Kaç saat olmuştu biz buraya oturalı bilmiyorum tek bildiğim havanın iyice soğuduğu. Gece 5 kere çalan telefona sinirle bir küfür savurup ayağa kalktı, uzakta telefonla konuşup yanıma geldi "Seni eve bırakayım artık saat 10 olmuş." dedi saçlarımı düzeltirken. Kafamı sallayıp ayağa kalktım, önce Gece arkasında ben yavaş yavaş ilerledik. Evin önüne gelince durup bana baktı "Dikkat et kendine yarın görüşürüz." dedi ve cevap vermemi bile beklemeden gitti, arkasından baktım bir süre dağınık ve kabarık koyu kahve saçları esen rüzgarla geriye uçuşuyordu. İyice uzaklaşınca bende apartmana girdim, eve girdiğimde babamın olmadığını anlamam çokta uzun sürmedi. Rahat bir nefes verip mutfağa girdim, Alaz çıkmadan ufak bir not yazıp öyle gitmişti 'Özür dilerim kardeşim. -Abin-' notuna gülümseyip kendimi sandalyeye bıraktım. Bu park olayı çok hoşuma gitmişti benim.
***
Çalan alarmla kafamı masadan korkuyla kaldırdım, dün mutfakta uyuyakalmış olmalıydım. Saçlarımı düzelterek ayağa kalktım, sırtımın tutulmasına mı üzülsem yoksa masaya suratımın izinin çıkmış olmasına mı gülsem bilemedim ve ikisini de boşverip evde ağrı kesici aramaya başladım. Aç karnına ilaç içmenin etkisiyle tuvalete koştum, zaten boş olan midemi boşaltıp üstüne bir de kan kustum. Boğazımı ovarak evden çıktım, midem yanıyordu ve ne yapmalıyım cidden bilmiyordum. Servis yerine yürümeyi tercih ettim bugünlük ne de olsa yakındı okul, kulağımda kulaklık dünyadan kopmuş yürüyordum öylece. Okulun bahçesine girdiğimde derince bir nefes aldım, burası iki günde bana kendimi değerli hissettiren kutsal yerdi şuan gözümde. Sınıfa girdiğimde dünküne göre bomboştu, tabii bunun sebebi daha dersin başlamasına 20 dakika olması da olabilirdi. Işık ve perdeler kapalıydı sınıfta sadece Nora ve adını öğrenme zahmetine bile girmediğim bir kız vardı, Nora sınıfın kapısı açılınca kafasını kaldırıp bana baktı ve gülümseyip geri sıraya gömüldü. Benden 5 dakika sonra Deniz ve Alyeska girdi sınıfa "Günaydın kullar!" diye girdi Deniz sınıfa arkasından da Alyeska girdi sırıtarak. Kız tam bir pozitif enerji bombasıydı "Günaydınn!!" dedim gülerek, Alyeska çantasını sandalyeye bırakıp masamın başına dikildi kafamı kaldırım "N'oldu?" diye sordum gözlerimi kısıp "Hadi aşağı inelim!" dedi sağa sola sallanırken itiraz etmek imkansız gibiydi gülerek kafa sallayıp ayağa kalktım. Biz aşağı inerken okula giren Karahan'la karşılaştık, Alyeskayı kolunun altına alıp "Hava soğuk yukarı çıkalım." dedi tok sesiyle "Aypare sende düş peşimize." sanki göreceklermiş gibi kafamı sağa sola sallayıp bahçedeki banklardan birine oturdum. Hava Ankara'nın ayazını hissettiriyordu ama dondurmuyordu da, duran son servisle bir kez daha kafamı çevirdim. En son Gece indi, elinde telefonu kulaklığını takmış bir şeyler yazıyordu. Kafasını bahçeye girince kaldırıp gülerek bana baktı, yolundan dönerek yanıma geldi "Hadi üşürsün burada gel içeri girelim." dedi kolumdan tutup. Kafa sallayarak ayağa kalktım elini