Savaşın üstünden 2 ay geçmişti artık kahramanlık işleri yapmıyordum ve normal bir hayat yaşıyordum insanlar bana daha az bakmaya başlamış bakan kişilerinde umursamamaya başlamıştım
Bu gün yine ev için lazım olan şeyleri almışs evime gidiyordum her ne kadar insanlar bana bakmasada ara sokaklardan geçmeye alıştığım için bu günde öyle yapacaktım
Ara sokağın içine girmiş evime gitmek için iyice o sokağın karanlığında kayboluyordum
Biraz daha yürüdükten sonra arkamda bir ses duydum sesğn ne olduğunu görmek için arkamı döndüm ve siyah saçlı birini gördüm
Sadece saçını görebiliyordum yüzüne karanlık geliyordu ama bana biraz daha yaklaşınca elimdeki poşeti düşürdüm ve boş gözlerle bana yaklaşan kişiye baktım
Bu...
Bu dabiydi...
Bana yaklaşmaya devam ederken kalbim yerinden çıkıcakmış gibi atıyor ve bana koşmam gerektiğini haykırıyordu
Bacaklarım korkudan titriyordu başladığı işi bitirmek içinmi gelmişti?
Benimi öldürecekti
Ben bunları düşünürken o hala bana yaklaşıyor ve kalbimin daha hızlı atmasına sebep oluyordu anlık bir kararla koşmaya başladım
Benim koşmaya başlamadan sonra arkamdaki adım sesleri koşma seslerine dönüştü bu da beni korkuttu
-buraya gel seni salak kuş
Korkuyordum...
Ondan çok korkuyordum beni öldürmesinden çok korkuyordum hemde kimseden korkmadığım kadar çok korkuyordum
Zaten elimden özgürlüğümü almıştı şimdide hayatımımı alacaktı
arkamdan bir bağırma sesi duydum
-hey dur yoksa zor kullanmak zorunda kalacam
Bu laf beni daha korkutmuştu ve daha hızlı koşmaya teşvik etmişti
Ben ne kadar hıslı koşsamda o da arkamdan hızlanıyordu
Bacaklarım tutmamaya başlamıştı çok yorulmuştum ve bir çıkmaz sokağa girmiştim ben çıkmaz sokakta ümitsizce debelenirken arkamdan yavaş ayak sesleri geldi
Kafamı hafifçe çevirerek omzumun üstğnden ona baktım ve elinden ateş çıktığını gördüm
İçimden bir ses bu son derken ben ölümünü kabullenmiş kafamı karşıdaki duvara çevirip olacakları bekliyordum
Sırtımda bir ısı hissettim ama bu ısıyı biliyordum onun ateşleri olduğu çok belliydi zaten son olaylardan dolayı hassas olan sırtım bu ateşle bereber daha fazla kanamasına sebeb oldu
Ben yere kapaklanmış sırtımdaki acıyla bekliyordum artık hem ellerim hemde bacaklarım titriyor gözlerimden yaşlar akıyordu
Sırtımdaki ısı azaldığında arkama dönüp bakmak istemedim ve sonra olacakları beklemeye başladım dizlerimin üstünde karşımdaki duvara bakarken arkamda bir baskı beni yere yapıştırdı ve yanağım soğuk zemine değdi
Gözlerim yukarı kaydı ve baskını sebebini öğrenmek istedim sırtım abaktığımda bir tane bot vardı onun botları sırtımı eziyordu
Aylarını biraz oynattı ve acının artmasına sebeb oldu ayaklarını biraz daha bastırdı ve acı dahada arttı artık bu acıya dayanamıyordum vücudumda dayanamıyordu ben daha ne olduğunu anlamadan bilincim kapanmaya başladı bilincim kapanmadan önce söylediğim son sözler onun gözünde etki bırakmış gibiydi
YOU ARE READING
kanatsız kuş
פנטזיה-arkadaşlarımı korumak için herşeyi yaparım hawks bunu biliyorsun -evet biliyorum -buna kanatlarını yakmakta dahil -hata yapmicam hatta koruduğun arkadaşlarından olucam -ama en ufak yanlışında kanatlarını kökten yakarım bir daha çıkamazlar -tamam