel Bir Bahçeye Benzer.
Üzerine Bol Bol Yağmur Yağdığında, Meyvelerini İki Kat Verir.
Bol Yağmur Yağmasa Bile, Hafif Bir Yağmur, Az Bir Çisinti de Yetişir.
Allah Yaptıklarınızı Görmektedir. "
(Bakara: 265)

İnsan öldükten sonra, dünyaya dönüp Allah yolunda malını infak etmeyi dileyecektir. Neden başka bir amel değil de sadaka vermeyi diliyor , demek ki Allah katında sevabı en fazla olan ameldir.

Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre bir Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Âdemoğlu ölünce yapmakta olduğu hayırlı işleri durur.
Ancak üçü müstesnâdır:

Sadaka-i câriye, yani kesilmeden devam eden hayır yapanların, faydalı ilim bırakanların, arkasından kendisine duâ eden hayırlı bir evlâdı olan kimselerin amel defterleri kapanmaz." (Müslim)

Bu hadisi ilk duyduğum günlerden bugüne kadar , öldükten sonra da amel defterim kapanmasın diye cami yaptırmak istemiştim. Peki Allah için bir ev yapabilmek öyle kolay mıdır ? Bunun için insanın zengin olması gerekir. Bende zengin olmadığım için bu hadisin müjdesine nail olabilmek için hayırlı evlat yetiştirmeye niyet ettim. Ve insanlara faydalı ilim de sunabilmek adına bu kitabı yazmaya karar verdim.

Sende kendine hedefler koyarken sadece dünyalık hedefler koyma ,büyük düşün. Adn cennetlerine talip ol. Seni Allah katında yüksek mertebelere ulaştıracak ameller işlemek için dua et. Allah'ın lütfu o kadar geniştir ki , bir şeyin olmasını dilediği zaman ona sadece " Ol" der , o da hemen oluverir.

Senin için büyük ve imkansız gözüken şeyler , Allah için çok kolaydır.

Allah için yanıp , tutuşan bir kalp ile dualarını etmeyi unutma.

Bu bölümü burada sonlandırmak istiyorum. Eğer beğendiysen küçük yıldıza tıklamayı unutma. Ve fikirlerin benim için önemli , yorum yaparsan sevinirim.

Kendine çok iyi bak, Allah'a emanet ol güzel insan.

Allah aşkıWhere stories live. Discover now