kolumdan çekip bel boşluğuma koydu, beni sınıfa bırakırken nefesini ensemde hissedeceğim kadar yaklaşıp kulağıma fısıldadı "İyi dersler." cevap vermek yerine derince nefes alıp sınıfa girdim. Alyeska ve Nora karşıma dikelmiş şaşkınlıkla bana bakıyordu "Gece ilk defa kendi arkadaşları dışında birine bu kadar samimi." dedi Alyeska bütün ciddiyetiyle ve Nora da devam ettirdi "Büyü mü yaptın?" Noranın dediği şeyle kaşlarımı çattım. Deniz Noranın kafasına vurarak konuya dahil oldu "Kızım o öyle denir mi? Ya bu bizim aramızda bir espri, bir arkadaş Geceye büyü yaptı ama tutmadı da." diyerek en arkadaki garip tipleri işaret etti kafasıyla, sırıtarak kızlara baktım bakışlarından belliydi zaten ikinci günden nefretleri. Benim canımsa biraz adrenalin çekiyordu "Ne o kızlar bir sorun mu var?" dedim göz kırparak hepsi bana dikkat kesildi bir süre sonra en ufak ve itici olanları "Yoo ne sorunu?" dedi suratını ekşiterek "İyi olamaz da zaten." dedim kızın yüz ifadesini taklit ederek. Deniz gülmemek için elini ağzına kapattı "Bunların adı ne ya?" dedim kaşlarımı çatıp Noraya dönerken "Bak şu küçük olan Leyla sınıfın en ilgi manyağı, şu sana gözünü dikmiş bakan da İrem, Gecenin manyağı." diye bitirdi cümlesini. Derse deli gibi katılmıştım, şaşırtıcı ki uykum da yoktu zil çaldığı gibi kafamı sıraya gömdüm. Çokta sürmedi rüyalar aleminde gezim, Mert başıma dikelmiş kulağıma üflüyordu "Hıı?" dedim kendini iyice duvara gömerken "Kalk kız ilk teneffüs uyunmaz." dedi kafamı masadan çekerken. Yüzümü buruşturarak gözlerimi açıp kafamı sağa sola salladım ayılmak ümidiyle, Karahan yan sıramda dersin başından beri uyuyan Alyeska'nın yanına sıra çekmiş öylece yüzünü izliyordu. Gülümseyerek onları izledim bir süre ikisinin de birbirine yanıp tutuştuğunu şimdiden fark etmiştim, tüm saf duygularını birbirlerine veriyorlardı. Ben bunları düşünürken masama oturan Geceyi fark etmem biraz zaman aldı "Ne düşünüyorsun yine dalgın dalgın?" dedi saçlarımı severken -bu artık bizim rutinimiz olmuştu hep saçlarımı seviyordu- "Birbirlerini çok seviyorlar." dedim gözlerimle ikisini gösterip, beni destekler gibi kafa salladı "Bir o kadar da korkuyorlar birbirlerinden." birbirlerinden değil duygularından diye geçirdim içimden. Karahan Aleyska'nın saçlarının her telinin kokusu eline sinsin ister gibi okşuyordu, saçından bir tutam alıp dudaklarına bastırdı öpmedi ama sadece dudaklarının izini bıraktı Alyeska da. Kafamı çevirdiğimde Leyla Alyeskagile, İrem ise bize gözünü dikmiş bakıyordu. İremin bana bakması için sesli bir şekilde öksürdüm ama Geceye öylesine kitlenmişti ki bırak öksürmeyi şuraya ciğerlerimi bıraksam fark etmeyecek gibiydi. Benim öksürmemle plan dışı olarak Alyeska uyandı, Karahan'la göz göze gelince gözlerinin büyüdüğünü fark ettim "Karahan?" şaşkınlığını hiç saklamıyordu "Günaydın küçük hanım." dedi Karahan elini yavaşça Alyeskanın saçından çekerken "Günaydın." dedi Alyeska utancını saklamak için sağa sola bakarken. Mete sırıtarak araya girdi "Sınıftaki dört arkadaş aşkınızı uzaklarda yaşayın özeniyoruz." dedi dördümüze de tek tek bakarak Leyla da desteklediğini gözümüze sokmak için "Bence de ya vıcık vıcıksınız." dedi Mete ve Mert aynı anda Leyla'ya dönüp "Sana fikrini kim sordu?" dediler. Gülerek Geceye döndüm onun da benden bir farkı yoktu kafasını eğilip omzuma gömdü, Karahan Alyeskayı kolunun altına alıp iyice kendine bastırdı "Ne o gece yatmadan kurduğun hayaller mi geldi gözünün önüne?" dedi imalı imalı Leyla'ya sırıtarak Gece Leyladan önce atılıp "Beni ne karıştırıyon oğlum ikinci kez büyü kaldıramaz bünyem." dedi Mete elini suratına vurup sabır çekti "Ulan Gece sana demiyo da iyi değindin o konuya. İrem şu büyüyü kaybetme elimize falan geçer işe yaramıyo zaten." dedi göz ucuyla İrem'e bakıp "Ne diyosunuz ya? Ne büyüsü!" diye cırladı İrem "Bağırma be!" dedim sesimi yükselterek. Alyeska Leyla'ya gözünü dikip "Bir daha payınız olmayan olaylara burnunuzu sokmayın, yoksa olanlardan beni bırak kimse sorumlu olmaz." diyerek ayaklandı. Evet normalde çok tatlıydı ama sinirliyken aşırı çekici gözüküyordu, bunu tek fark eden de ben değildim anlaşılan. Alyeska'nın arkasından hızla çıktım arkamdan da diğerleri, kendini banka bırakıp kollarını bacaklarının üstüne koydu bende kendimi yanına bıraktım "Pişt! Sakin kızım." diye koluna dürttüm kendini geriye atıp suratıma baktı "Delirtecek beni bunlar, takıntılılar çocuklara bir de utanmadan ses yükseltiyorlar. Elimde kalıcaklar." dedi sinirle. Kafasını tutup göğsüme yasladım, belimden sarılıp derince nefes verdi "Yanındayım, patlatırız yakında sakin." dedim saçlarını okşarken "Teşekkür ederim." "Asıl ben teşekkür ederim benim geçmişimi sorgulayıp, yargılamadığın için." dedim sessizce, kafasını kaldırıp yanağıma bir öpücük kondurdu "Geçmiş geçmişte zaten bize yanlış yapmadıkça her zaman arkanda duracağıma emin ol." biz konuşurken Deniz, Alkan ve Kerem yanımıza geldi. Deniz Alyeskanın omzuna vurdu "Sınıfta bir gerginlik olmuş?" dedi anlatmasını bekler gibi "Yine aynı konular salla." dedi Alyeska geçiştirmek ister gibi "Siz olayları sallayın bende bir şunları sallayayım." diyerek hızla banktan kalktım, Alkan kolumdan tutup durdurdu "Daha ikinci günden başına bela alma sonra dışarıda halledin." deyip geri oturttu beni hemen ardından da zil çaldı. Oğlanlar önden giderken bizde Alyeskayla yavaş yavaş arkalarından ilerliyorduk "Çıkışta bir işin var mı Karahanlar falan çarşıya ineceğiz." gözümün içine kabul etmem için küçük çocuk gibi bakarak "Hem sen gelirsen anca gelir Gece de lütfenn!" diye çekiştirdi kolumdan "Tamam tamam gelirim." dedim gülerek, bana tekrar sarıldı. Merdivenlerden çıkarken Gece durdurdu "Ay, çıkışta bizimkiler dı-" sözünü kestim hemen "Gidiyorum." dedim gülerek "Tamamdır." yanağımdan makas alıp gitti. Elimle yanağımı tutup sırıttım merdivenlerin başındaki Mert gülerek bize bakıyordu "Ulan Aypare sınırsız sevgiyi kaptın." diyerek sınıfına gitti. O nereden çıkmıştı şimdi?
